Ramazan Tavşan - Trabzon

- Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi ile Parlamenter sistemini karşılaştırır mısınız? 

Partili Cumhurbaşkanlığı sistemi 2017’de gündeme geldiği zaman, o dönem AKP’de yönetici olmama rağmen karşı çıkmış birisiyim. Hatta oy kullanmaya bile gitmedim. Çünkü meclisin devre dışı bırakılıp, tüm yetkilerin Cumhurbaşkanına bırakıldığı bir sistemin ülkeye neler getirebileceğini o zaman da görüyordum. Denetim ve kontrol mekanizmalarının devre dışı bırakılıp işletilmediği, bir kişinin sınırsız yetkilendirildiği totaliter bir rejimin Türkiye’ye uymayacağı aşikârdı. Güçlendirilmiş Parlamenter (GP) sistem ise bu totaliter rejimin rafa kaldırıldığı, kurumların birbirini denetlediği, sorumlu ve hesap verilebilir bir yapıdır. Burada GP olarak bizimde önemli katkılarımız vardır. Eski parlamenter sistemin eksik ve zayıf taraflarının güçlendirildiği, muhalefetiyle meclisin daha aktif hale geldiği bir sistemi istiyoruz. Bu konuda 6 parti olarak birlikte önemli yol alınmıştır. Bu 6 partinin ortak aklıyla müzakereler sonucu ortaya konan güçlendirilmiş parlamenter sistem ülkemizin demokrasi adına ihtiyaçlarının en güzel karşılanacağı bir yönetim sistemidir.

- Zirveyi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu 6 parti sadece güçlendirilmiş parlamenter sistem ile sınırlı olarak toplanmıyor. Ülkenin ekonomi, hukuk, dış politika, sağlık, eğitim yani ihtiyaç duyulan her alanda bir araya gelerek ülkeyi bu ağır şartlar altından çıkış koridorları açacak projeler sunacaktır. O yüzden Türk siyasi tarihinde eşi pek görülmemiş bu birlikteliği önemli buluyoruz. Bu uzlaşı kültürü bundan sonra ülkemizde var olacaktır. Kutuplaştırıcı ve ötekileştirici siyasi üslup, uzlaşmaz tavırlar ülkeye çok bedeller ödettirmiştir. Karşılaştığımız sorunların çözümünde her partinin katkı sunabileceği, ortak aklın hâkim olduğu bir sistemi Türk siyasetine getiriyoruz.  

-Bugün ülkenin en önemli sorunu nedir?

En önemli sorun Bahçeli sorunudur. Devlet Bahçeli, hangi dönemde iktidara ortak olduysa o dönemlere bakın, geriye hep enkaz bırakmıştır. Bahçeli, söz sahibi olduğu iktidarlarda hiçbir soruna çözüm noktasında katkı sunmadığı gibi adeta sorun üreten bir yapının kendisi olmuştur. Ne zaman söz hakkını kaybetmişse o dönem ülke rahatlamıştır. Şu an ülke yine kötü yönetiliyor, bakın yine Bahçeli ve Perinçek’in söz sahibi olduğu bir dönem yaşıyoruz. Bu yapıdan ülkeyi kurtarıp, GP sisteme yeni ortak akıl, uzlaşı kültürüne geçtiğimiz andan itibaren her gün daha iyiye, güzele gider bu ülke...

- İktidarın en fazla destek bulduğu illerin başında gelen Trabzon’da siyaset yapmak zor değil mi?

Trabzon’da siyaset yapmak zordur. Çünkü burada herkes teknik direktördür, herkes siyasetçidir. Bu nedenle her dönem Trabzon siyasette ağırlığını korur, ülke siyasetindeki etkinliği de buradan gelir. Bugün iktidarın Trabzon’da güçlü olduğu gerçeği yansıtmamaktadır. Sokağa çıktığımız zaman AKP’lilerin suskun MHP’lilerin iktidarı savunduğu bir ortam görüyoruz. Hukukun ve adaletin olmadığı yerde insanlar korku ile sindiriliyor. İlk seçimde sandıktan çıkacak sonuç iktidarın Trabzon’da güçlü olduğu algısının ne kadar yanlış olduğunu gösterecektir. 

-Yeni Asya Gazetesi ve Bediüzzaman hakkındaki kanaatlerinizi alabilir miyim?

Yeni Asya gazetesi olarak bugün bizi ziyaretiniz ve ittifaka olan desteğiniz için teşekkür ediyorum. Bugün iktidara yaslanmayan basının ne gibi zorluklar yaşadığını hep beraber görüyoruz. İktidarın sunduğu destekler orada dururken buna tenezzül etmeyen, ilkeli duruş gösteren bütün basın kuruluşlarının başta Yeni Asya gazetesi olarak tebriklerimi sunuyorum.

Bediüzzaman Hazretlerine gelince, davası için bedeller ödemekten kaçınmamış, önemli bir dava adamıdır. Hayatı boyunca birlik ve beraberliğimize katkıda bulunmuş, saygı duyduğumuz bir din âlimidir.