"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Dinî cemaatlerimiz ve korona salgını...

Şükrü BULUT
14 Eylül 2020, Pazartesi
Bu günlerde; kader konuşunca cüz’î ihtiyarî susar, hakikatini bizatihi yaşıyoruz. Dünyamızın ve insanlığın gündemini tutsak alan korona kendisinden bahsettirmeye devam ediyor.

DHÖ’nün covit-19 ismini taktığı bu Çin virüsünün mahiyeti henüz tanımlanamadığından, biz de hadisenin kıyısında-bucağında dolaşıp duruyoruz. 21. yüz yılda dünyamızın bir yanı hâlâ istibdadın karanlığında kaldıkça, bu kovid zincirinin uzayıp gideceği şüphesi kamuoyunu esir almaya başlıyor. Zira virüsün çıktığı laboratuvarlar, üzerinde çalışmış araştırmacılar ve laboratuvardan hayvan pazarına gidiş hikâyelerinin dünya ilim adamlarınca araştırmaları mümkün olmadığından, bu meçhuliyet devam edecek gibi. İnsanların hakk-hürriyetlerine kastetmiş, semavî din ve ahlâklarla savaşı devam eden ve din düşmanı global sermaye ile fukara devletlere rüşvet dağıtan Çin Komünist Partisi idaresinin yeterince gündeme gelmemesi, bu günlerde medeniyetimizin kaçırdığı en önemli nokta olsa gerek. Demokrasinin dünyada hak ettiği yeri alamaması, insanlığın hırsıyla kapital peşinde yuvarlanması ve ahlâkî değerlere gerekli kıymetin verilmemesi, salgınların devamına zemin hazırlıyor, kanaatindeyiz.

Geniş dairede yapabileceğimiz çok şeyin olmadığının farkındayız. Fakat bir seneye yakındır ortaya çıkan bu salgının insanımızda oluşturduğu travmaların, maddî-manevî çöküşlerin ve bazen ümitsizliklerin elbette farkındayız. Arkamızda kalan zamanlardaki medyanın söylediklerinin tek doğrusu var, elimizde. Ortada bulaşıcı ve ölüme sebep bir hastalık var. Tıp âlimlerinin tavsiye ve tedbirlerine dikkat etmemiz lâzımmış. Gün içinde bazen saatlerimizi alan bilgilerin yalan-yanlış şeyler olduğunu gördük. Fakat işini kaybeden on binler, bilhassa zayıf imanlarından dolayı geleceğe yönelik ümitlerini kaybeden milyonlarca genç ve maalesef ahlâk zaafından dolayı bu musîbetten ders alamadıkları gibi, bu durumu istismar eden on binlerce ahlâksız görüyoruz çevremizde… Devletimizin sosyal bir yapılanmadan çok uzak olduğu da bir vakıa… Nefesi tükenen her fert kendi derdine ağlıyor. Hastalığın yayılışını kontrol altına almaya çalışan hükümet, elbette inzibatî tedbirlere başvuracak. Gel gör ki, itaatsizlik yavaş yavaş anarşi ve kaosa doğru kaymaya başladı. Bu itaatsizliğin küresel dinsiz organizasyonlarca çıkarıldığını Amerika, Paris ve Berlin’deki nümayişlerden de anlıyoruz. 

Bir taraftan maddî bir salgın, öte yandan bilhassa gençlerimizi hedef kitle edinmiş manevî salgın. Anarşiyi teröre doğru organizeye çalışanların adreslerini siyasî idareler bizden daha iyi biliyorlardır, kanaatindeyiz.

İdarenin yer yer acziyete düştüğünün elbette farkındayız. Meselenin siyasî iradeleri çoktan aşıp “millî birlik-beraberlik” boyutlarına ulaştığını görüp dururken hükümetin içine düştüğü gaflet kadar, -kusura bakmasınlar- dinî cemaatlerimizin tutsak alındığı gafletler de bizi ürkütüyor. Rahat, barış ve geniş zamanlarda müntesiplerinin çokluklarıyla övünen cemaatler, gazetelere reklâm vererek varlığını duyuran cemaatler, kendilerini siyasî iradeye çok büyük göstererek devletin imkânlarından istifade eden cemaatler ve kendilerini haklı olarak millete ümit ve gelecek olarak propaganda eden cemaatlerin şu pandemi süresi içinde sırra kadem basmaları sizi de endişelendirmiyor mu? Yukarda kısaca değindiğimiz meselelerin çözümünde en fazla yardımcı olabilecek cemaatlerimizin korona tarafından esir alınması, ülkemiz için bir musîbet olmalı.

Bin seneden beri İslâm’ın bayraktarlığını yapmış şu milletin bütün değerlerini muhafaza ile vazifeli olması gereken dinî cemaatlerimiz şu süreçte üzerlerine düşeni yapmazlarsa, yarın müntesiplerince de saygı duymaz ve ilgi göremezler diye endişeleniyoruz. Zira, korona sürecini dünya genelinde anarşi, bozgunculuk ve kaosa çevirmek isteyen global organizasyonlardan bahsettik. Yalnız Ülkemizde değil, demokrasi ile idare edilen bütün coğrafyalarda kamuoyunu küçük dilimlere ayıran bu dev organizasyonun finans ve eleman sıkıntısı çekmediğini hem IŞİD belâsında, hem Sarı Yelekliler ve Pegida olaylarında ve hem de Amerika’daki zenci polisi bahane ile başlayan hadiselerde gözlerimizle gördük.

AKP hükümetinin “dinî cemaatlere” uyguladığı politikanın ne kadar yanlış olduğunu kendisi de görmeye başladı. Tarikatları devlet güvenliği noktasında zararlı gören ilâhiyatçılardan tutunuz, şeyhlere ve hocalara birikmiş kinlerini kusan Türkiye düşmanlarına kadar. Dinî cemaatleri devlete bağlamak isteyen zihniyetin aptallığını yakın zamanda daha netçe göreceğiz. Osmanlı Sultanları’nın devlete bağlamadığı dinî cemaatleri günümüz siyasî iradesine bağlayabileceğini düşünen hürriyetten mah- rum yaklaşımın, mevcut cemaatlerimizi toplumdan izole ettiklerinin elbette farkındayız. Ülke ve millet olarak karşılaştığımız felâketlerle mücadelede, şevk içinde her bir Müslümanı fedakârlığa, düzene, tedbir almaya, cehalet ve ihtilâfla savaşmaya devletçe teşvik görmesi gereken dinî cemaatlerimizin gereksiz bir şekilde korkutulup-ürkütülmemesi lâzım. Şeffaf, meşveret ve şûrâya dayalı, müntesiplerinden gelen her kuruşun hesabını verebilecek kadar dikkatli ve ilmî çalışmayı kendilerine rehber edinmiş bu samimî insanlardan hükümetimiz, şu korona döneminde tam manasıyla istifade etmeli. Milletin dertlerine, insanlık düşmanı zihniyetin üzerinde tepiştiği ahlâkî değerlerimize, gençliğin kaybolan ümitlerine, global dinsizlerin bozmaya çalıştıkları birlik- beraberliklerine siyasî iradeden önce cemaatlerin ulaşabileceğini, artık herkes anlamalı ve ona göre davranmalı diyoruz. 

Okunma Sayısı: 3082
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Zeliha

    16.9.2020 07:07:40

    Milletin zaafı iman hastalığı teşhisini çok önemseyen bir cemaatin mensupları olarak bu tespitlerin iman ve Kur'an hesabına insanların bilhassa gençlerin Risale-i Nur la imanlarını kurtarmaya çalışmaya yeteri kadar ikna edici olmuş sanıyorum. Allah razı olsun , güncel hadiselere gazetemizin ve yazarlarımızın getirdiği yorumlar bizi de bu karışık ortamda yanilmalardan kurtarıyor.

  • Osman

    14.9.2020 21:38:03

    Korona çin. Demokrasi ifsad şebekeleri gösteriler ülkemiz cemaatler hepsi bir arada güzel işlenmiş bütün dünya da büyük oyun başladı oyunu boza biliriz onların dediklerinin tersini yapmak

  • Demokrat Avrupa

    14.9.2020 20:54:19

    Doğru İslamiyet’i ve İslamiyet’e layık doğruluğu cemaatler olarak yaşayabilmek. Bütün sırlar burada olması gerek. Dar daireden başlayarak geniş daireye doğru İslamiyet’i

  • Mehmet G.

    14.9.2020 17:03:01

    Istanbul antlaşması iptal edilmedikce ahlaki konuda bir adım ileri gitme yürekleri olduğuna zannetmiyorum. Umarız ki olur elbette...

  • Zübeyir

    14.9.2020 16:47:10

    Allah razı olsun. Manevi salgın vurgusu güzel olmuş, maddi salgınla beraber manevi hastalıklar unutulmamalı.

  • Hüseyin

    14.9.2020 15:57:13

    (2)Geçen günlerde mak araştırma ve yeditepe üniversitesi işbirliğiyle geniş bir gençlik araştırması yayınlandı..araştirma sonuçlarına göre her yıl ülke nüfusun yaklaşık % 1 yakını ateizme kayıyor..İslâmî cemaatler ve tarikatler İslamın ne olduğunu yaşayarak gençlere gösteremiyor..sadece anlatıyorlar... Din, satanı çok alıcısı çok yaşayanı yok durumunda bugün..İslâmî olarak geçinen cemaat ve tarikatlerin bunda rolü var elbette.. Eğer islami olduklarını iddia eden cemaat ve tarikatler kendi nefislerinde islamı izhar edebilseydiler , insanlar , deizme ateizme değil İslâmiyete koşacaklardı...

  • Hüseyin

    14.9.2020 15:54:42

    (1)Uzun bir aradan sonra tekrar Şükrü hocamızın hakikatşinas yazıları ile dünya ve ülke gündemini yakalamış olmanın derin sevinci içerisindeyiz. Coronavirüsün ortaya çıkması yaklaşık dokuz ay olmasına rağmen, İslâmî cemaatler covid19 hadisesini hala anlayabilmiş ve yeni normlara uyum sağlayabilmiş değil maalesef . Bir çok konuda  olduğu gibi bu hadisede de farklı anlayışlar mevcut..kimi cemaatler covid19 u dış güçlerin bir oyunu, kimi mücerred  olarak düşünemediği için coranavirüsü göremediği için salgını inkar ediyor.. İslami cemaatler ve tarikatlerin çoğu demokrasiyi tanımadan içselleştirmeden partileştiler..siyaseti anlamadan, olup bitenleri ve gidişatı analiz etmeden, ibadetten, makamlara ve servete bodoslama atladılar...üretim yapmadan  maddi güç ve servet sahibi oldular..maddi itibarları belki arttı ama manevî itibarları  erezyona uğradı, yerlerde sürünüyor...

  • Abdullah

    14.9.2020 13:17:40

    Demokrasinin katilleri, düşmanları o sermaye sahibi dinsizler, korku silahını bu kez beynelmilel kullanıyor. Yetiştirdikleri iktidarları, yetiştirdikleri müstebitleri muhafaza etme yolunda, korona morona onlar için çok güzel bir merkep olmuş. Zaten nev-i beşerin yüzdesekseni ehl-i tahkik değil hakikatı da var. Bundan çokça istifade edecekler. Risale-i Nur tahkiki iman dersi veriyor. Ümitsiz değilim. Ümitsiz olan, keşke toprak olaydım diyenler ümitsizlik içinde boğulsunlar. Onlar korku versin biz Nurcular Nur dağıtalım. Öyle yapalım ki onların planları akim kalsın inşAllah......

  • Niyazi N.

    14.9.2020 13:07:22

    Kaleminize daim sağlık. Korona: Kederden emin olup rahat olmak çok önemli. Cemaatler: Mevcut siyasi iktidarın bütün kurumlara ve cemaatler dahil sivil toplum cemiyetlerine karşı olan antidemokratik tavrının değişmesi mümkün değil, bununla besleniyor zira..!

  • İhsan

    14.9.2020 12:24:22

    Gözlerimiz yollarda kaldı. Böyle uzun aravermelerin bizi gündemlerden kopardığını biliyorsunuz. Dünya hadiselerine pencereler açarak devamını diliyoruz.

  • Ahmet Danışmaz

    14.9.2020 11:07:07

    Tekrar hoş geldiniz. Maddi koronadan daha fazla koronadan çok daha tehlikeli manevi salgınlar tehlikeli. Selamlar

  • Aykan

    14.9.2020 10:46:36

    Tebrikler. Devamını bekliyoruz.

  • Haydar

    14.9.2020 10:36:10

    Allah razı olsun olsan Şükrü hocam Ağzınıza, elinize sağlık

  • Hayati

    14.9.2020 07:47:37

    Elhamdülillah. Nihayet başladınız. Dünya olaylarını nur penceresinden tahlil eden yazıları özledik.

  • Mehmet Demir

    14.9.2020 07:44:45

    Güzel bir tesbit , Allah akibetimizi hayr eylesin amin.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı