"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Nefis ve malın senin mülkün değil

Risale-i Nur'dan
13 Ekim 2021, Çarşamba
Ey insan! Senin elinde bulunan nefis ve malın senin mülkün değil, belki sana emanettir. O emanetin maliki her şeye kadîr, her şeyi bilir bir Rahîm-i Kerîm’dir.

Felsefe-i sakîme-i Avrupaiyeden yekçeşm olan dehasının yanlış gördüğü hakikatleri, iki cihana bakan, gayb-âşinâ parlak iki gözüyle iki âleme nazar eden, beşer için iki saadete iki eliyle işaret eden hüda-i Kur’ânî der ki:Ey insan! Senin elinde bulunan nefis ve malın senin mülkün değil, belki sana emanettir. O emanetin maliki her şeye kadîr, her şeyi bilir bir Rahîm-i Kerîm’dir. O senin yanındaki mülkünü senden satın almak istiyor; tâ senin için muhafaza etsin, zayi olmasın. İleride mühim bir fiyat sana verecek. Sen muvazzaf ve memur bir askersin. Onun namıyla çalış ve hesabıyla amel et. Odur ki muhtaç olduğun şeyleri sana rızık olarak gönderiyor ve senin tâkatin yetmediği şeylerden seni muhafaza eder. Senin şu hayatının gayesi, neticesi, o Mâlik’in esmasına ve şuunatına bir mazhariyettir. Sana bir musîbet geldiği vakit, de: ”İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn.” Yani “Ben Mâlik’imin hizmetindeyim ey musîbet! Eğer O’nun izin ve rızasıyla geldinse, merhaba, safa geldin. Çünkü elbette bir vakit O’na döneceğiz ve O’nun huzuruna gideceğiz ve O’na müştakız. Madem her halde bir zaman bizi hayatın tekâlifinden âzâd edecektir; haydi ey musîbet, o terhis ve o âzâd etmek senin elinle olsun, razıyım. Eğer benim emanet muhafazasında ve vazifeperverliğimi tecrübe suretinde sana emir ve irade etmiş, fakat sana teslim olmaklığıma izin ve rızası olmazsa, benim tâkatim yettikçe emin olmayana, Mâlik’imin emanetini teslim etmem” der.

İşte binden bir numune olarak, deha-i felsefînin ve hüda-i Kur’ânî’nin verdikleri derslerin derecelerine bak. Evet, iki tarafın hakikat-i hali, sâbıkan beyan edilen tarzla gidiyor. Fakat hidayet  ve dalâlette insanların dereceleri mütefavittir, gafletin mertebeleri muhteliftir. Herkes her mertebede bu hakikati tamamıyla hissedemez. 

Çünkü gaflet, hissi iptal ediyor. Ve bu zamanda öyle bir derecede iptal-i his etmiş ki, bu elîm elemin acısını ehl-i medeniyet hissetmiyorlar. Fakat hassasiyet-i ilmiyenin tezayüdüyle ve her günde otuz bin cenazeyi gösteren mevtin ikazatıyla o gaflet perdesi parçalanıyor. Ecnebilerin tağutlarıyla ve fünun-u tabiiyeleriyle dalâlete gidenlere ve onları körü körüne taklit edip ittiba edenlere binler nefrin ve teessüfler!

Lem’alar, On Yedinci Lem’a, s. 214-215

LÛ­GAT­ÇE:

deha-i felsefî: Felsefeden gelen deha, dahilik, üstün akıllılık.

felsefe-i sakîme-i Avrupaiye: Avrupa’nın yanlış, bozuk ve sakat felsefesi.

fünun-u tabiiye: Tabiat fenleri, bilimleri.

gayb-âşinâ: Gaybı bilen, görünmeyen âlemi gören.

hüda-i Kur’ânî: Kur’ân’ın gösterdiği doğru yol.

ittiba etmek: Tâbi olmak, uymak.

Mâlik: Sahip; her şeyin sahibi olan, Cenab-ı Hak.

mevt: Ölüm.

muvazzaf: Vazifeli.

mütefavit: Farklı, çeşitli.

Şuunat: Şuunlar, işler, Cenâb-ı Hakk’ın Zâtına ait mukaddes özellikler.

tağut: Allah’tan başka tapınılan her şey, bâtıl ilah.

tekâlif: Yükümlülükler, sorumluluklar.

tezayüd: Artma.

yekçeşm: Tek gözlü.

Okunma Sayısı: 2391
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Cenk Çalık

    13.10.2021 17:30:46

    "Ey insan! Senin elinde bulunan nefis ve malın senin mülkün değil, belki sana emanettir. O emanetin maliki her şeye kadîr, her şeyi bilir bir Rahîm-i Kerîm’dir. O senin yanındaki mülkünü senden satın almak istiyor; tâ senin için muhafaza etsin, zayi olmasın. İleride mühim bir fiyat sana verecek." Emanete sahip gibi davranmaya başlayınca sorunlar başlıyor. Fani ile beka yer değiştirince insan gaflete dalıyor. Mevt bu gafleti izale etse de düşünmemek, ibret almamaktaki ısrar insanı sefahete sürüklüyor. Bunun neticesinde zevklerinin peşinde koşturan bir anlayış topluma egemen oluyor. Çareyi doğru yerde yani Risale-i Nur'da aramak elzem vesselâm...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı