Yeni hadiseler eski okumalarla çözümlenmez.
Zübeyir Gündüzalp, Üstad vefat ettiğinde hareketli ortamlardan kenara çekilip, mütemadiyen Risale-i Nurlar’ı okur ve ‘Okumazsam, yanılırım.’ ifadesini kullanır. Her yeni hadise yeni okumalara ihtiyaç duyar. Bir anlamda bu hizmetler içerisinde, olaylar değiştikçe kendimizi güncellemek gerektir.
Risale-i Nur hizmetlerin kendi başına gelişen işler olmayıp, bir sistem dahilinde ve satırdan şekillenen bir program olduğu açıktır. Yanılmamanın, yanlış karar vermemenin okumakla olacağı aşikârdır. Meselâ günlük özel Risale okumaları ve özellikle de müzakereli okumalar hadiselere karşı kişinin kendini yenilenmeyi sağladığı gibi, hizmetin sağlıklı devamını, insicamı bozmamayı, ihlâsı kaybetmemeyi, ittihat ve tesanütü yitirmemeyi de netice verecektir.
Hizmetin birbiriyle bağlantılı zincir halkaları gibi ihlâsı, sadâkati, sebatı, istikameti gerekli kılan bir bütünlük olduğu unutulmamalıdır. Bir halka sadece kendini değil, öncesi ve sonrasını da ilgilendirir. Bütünlük öyle oluşur.
Bugün yaptığımız günlük on sayfa okuma, Zübeyir Gündüzalp’in tarifiyle, kendimizi korumayı sağladığı gibi, geçmiş ve gelecek bağlantısını, kul ile Rabbi arasındaki ahdi de yeniler.
Diğer taraftan, bugün yaşadığımız bir olayı çözümlerken dünün okumalarının katkısı olduğu gibi, olay yaşandıktan sonraki okumalar, o olaya dönük isabetli yorumlamaları beraberinde getirir. Bir olay yaşanmadan ne duygusu, ne duâsı, ne enerjisi ne de feyzi yaşanır. Ferdî veya cemaati yaşanan her hadise yeni okumaları gerekli kılar. Olay sonrası yeni okumalar yeni mana kapılarını aralar. Duâ yoğunluğu ve sığınmalar artar. Olayın dersi de budur.
Yaşadığımız hadiseler oranında okuduğumuz satırların manaları, çeşitlenir, zenginleşir. Bu, bir anlamıyla kendimizi hadiselere karşı okuyarak güncellemektir. Yoksa, çağ ve gelişmeler insanı ve toplulukları yutar, yok eder.