"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İlimlerin en büyüğü, iman ilmi

Risale-i Nur'dan
15 Ekim 2021, Cuma
İman, yalnız icmâlî ve taklidî bir tasdike münhasır değil; bir çekirdekten tâ büyük hurma ağacına kadar ve eldeki âyinede görünen misalî güneşten tâ deniz yüzündeki aksine, tâ güneşe kadar mertebeleri ve inkişafları olduğu gibi, imanın o derece kesretli hakikatleri var ki, binbir esma-i İlâhiye ve sair erkân-ı imaniyenin kâinat hakikatleriyle alâkadar çok hakikatleri var ki “Bütün ilimlerin ve marifetlerin ve kemâlât-ı insaniyenin en büyüğü imandır ve iman-ı tahkikîden gelen tafsilî ve bürhanlı marifet-i kudsiyedir” diye ehl-i hakikat ittifak etmişler.

Evet, iman-ı taklidî, çabuk, şüphelere mağlûp olur. Ondan çok kuvvetli ve çok geniş olan iman-ı tahkikîde pek çok merâtib var. O merâtiblerden ilme’l-yakîn mertebesi, çok bürhanlarının kuvvetleriyle, binler şüphelere karşı dayanır. Halbuki taklidî iman bir şüpheye karşı bazen mağlûp olur.

Hem iman-ı tahkikînin bir mertebesi de ayne’l-yakîn derecesidir ki pek çok mertebeleri var. Belki esma-i İlâhiye adedince tezahür dereceleri var. Bütün kâinatı bir Kur’ân gibi okuyabilecek derecesine gelir. Hem bir mertebesi de hakka’l-yakîndir. Onun da çok mertebeleri var. Böyle imanlı zatlara şübehat orduları hücum da etse, bir halt edemez.

Ve ulema-i ilm-i kelâmın binler cilt kitapları, akla ve mantığa istinaden telif edilip, yalnız o marifet-i imaniyenin bürhanlı ve aklî bir yolunu göstermişler. Ve ehl-i hakikatin yüzer kitapları keşfe, zevke istinaden o marifet-i imaniyeyi daha başka bir cihette izhar etmişler. Fakat Kur’ân’ın mu’cizekâr cadde-i kübrası, gösterdiği hakaik-ı imaniye ve marifet-i kudsiye; o ulema ve evliyanın pek çok fevkinde bir kuvvet ve yüksekliktedir.

İşte Risale-i Nur, bu câmi’ ve küllî ve yüksek marifet caddesini tefsir edip, bin seneden beri Kur’ân aleyhine ve İslâmiyet ve insaniyet zararına ve adem âlemleri hesabına tahribatçı küllî cereyanlara karşı Kur’ân ve iman namına mukabele ediyor, müdafaa ediyor. Elbette hadsiz tahşidâta ihtiyacı vardır ki o hadsiz düşmanlara karşı dayanıp, ehl-i imanın imanını muhafazasına Kur’ân nuruyla vesile olsun. Hadis-i şerifte vardır ki: “Bir adam seninle imana gelmesi, sana sahra dolusu kırmızı koyunlardan daha hayırlıdır.” Bazen bir saat tefekkür, bir sene ibadetten daha hayırlı olur. Hatta Nakşîlerin hafî zikre verdiği büyük ehemmiyet, bu nevi tefekküre yetişmek içindir. Umum kardeşlerime birer birer selâm ve duâ ediyoruz.

Emirdağ Lâhikası-I, s. 134

LÛ­GAT­ÇE:

adem: Yokluk, hiçlik.

aks: Yansıma.

ayne’l-yakin: Gözle görür derecede inanma; bir şeyi görerek ve seyrederek bilme.

bürhanlı: Delilli.

erkân-ı imaniye: İmana ait esaslar.

hafî: Gizli, açıktan olmayan.

hakka’l-yakin: Marifet mertebesinin en yükseği; bir şeyi yaşayarak, içine girerek, doğruluğundan şüpheye asla yer bırakmayacak biçimde kesin olarak bilme.

icmâlî: Kısaca, topluca, tafsilsiz.

ilme’l-yakin: Yakîn ile bilme, bir şeyi ilim ve delil ile kesin olarak bilme, tanıma, kabul etme; aksi mümkün olmayan açık, kesin ve sağlam bilgi.

iman-ı tahkikî: Tahkikî iman; inceleyip araştırarak delilleriyle inanmak; sarsılmaz, kuvvetli iman.

iman-ı taklidî: Taklidî iman, az şüphelere mağlûp olabilen, başkalarını takliden olan iman.

inkişaf: Ortaya çıkma, keşfolunma; gelişme.

marifet-i kudsiye: Kudsî bilgi, ilim, irfan; marifetullah.

meratib: Mertebeler.

tafsilî: Detaylı, açıklamalı.

tahşidat: Yığma, toplama..

Okunma Sayısı: 1932
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Cenk Çalık

    18.10.2021 23:52:16

    "Hem iman-ı tahkikînin bir mertebesi de ayne’l-yakîn derecesidir ki pek çok mertebeleri var. Belki esma-i İlâhiye adedince tezahür dereceleri var. Bütün kâinatı bir Kur’ân gibi okuyabilecek derecesine gelir." Taklidi iman ile tahkiki iman arasındaki en önemli farklardan biri Mesnevî-i nuriyenin başında da belirtildiği gibi her mevcudatta tecelli eden esmaları okuyabilmektir. Bu esmaları okumayı öğrenenen tahkiki iman mertebesine geliyor ve imanı mevcut hadiselerden etkilenmiyor vesselâm.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı