"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Her şeyden Cenab-ı Hakk’ın nuruna bir kapı açılır

Risale-i Nur'dan
03 Ocak 2023, Salı
İ’lem Eyyühe’l-Aziz!

İnsanların öyle eblehleri vardır ki, şeffaf bir zerrede şemsin timsalini veya bir çiçeğin renginde şemsin tecellîsini görse, şemsin o timsal ve tecellîsinden hakikî şemsin bütün levazımatını, hatta âleme merkez olmasını ve seyyarata olan cezbini talep edip isterler. Maahâzâ, o zerrede veya o çiçekte gördüğü timsal ve tecellinin bir arızadan dolayı kayboldukları zaman, basar ve basiretinin körlüğü dolayısıyla, hakikî şemsin inkârına zehab ederler.

Ve keza, o eblehler tecellî ile husule gelen vücud-u zıllîyi vücud-u hakikî ve aslîden fark edemezler, birbiriyle iltibas ederler.

Bunun için, bir şeyde şemsin timsalini, gölgesini gördükleri zaman, şemsin hararetini, ziyasını ve sair hususiyatını da istemeye başlarlar.

Ve keza, o eblehler, sinek, böcek ve sair küçük ve hasis şeylere bakarken, onlarda pek yüksek bir eser-i sanat ve hikmet görmekle derler: “Sâni’ bunlara pek fazla ehemmiyet vermiştir. Bir sineğin ne kıymeti olabilir ki, bu kadar masraflara, külfetlere mahal olsun?”

Arkadaş! Bu gibi eblehleri ikna ve işkâllerini def’ için dört şeyin bilinmesi lâzımdır:

Birincisi: Cenab-ı Hakkın rububiyetinin kemaliyle alâkadar olan her şey Onu tavsif eder; fakat o şeyin, rububiyetine mazhar olduğu münasebetiyle, kemalinin de mahall-i tecellîsi olur. Fakat o kemal ile muttasıf olamaz.

İkincisi: Her şeyden Cenab-ı Hakkın nuruna bir kapı açılır. Bu kapılardan birisinin kapanması, gayr-i mütenâhî sair kapıların da kapanmasını istilzam etmez. Fakat hepsinin bir miftah ile açılması mümkündür.

Üçüncüsü: İlm-i muhitten in’ikâs eden kader, her şeyde esma-i nuriyeden bir hisse tersim etmiştir.

Dördüncüsü:

“Bir şeyin olmasını murad ettiği zaman, O’nun işi sadece ‘Ol!’ demektir, o da oluverir.” 

(Yâsin Sûresi: 82)

“Sizin yaratılmanız da, diriltilmeniz de, tek bir kişinin yaratılıp diriltilmesi gibidir.” 

(Lokman Sûresi: 28)

Bu âyetlerin sarahatine göre, her şeyin vücudu “Kün!” emriyle bağlı olduğu gibi, bütün eşyanın icad ve sonradan ihyaları bir nefs-i vâhidenin icad ve ihyası gibidir. Demek, icad Cenab-ı Hakk’a isnad edilirse, bu kadar rahat ve kolay olur, amma esbaba veya eşyanın kendilerine isnad edildiği zaman, bütün ukalânın ve eblehlerin hükümlerinden neş’et eden muhâlâtı kabul etmeleri lâzım gelir.

Mesnevî-i Nuriye, s. 118

LÛ­GAT­ÇE:

ebleh: pek akılsız, ahmak.

esbab: sebepler, vasıtalar.

i’lem eyyühe’l-aziz: ey aziz kardeşim, bil ki!

in’ikâs: aksetme, yansıma.

işkâl: müşküllük, anlaşılma güçlüğü, güçlük.

nefs-i vâhide: tek şey.

rububiyet: Cenab-ı Hakkın her zaman, her yerde, her mahlûka muhtaç olduğu şeyleri vermesi, onu terbiye etmesi ve idaresi altında bulundurma vasfı.

şems: güneş.

tersim: resmini çizme, resmini yapma.

vücud-u zıllî: gölge vücut; yansıma ile oluşan varlık.

zehab: bir fikre veya zanna kapılma.

ziya: ışık.

Okunma Sayısı: 1688
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Cenk Çalık

    4.1.2023 09:57:36

    "Bu âyetlerin sarahatine göre, her şeyin vücudu “Kün!” emriyle bağlı olduğu gibi, bütün eşyanın icad ve sonradan ihyaları bir nefs-i vâhidenin icad ve ihyası gibidir. Demek, icad Cenab-ı Hakk’a isnad edilirse, bu kadar rahat ve kolay olur, amma esbaba veya eşyanın kendilerine isnad edildiği zaman, bütün ukalânın ve eblehlerin hükümlerinden neş’et eden muhâlâtı kabul etmeleri lâzım gelir." Kolay yol aynı zamanda huzurlu yol. Zor yol ise imkansız olmasının yanısıra insanı kapkaranlık bir kuyuya atan yol olduğu milyonlarca şahit vardır vesselam.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı