Muzaffer Bey: “Kardeşler arası mübayeneti aşmak için üzerimize düşen vazifeler nelerdir?”
Siz Uhuvveti Muhafaza Edin
Biz Risale-i Nur okuruz. Bizde mübayenet olmaz. Bediüzzaman Hazretleri Kastamonu’da yazdığı bir mektupta, “aziz, sıddık, müteyakkız, samimî, müttehit ve mübarek” sıfatları ile hitap ettiği talebelerine, şeytan-ı cinnî ve insînin desiselerini akim bıraktıkları için tebrik ederek başlıyor. Hafız Ali ve Hüsrev rahmetullahi aleyhimayı iki ayrı hizmet başında görerek takdir ediyor. Ve aralarına sokulmak istenen ins ve cin şeytanlarının fitnelerine meydan vermedikleri için, “Cenab-ı Hak sizi bu hizmet-i Nuriye’de daima muvaffak eylesin; âmin. Ve sizden ebeden razı olsun!” 1 diyerek duâ ediyor.
Üstad Hazretleri’nin bu duâsı bu gün de berdevamdır. Çünkü Üstadımızın tasarrufu bu gün de berdevamdır. Çünkü Üstadımızın mirası olan Nur hizmetleri bu gün de berdevamdır. Çünkü insî ve cinnî şeytanların pusu halleri bu gün de berdevamdır.
Neticeyi ahirette görmek üzere hizmet kollarının birinde, bilhassa en feyizlisinde at başı koştururken, ikilik görüntüsü veren arızalar maalesef bu gün de eksik değil.
Peki, Üstadımız bu ikilik görüntülerine ne diyor?
“Siz hizmeti düşünmeyin. Risale-i Nur kendisi tevessü eder. Siz aranızdaki uhuvveti, tesanüdü, muhabbeti muhafaza edin. Cenab-ı Hak en muhalife bile bu hizmeti yaptırabilir.” 2
Bu İmtihan Bitmeyecektir
İkilik görüntüsü veren arızalar geçmişte çok vaki olduğu gibi, kıyamete kadar da vaki olacaktır. Bu imtihan bitmeyecektir! Esasen bu imtihan, aldığımız ihlâs, tefani, uhuvvet, tesanüt ve mahviyet derslerinin bir gereğidir. İmtihansız ders olur mu? Nitekim şeytan o arızayı kullanıyor. Zındıka komiteleri o arızayı kullanıyor. Nefis de o arızaları kaşımaktan hoşlanıyor. (Kendi nefsim için söyledim.)
Böyle arızalar çıktıkça, tamir etmek için yine Hazret-i Üstada gitmekten başka çaremiz yoktur. Risale-i Nur’da bu konuda gerek İhlâs Risalesi’nde, gerek sair mektuplarda çok sayıda belge vardır. Yukarıdaki mektup bunlardan sadece biridir.
Onlar Üstadın Duâsına Taliptir
Bizim meşveretimiz var mı, var. En saygın biçimiyle… Kararlarımız meşveret vasıtasıyla mı alınıyor, evet! En isabetlisiyle… Emirler şeyhten, halifeden, vekilden değil; meşveretten mi geliyor, evet! En nezihinden…
Üstad Hazretleri hizmeti her konuda meşverete hamletmiş midir? Evet!
Bu hizmeti yürütenler elli senedir her işlerini meşveret ederek mi yapıyorlar?
Evet, en asil şekliyle… Ellerinde rehber ve amir bir kitap olarak Sistem Kitapçığı yok mudur? Vardır!
Fakat içinde bulunduğumuz pandemi döneminde kısıtlamalar sebebiyle insanlar toplu mekânlarda bulunma sıkıntısı çektiler mi, çektiler! Bir tereddüt hâsıl olursa, tereddüdü giderecek Sistem Komisyonu gibi heyetlerimiz mevcut mudur; mevcuttur! Gerekirse yeni çözüm heyetleri kurulabilir mi? Kurulabilir!
O halde bu mübayenetten çıkmak Yeni Asya camiası için su içmekten kolaydır! Çünkü onlar rahmete taliptirler. Üstadlarının duâsına taliptirler. Onlarda bu dirayet vardır. Onlara ikilik işlemez!
Onlar yirmi gözle bakan on adam gibi müttehhiddirler. 3 “Başta iki göz gibi, iki bakar, bir görürler!” 4
Dipnotlar:
1- Kastamonu Lâhikası, s. 252.
2- Ömer Özcan, Ağabeyler Anlatıyor-1, s. 306.
3- Lem’alar, s. 276.
4- Kastamonu Lâhikası, s. 252.