"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Teşekkür etmeyen kıymet bilmez

Sebahattin YAŞAR
16 Ekim 2023, Pazartesi
“Teşekkür” ne kadar insani değil mi? Ne çok yakışıyor insana.

İnsan için güzel hasletlerden biri, şükür ehli olmasıdır. 

Şükretmekte, Veren’i görmek ve bilmek vardır.

“Teşekkür” eden kadir, kıymet bilendir.

Ya teşekkür etmeyenler? Kendisine yapılan iyiliğin değerini bilmeyen nankördür. Nankör sevilmez. Nankörlük insani bir durum değildir.

Nefes nefes nimet yüklü insan. Nefes nefes sevgi yüklü.

Mevsim mevsim ödüllerdir nimetler. Günün her vaktinde yeni yeni nimetler. Gökyüzü, gecesinde yıldız yıldız, gündüzünde bulut bulut her dem yenileniyor insan için. Bu kadar incelik, bu kadar intizam ve bu kadar sanatlı işler, yüksek masarifat insanın sanata, Sanatkâra dikkatini çekmek için.

Duygu duygu nimette insan. Severken de üzülürken de hep bir nimetlenme içinde. Şöyle bir ayağa kalktığında, attığı adımda, bakışta, duyuşta, dokunuşta, hissedişte; göz görerek, kulak işiterek, akıl düşünerek, dil tadarak, mide doyarak… Sürekli nimetlenmede insan.

Şöyle bir çay yudumlayınca, azıcık yalnızlaşınca sonra kalabalıklara karışınca hepsinde derinden bir “ohhh!” çeker insan. Hepsinde güzellik var. 

Yaradan, bütün ihtiyaç duyacaklarını da yaratmış kulunun. Korkmayı verirken, sığınmayı da vermiş. Sevgiyi verirken, sevilecekleri de. Bu ne incelik.

Arkasında kimin gönderdiği okunmayan nimet, hakiki anlamda değerlendirilemez. Kimden geldiği bilinmeyen mektup, anlamını yitirir. Veren’i bilinmeyen nimet nankörlüğe hizmet eder ve arkası kesilir. Oysa şükredilen nimet bereketlenir. Ömrü uzar insanın. Ücreti ödenen nimet, vicdana yük olmaz, hatta lezzet verir. “Şükredin, ziyadeleştireyim.” diyor nimetler Sahibi. 

Teşekkür, nazik kulun güzel ahlakıdır.

Teşekkür etmeyen; nimeti görmez, kıymetini bilmez.

Okunma Sayısı: 1752
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Cenk Çalık

    16.10.2023 01:08:19

    Diğer bir vecihde sayamayacağız kadar maddi ve manevi nimete karşı Rabbimizin bizden şükrü istemesidir. Esasen kul olarak bizlerin elinden başka bir şey de gelmez. Tüm bu nimetlere karşı teşekkür etme manasındaki şükrü yerine getirmemiz gerekir. Elimizden bir şey geliyor ve Rabbimiz de bunu istiyor. Üstelik bunu mecbur kılıyor. "Şükrederseniz nimetimi artırırım" ayeti mana-ı muhalifiylr düşünüldüğünde şükretmediğimiz takdirde o nimetin alınacağı manasına da gelir. En iyi şükrün de şükür risalesinde öğrendiğimize göre namazdır. Kainatın en yüksek ikinci hakikati hakkıyla şükrün anahtarıdır. Namazsız, sadece sözle şükür ya da teşekkür yeterli değildir. İslâm, teorikte veya söylemde değil, pratikte veya aksiyona geçen şükrün makbuliyetine işaret eder vesselâm.

  • Cenk Çalık

    16.10.2023 01:07:49

    Meşhur bir hadiste: "İnsanlara teşekkür etmeyen, Allah’a şükredemez." buyrulur. Bu hadis insan-Rab rabıtasında çok mühim bir noktaya temas eder. Şükür yolcusu önceliklerinden birini kendine yapılan iyiliklere karşı vefalı olmasıdır. Vesile olanlar da teşekkürü hak eder. Bu hakkı vermeyen elbette ki Rabbine olan şükrünü de hakkıyla eda edemez.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı