"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Tevhid mührü

Rüstem GARZANLI
01 Ekim 2022, Cumartesi
“…Nakkaş-ı Ezelî; zeminin yüzünde yaz, bahar zamanında en az üç yüz bin nebatat ve hayvanatın envaını, nihayetsiz ihtilat, karışıklık içinde nihayet derecede imtiyaz ve teşhis ile ve gayet derecede intizam ve tefrik ile haşir ve neşretmesi, bahar gibi zâhir ve bâhir parlak bir sikke-i tevhiddir...”1

Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri; Allah’ın, tevhid sikesinin bütün âlemlerin üzerinde bulunduğunu, iki kere iki dört eder derecesinde ispat etmiştir.

Bitkilerin kış mevsiminde varlık sahasından silinip baharda yeniden yaratılmaları gibi, insanlar da ölüm ile bu dünya sahifesinden tamamen siliniyorlar. Bedenleri elementlere dönüşürken, ruhları berzah âlemine göçüyor.                                                                                            
Bitkilerin yeniden yeryüzünde boy göstermek için baharı beklemeleri gibi, vefat eden insanların ruhları da kıyametin kopup haşrin gelmesini bekliyorlar.

Bahar mevsimi geldiğinde bütün bitkilerin kısa bir zaman içinde yeniden yaratıldıkları ve bütün hususiyetlerini eksiksiz takındıkları gibi, haşrin gelmesiyle de insanlar bir anda mahşer meydanında toplanacaklar.

Dünya hikmet âlemi olduğu için, bitkilerin yeniden yaratılmaları belli bir zaman dilimi içinde tedricen gerçekleşir. Kudret âlemi olan âhirette ise her şey bir anda yaratıldığından, haşir meydanına toplanma da bir anda olacaktır.

Bu iki haşir arasındaki en büyük fark ise, baharda yaratılan bitkilerin bir önceki yılda yaratılanların aynı değil, misli olmasıdır. İnsanların ise aynen diriltilmeleridir. Şu var ki; cesetlerini giyerek mahşer meydanına çıkan ruhların bu ikinci yaratılışta giydikleri cesetler, ahiret âlemine münasiptir ve dünyadakilerden çok farklıdır. 

Said Nursî Hazretleri, “Bize gösterdiğin numunelerin ve gölgelerin asıllarını, menbalarını göster.”2 diye yaptığı duasında, cennet nimetlerinin dünya nimetlerinden çok ileri olduğunu, dünya nimetlerinin onlara göre gölge gibi zayıf kalacağını beyan etmiştir.  Cennetteki bedenlerin de dünya bedenlerinden o derece mükemmel olması gerekir  ki o bedenlerin sahipleri bu yeni âlemin nimetlerinden istifade edebilsinler.

Hülâsa-i kelâm: “Her geceden sonra sabahın, her kıştan sonra baharın gelmesi gibi; haşrin sabahı, o büyük saatten doğacağına delil ve işarettir.”3, Said Nursî Hazretlerinin şu manidar nidası gibi ki: “Uyan ey kalbim vakt-i fecirde. Bigün tevbe, bicû gufrân, zidergâh-ı İlâhî...”4 diyelim…

Dipnotlar:

1- 22.Söz, 2.Maksad, Altıncı Lem’a, s.300.

2- On Üçüncü Söz, s.792. 

3- İşârâtü’l-İ’caz, s.55.

4- Sözler, 18.Söz, 3.Nokta, s.234.

Okunma Sayısı: 1603
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ramazan Çalışan

    1.10.2022 10:53:17

    Evet, insanlar şirke ve küfre sapmasınlar diye, Allah her mahluku ve sanatı üstüne varlığını ve birliğini görsünler diye, birlik ve vahdet mührü vurmuştur.Cenab-ı Allah kainatta en mükemmel neticeleri, en adi ve basit sebeplerin eli ile icat edip gönderiyor ki; insanlar o mükemmel neticeleri sebepler vermesinler ve bu sebepler predesi arkasında sonsuz bir ilim, irade ve kudretin hükmettiğini görsünler diye. Mesela: Bir elma ağacı elma verebilmesi için, dünyayı çevirecek, mevsimleri getirebilecek ve bulutları, güneşi kendine hizmetkar edecek bir kuvvete sahip olması lazım ki; o meyveyi verebilsin. Demek ki, perde arkasındaki bir kuvvet varki, bütün buları onun hizmetine koşturuyor. İşte perde arkasınki bu kuvvet, (Herşeyi birşeye hizmet ettirdiği, her şeyi yaratan bir zat olduğu için) bu elma ağacında da bizlere Allah'ın vahdet mühürü olduğunu gösterir. İlim, irada gibi sıfatlarda bu şekilde her bir mahluk, masnu üzerinde vahdet birlik sıfatı olarak bu şekilde görülebilir.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı