"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Sıkıntılar, sabra alıştırmak için Rabbanî bir kamçıdır

Risale-i Nur'dan
15 Aralık 2019, Pazar
Ehemmiyetsiz ve zararsız olan vehmî ve asabî hastalığına ehemmiyet verme... Sair teellümat-ı ruhaniye ise sabra, mücahedeye alıştırmak için Rabbânî bir kamçıdır.

Aziz, Sıddık, Fedakâr, Vefakâr Kardeşlerim!

Sizler ile muhabere edemediğimin sebebi, fevkalâde bir dikkat ve tazyik ve tecrid altında bulunduğumdur. Hâlık-ı Rahîm’ime hadsiz şükürler olsun ki kuvvetli bir sabır ve tahammülü ihsan ederek suikastlerini akim bıraktı. Burada müfarakat zamanımın her bir ayı bir sene haps-i münferid hükmünde ezici olduğu halde duâlarınız berekâtıyla inayet-i İlâhiye her günümü bir ay kadar mes’udâne bir ömre çevirdi. Benim istirahatim cihetinde merak etmeyiniz; Rahmetin iltifatı devamdadır.

Sabri Kardeş!

Sabırlı ol; ehemmiyetsiz ve zararsız olan vehmî ve asabî hastalığına ehemmiyet verme. Şifaya duâ edilmekle beraber; zararsız, hatarsızdır. Çünkü eğer hatırat seyyie ise nasıl ki âyinede temessül eden pislik, pis değil ve âyinedeki yılan sureti ısırmaz ve ateşin timsali yakmaz; öyle de kalbin ve hayalin âyinelerinde rızasız, ihtiyarsız gelen pis ve çirkin ve küfrî hatıralar zarar vermezler. Çünkü ilm-i usûlde tasavvur-u küfür, küfür değil ve tahayyül-ü şetim, şetim olmaz. Hasene ise nurânî olduğundan tasavvur ve tahayyülü dahi hasenedir. Çünkü âyinede nurânînin timsali ziya verir, hasiyeti var; kesifin misali ölüdür, hayatsızdır, tesiri yoktur. Eğer sair teellümat-ı ruhaniye ise sabra, mücahedeye alıştırmak için Rabbânî bir kamçıdır. Çünkü emn ve ye’sin vartasına düşmemek hikmetiyle havf ve reca muvazenesinde sabır ve şükürde bulunmak için kabz-bast hâletleri, Celâl ve Cemal tecellisinden intibah ehline gelmesi, ehl-i hakikatçe medâr-ı terakkî bir düstur-u meşhurdur.

Şamlı Tevfik’in ihtiyatını takdir etmekle beraber eski kıymettar hizmetlerinin onun defter-i a’mâline dâimî bir surette yazı yazmaları için o dahi dâimî çalışması gerekti. Şükür, yine elmas kalemiyle vazifesine başlaması, ruhumu ümitler ve iştiyaklarla neşelendirdi, Barla hayatını hasretle hatırlattı.

Sabri Kardeş!

İmamet vazifesinde Risaletü’n-Nur’a zarar yok, ruhsatla amel niyetiyle, şimdilik çekilme.

Hüsrev Kardeş!

Beşinci Şuâ’nın kıymetini tam beyan ve takdirin beni çok mesrur etti. İkinci defa yaldızlı bir Kur’ân’ı yazdığın beni fevkalâde müferrah etti. Hem benim için de yeni risaleleri mübarek kaleminle (HÂŞİYE) istinsah ettiğin beni minnettarlık hissinden mesrurâne ağlattı.

Rüşdü ve Re’fet’in sıhhatleri ve kemâl-i sadâkat ve sebatları hazin endişelerimi izale etti. Isparta talebeleri hatırları için ben Isparta’yı kendi karyem (Nurs) ile beraber duâmda dâhil ediyorum. Hatta emvatına Nurs emvatı gibi duâ ediyorum. Hakikî vatanım ve memleketim nazarıyla o vilâyete bakıyorum.

Makinesi Kuvvetli Ali Kardeş!

Sizlerin hâlisâne ve ciddî faaliyetinizden, Risale-i Nur’a sizler gibi sarsılmaz çok talebeler zuhur ve devam ettiklerini ümit ederdim. Bildiğim Abdullah gibi ve bilmediğim umum kardeşlerime selâmımı ve bütün manevî kazançlarıma onları teşrik ettiğimi tebliğ ediniz. Muhaberemde isimlerini yazmadığım ve hatırımda yazdığım kıymettar kardeşlerimle çok alâkadarım.

Kardeşlerim!

Çok ihtiyat ediniz; münafıklar çoktur. Mümkün oldukça risalelerin buradan irsal edildiğini söylemeyiniz; tâ Risale-i Nur hizmetine zarar gelmesin. Maatteessüf, ben burada bütün bütün yalnız kaldığım için çok ehemmiyetli hakikatler yazılmadan, kaydedilmeden geldiler ve gittiler. Kuleönü’nün hâlis ve ciddî ve mübarek çalışkanlarına ve İslâmköyü’nün sadık ve gayretli ve kesretli talebelerine ve Barla’da vefadar ve kıymetli dostlarıma ve bilhassa Eğirdir’de fedakâr ve vefadar Hakkı ve Mehmet gibi kardeşlerime ve sair umum ihvanıma binler selâm ve duâlar.

Duâlarınıza kuvvetli itimad eden ve çok muhtaç bulunan kardeşiniz

Said Nursî

HÂŞİYE: Medâr-ı hayret bir lütf-u bereket: Gül fabrikasının kâtipliğiyle Risaletü’n-Nur’a intisab eden Hüsrev, iki buçuk sene evvel bir küçük şişe gülyağı göndermişti. Mütemadiyen istimal ettiğim halde daha bitmedi, devam eder. Kardeşiniz Emin yanımdadır. Bu berekete şehadet eder, hem size selâm eder.

Kastamonu Lâhikası, mektup no: 3, s. 30

Okunma Sayısı: 3153
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı