EKREM DONBALOĞLU - RÖPORTAJ

- Öncelikle M. Emre Baran kimdir, öğrenebilir miyiz?

Zübeyir Ağabeyin memleketi Ermenek’te doğdum. Çocukluğumu, liseye geçene kadar köy hayatına yakın bir şekilde geçirdim. Bu köy hayatını biraz açacak olursam tarlada toprak yiyerek, elimde küçük bir kazma, diğer elimde plastik bir motor, harman yeri oyun alanım; keçiler, tavuklar da dostum olmuştu.

Liseye geçtiğimde büyük bir şehir olan Konya’ya gittim. Yaklaşık 5 sene hayatım Konya’da geçti. Oradaki abiler vesilesiye Risale-i Nurlar’ı daha yakından tanıma ve her gün okuma imkânım olmuştu.

Bu yüzden Konya Ovası’nın bende ayrı ve “rakımından’’ daha yüksek bir yeri vardır. Şimdi ise Isparta’da makine mühendisliği okuyarak öğrenciliğime devam ediyorum. 

- Bir araç sürmek evet, ama ‘üretim’ faaliyeti aklına nereden geldi ?

Liseye başladığımda tanıştığım makine, mekatronik ve metalürji mühendisliği okuyan insanlar vardı ve bu kişilerin bana pozitif yönde etkileri oldu. Gündemimizde ise üretimin eksikliği ve üretim artarsa ne gibi değişikliklerin olabileceği vardı. Ben de hep böyle şeylere merak duymuşumdur. Amcam evinde araba LPG tankından bir kalorifer kazanı yapmıştı ve evini onunla ısıtıyordu.

Diğer amcamsa evine bir tuş sistemi yaparak televizyonun elektriğini tamamen yattığı yerden kumanda edebiliyordu. Eniştem, ahşaptan küçük gemiler yapıyordu. Bana ilham veren şey bir ürünü kendin yapmak ve çalıştığını görmek!

“Emre gene ne yaptın?”

- İlk başlarda aile ve çevreden nasıl tepkiler aldın?

Arazi aracını test ederken evimiz önündeki yolu kullanıyordum. Ve oradan geçen çoğu kişi uzun uzun bakıyordu. Mahallemizdeki komşularımız bu duruma biraz alışmışlardı ve yeni bir projede “Emre gene ne yaptın?’’ deyip nasıl çalıştığını sorup fikirlerini söylüyorlardı. Benzin almaya yaptığımız araçla gittiğimde çevrenin yoğun teveccühü oluyordu.

Tabiî her zaman böyle güzel de olmuyordu. Yolda zayıf bir çocuk ve arazi aracını da görünce sen mi yaptın deyip cevabı duyduktan sonra “Yok canım sen yapmamışsındır, sen yapamazsın..’’ gibi sözlerini duyduktan sonra insanın aklına Cenab-ı Hakk’ın eserlerini yalanlayanların durumları geliyor. Çam çekirdeğinden koca çam ağacını, kuru çubuktan tatlı üzümü yaratanı hatırlamak gerek oysaki... Ne yazık onlara!

Projeleri kağıt üstüne çizdim

- Kullandığın malzeme ve yapım aşamasından bahseder misiniz?

Genel olarak hurda malzeme kullanmaya özen gösterdim, çünkü hem ilk defa yapacaktım hem de maliyetleri düşürmek açısından bu yolu seçtim. Özetle basit bir arazi aracında kullandığımız malzemeler: 5 vitesli, debriyajı olan 4 zamanlı bir motor, hidrolik mekanizmalı bir fren, ATV jantları, gazlı süspansiyonlar, profil demirleri…

Projesini çizerken ise bilgisayar tabanlı bir program bilmediğimden kâğıt üstüne çizdim. Malzemeleri toparladım ve geriye yapması kaldı.

- Hemen başarıya ulaşması zor bil kulvar... Motivasyon kaynağım diyebileceğin hususlar nelerdir?

İnsanları canlandıran emeldir, öldüren yeistir! (Mektubat) Bizimki de bu aslında, aracın çalışacağına dair ümitvar olduk, ye’se kapılmadık Cenab-ı Hak nasip etti. Şükürler olsun.

- Hobi olarak başladığın bu faaliyet böyle mi devam eder yoksa profesyonelleşme düşüncen var mı?

Üretime çok önem veriyorum. Hatta ne olduğu hiç fark etmez ihtiyaç olan herhangi bir şeyi üretmek, faydalıdır. Tabiî niteliğinden bahsetmiyorum. Yani üretime kötü veya kullanılmaz bir ürünü dahil etmiyoruz.Bu projelerimizle de ilerideki profesyonel işlerimize temel atmak istedim. Rabbim hayırlısını versin.

Meşakkat gıdamızdır

- Bu işte zorluk çekmek-keyif almak / tuhaf karşılanmak-teveccüh görmek iç içe... Senin parolan ne olur?

Zahmetsiz rahmet olmaz. Ne kadar zor olsa da ileride sizi bekleyen çok güzel bir netice var. Hem meşakkat gıdamızdır.

- Çalışmalarında elbette dışarıdan da ilgi oluyor. Hangi mecralar kapını çaldı?

Sosyal medya olarak bana özelden çok fazla ulaşan oldu ve bir çok soru sordular. Bunun haricinde İHA, NTV, Habertürk gibi medya kanalları haber yaptılar.

Hangisi favorin?

- Arazi aracı olan Buggy’den SABO Motosiklete; bisiklet resterasyonundan Mini Jeep’e muhtelif çalışmalarınızdan hangisi favoriniz?

‘Hangi evlâdını tercih edersin?’ ikilemleri gibi bana da ‘favori aracın hangisi’ sorusu sorulsa “Hepsi!’’ cevabını haykırmak isterim. Çünkü hepsinin de bende yeri ayrı ve hepsinin de farklı özellikleri var.

Meselâ buggy süspansiyon sistemi sayesinde arazide çok yumuşak hissettirmesi; SABO, Go-Cart’ın motosiklet versiyonu gibi, Mini Jeep adı üstünde minik bir jeep’e benzemesi özelliğine sahip.

- Atölye ve okul harici zamanlarında başka hobilerin var mı?

Tabiîki var: Kaktüsleri çok severim. Senelerdir odamda baktığım birçok çeşit kaktüs vardır. Ayriyeten motosiklete, bisiklete ve patene düşkünümdür.

“Baran Fabrication”

- Maddiyat, zaman, ekipman... Projelerin için yaptığın fedakârlık elbette olmuştur?

Zaman olarak ayları belki gün gibi çabuk harcadık diyebiliriz. Malzemelerse her ne kadar hurdaya çıkmış da olsa belli bir maddiyat da istiyor elbette... Hatta bunun için kendime telefon almayıp araç yapmak için malzeme almışlığım vardır. Evet bir dönem akıllı telefon kullanmadan geçirdim. Ekipman olarak basit olarak sadece kaynak makinesi, jet taşı, matkap gibi şeyler kullandık.

- Aklında yeni bir proje var mı?

Üniversitedeki arkadaşlarımızla bir proje fikrimiz var tabiki, gelişime açık olarak arazi odaklı yine bir motosiklet yapma hedefimiz var.

- “Her cemâl ve kemâl sahibi kendi cemâl ve kemâlini görmek ve göstermek istemesi’’ sırrınca, maceralarını hangi mecralardan yayınlıyorsun?

İnsanlara da faydalı olmak amacıyla yapım videolarını, test sürüşlerini yayınladığımız bir youtube sayfamız bulunmakta. Bunun haricinde sosyal medyada da paylaşımlar yaparak hem farklı fikirler sunuyoruz hem de insanlar rahatlıkla özel olarak soru sorabiliyorlar. Yapılan projelere Baran Fabrication olarak aratıp ulaşmak mümkün. Selâm ve duâ ile ve yeni projelerde görüşmek üzere... 

***

Youtube: 

https://www.youtube.com/channel/UCyT7MvnX-JizPCx8Qopm6Bg?app=desktop 

İnstagram: 

https://www.instagram.com/baran_fabrication/