"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Arefe’de ve bayramda getirilen tekbirler

Risale-i Nur'dan
19 Temmuz 2021, Pazartesi

AREFE GÜNÜNDE BİN İHLÂS-I ŞERİF 

Aziz, mübarek Kardeşlerim!

Pek çok selâm… Bizim memlekette eskide Arefe gününde bin İhlâs-ı Şerif okurduk. Ben şimdi bir gün evvel beş yüz ve Arefe’de dahi beş yüz okuyabilirim. Kendine güvenen, birden okuyabilir. Ben gerçi sizleri göremiyorum ve hususî her birinizle görüşmüyorum; fakat ben, ekser vakitler, duâ içinde her birinizle bazen ismiyle sohbet ederim.

Şuâlar, On Üçüncü Şuâ, s. 330

***

Bu makam yazıldığı zaman Kurban Bayramı geldi. “Allahu ekber, Allahu ekber, Allahu ekber”lerle nev-i beşerin beşten birisine, üç yüz milyon insanlara birden “Allahu ekber” dedirmesi; koca küre-i arz, büyüklüğü nisbetinde o “Allahu ekber” kelime-i kudsiyesini semâvâttaki seyyarat arkadaşlarına işittiriyor gibi, yirmi binden ziyade hacıların Arafat’ta ve ıydde beraber birden “Allahu ekber” demeleri, Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın bin üç yüz sene evvel Âl ve Sahabîleriyle söylediği ve emrettiği “Allahu ekber” kelâmının bir nevi aks-i sadâsı olarak, rububiyet-i İlâhiyenin Rabbü’l-Arz ve Rabbü’l-Âlemîn azamet-i ünvanıyla küllî tecellisine karşı geniş ve küllî bir ubûdiyetle bir mukabeledir diye tahayyül ve his ve kanaat ettim. 

Sonra “Acaba bu kelâm-ı kudsînin bizim meselemizle dahi münasebeti var mı?” diye tahattur ettim. Birden hatıra geldi ki başta bu kelâm olarak sâir bâkiyât-ı salihat ünvanını taşıyan “Sübhanallah” ve “Elhamdülillâh” ve “Lâ ilâhe illâllah” gibi şeâirden çok kelâmlar cüz’î ve küllî, meselemizi ihtar ve tahakkukuna işaret ederler.

Meselâ “Allahu ekber”in bir vech-i mânâsı, Cenâb-ı Hakk’ın kudreti ve ilmi herşeyin fevkinde büyüktür; hiçbir şey daire-i ilminden çıkamaz, tasarruf-u kudretinden kaçamaz ve kurtulamaz. Ve korktuğumuz en büyük şeylerden daha büyüktür. Demek haşri getirmekten ve bizi ademden kurtarmaktan ve saadet-i ebediyeyi vermekten daha büyüktür. Her acip ve tavr-ı aklın haricindeki her şeyden daha büyüktür ki “Sizin yaratılmanız da, diriltilmeniz de, tek bir kişinin yaratılıp diriltilmesi gibidir” (Lokman Sûresi: 28.) âyetinin sarahat-i kat’iyesiyle, nev-i beşerin haşri ve neşri, birtek nefsin icadı kadar o kudrete kolay gelir. Bu mânâ itibarıyledir ki darb-ı mesel hükmünde büyük musîbetlere ve büyük maksatlara karşı herkes “Allah büyüktür, Allah büyüktür” der, kendine tesellî ve kuvvet ve nokta-i istinad yapar.

Şuâlar, s. 256-58

LÛ­GAT­ÇE:

adem: Yokluk.

aks-i sadâ: Ses yankılanması, yankı.

azamet-i ünvan: Ünvanının, şöhretinin büyüklüğü.

bâkiyat-ı salihat: Ebedî, daimî olarak yaşayan salih ameller.

darb-ı mesel: Atasözü, vecize.

haşir: Kıyametten sonra bütün insanların yeniden dirilip toplanması.

ıyd: Bayram.

küre-i arz: Yer küre, dünya.

nokta-i istinad: Dayanak noktası.

rububiyet-i İlâhiye: Allah’ın terbiye ediciliği.

sarahat-i kat’iye: Kat’î ve kesin bir açıklık.

seyyarat: Gezegenler.

şeair: İslâma sembol olmuş iş ve ibadetler.

tahattur: Hatırlama, hatıra getirme.

tahayyül: Hayale getirme, hayalinde canlandırma.

ubudiyet: Kulluk.

Okunma Sayısı: 2089
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Cenk Çalık

    24.7.2021 18:07:59

    "Bu mânâ itibarıyledir ki darb-ı mesel hükmünde büyük musîbetlere ve büyük maksatlara karşı herkes “Allah büyüktür, Allah büyüktür” der, kendine tesellî ve kuvvet ve nokta-i istinad yapar." Tekbirlerin bayram açılımlarını düşündüğümüzde dahi ne büyük bir hakikatle başbaşa kalırız. Tekbirler sadece o anı değil tüm zamanlarla birlikte düşünürek ittihad edildiğini hayal etmek bile heyecan verici. Bu hakikatlerin tek vechi böyleyse diğer vecihleri hesaba katıldığında büyük bir tefekkür hazinesini önümüze seriyor. İstifade etmek duasıyla...

  • Ali

    19.7.2021 12:35:05

    Kim ki bin kere ‘Kulhüvallahü ehad sûresi'ni okursa, kendi nefsini Allah'tan satın almış olur."(2)"Kim ki Arefe gününde bin kere ‘Kulhüvallahü ehad suresi’ni okursa, Allah Teâlâ ona istediğini verecektir."(3)“Kim Arefe akşamında / gecesinde bin defa İhlas suresini okursa, Allah kendisine her istediğini verir.”(4)Bu nedenle arefe günü bin defa İhlas suresini okumak, selef-i salihinden gelen bir âdet olmuştur. Bediüzzaman Hazretleri de “Arefe gününde müstahsen bir âdet- İslamiyeye binaen Sure-i İhlası yüzer defa tekrar ederek okuyup...” demek suretiyle bu geleneğe işaret etmiştir.1) bk. Tirmizî, Fezâilü’l-Kur’ân, 11; Müsned, 3:437, 5:141; Dârimî, Fezâilü’l-Kur’ân, 24; Suyûtî, el-Fethu’l-Kebîr, 3/227; Beyhakî, Şuabü’l-Îmân, 2/506-508.2) Suyuti, el-Fethu’l-Kebir, 3/227; Münavî, Feyzü’l-Kadir, 6/203 hadîs no: 8953.3) bk. Münavî, Feyzü’l-Kadir, 6/203 hadisin şerhi. Hadisin sıhhatiyle ilgili bir bilgi bulamadık. Kaynak: Said Nursi'nin 'Arefe günü yapın' dediği çok önemli Hadis

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı