İsim vermeyen okuyucumuz: “Arkadaşım, Koskoca evreni yaratan Allah, Kur’ân’da bilgisayarı anlatması gerekirken, Ebu Leheb’le inatlaşıyor, “Ebu Leheb’in iki eli kurusun’’ gibi ayetler var. Bu üslubu nasıl buluyorsunuz? Diyor.”
Allah Akıl Fikir Versin
Adam önce Kur’ân’a laf etmiş. Kur’ân’da bilgisayar anlatılması gerekiyormuş! Adam Kur’ân’ı teknoloji kitabı zannetmiş herhalde.
Kur’ân’da teknolojik işaretler de vardır elbet. Ona da işaret edeceğiz inşallah. Ancak önce Tebbet Sûresini bir anlamaya çalışalım.
Ama böyle bir üslupla değil. Allah’ın bilgisayarı anlatması gerekmiyor. Milyonların okuduğu bir kitapta bilgisayar anlatılsa bunu milyonlar anlayamaz. Ancak Allah’ın yarattığı akıl ile dileyen herkes bilgisayarı kendisi öğrenir.
Ama herkes iyi insan olmanın kurallarını, duanın ve ibadetin şartlarını, ebedi hayatı kazanmanın yollarını öğrenmeye muhtaçtır. Bunları ise ancak Allah öğretir.
Sırf aklı yarattığı için Allah’a şükretmesi gereken insanın, şükretmek bir yana, Allah ile hesaplaşması akıl işi değildir! Aklın ve insanlığın çürüdüğü noktadır!
Bu çürüklük cevap vermekle iflah olmaz! Allah akıl fikir versin.
O Allah İle İnatlaştı
Ebu Leheb de en az bu kafa kadar iflah olmaz bir portre idi. Allah onunla -haşa- inatlaşmadı. O Allah’ın dini ile ve peygamberi ile inatlaştı.
Yanı başında öz yeğeni Allah’tan vahiy alırken, o yeğenine inanmaz, onunla alay ederdi. “Ben İslâm’a girersem bana ne var?” diye sorar, Efendimiz (asm): “İslâm’a girene ne varsa sana da o var!” buyurduğunda: “Ben onlardan daha üstün olmayacak mıyım?” derdi. Efendimiz (asm): “Ne ile üstün olacaksın?” buyururdu. Ebu Leheb bu defa beddua ederdi:
“Tebben li hâza’d-dîni’llezî yestevî ene ve ğayrî”
(Benimle başkasını eşit kılan bu dinin elleri kurusun!) derdi.
Resûlullah Efendimiz (asm) çarşıda: “Ey insanlar! Lâ ilâhe illallah deyin!” diye seslendiğinde, arkasında ona taş atar, mübarek ayaklarını kanatırdı. “O benim yeğenimdir. Onu dinlemeyin” diye bağırırdı.1
Düşmanlıkta sınır tanımazdı. Gelenlere, “O sihir yapıyor” der, halkı ondan soğuturdu
Karısı, Peygamber Efendimiz’in (asm) gelip geçtiği yol üstüne dikenli çalılar dökerdi.2
Saygıda kusur etmeyen Allah Resûlünün (asm), öz amcası tarafından defalarca incitilen nazik kalbi Arş-ı Âlâ’yı titretmişti. Bu sebeple Cebrail Aleyhisselâm bir gelişinde Ebu Leheb’e ve karısına yaptıklarının cezasını özetleyen Tebbet Sûresini indirdi.
Amerika’da Bir Papaz
Bizim insanımız Tebbet suresinden dinsizliğini artırırken, Amerika’da bir papaz Tebbet suresini okuyunca Müslüman oluyor.
Sureyi inceleyen Papaz, Müslüman oluşunu şöyle açıklıyor:
“Tebbet sûresi yaşayan bir insan hakkında, yani Ebû Leheb hakkında nazîl oldu. Bu sûre onun ve karısının Cehennemlik olduğunu bildiriyordu. Yani Ebû Leheb yalandan bile imân etse bu sûre geçersiz kalacaktı. Çünkü Ebû Leheb imân etmiş olacaktı. Ama Ebû Leheb, bu sûre indikten sonra tam sekiz sene yaşadı ve inkârında direndi, karısıyla birlikte zulmüne devam etti. İncelik ve mucize buradadır. Yani imân ederek bu sûreyi geçersiz kılabilirdi. Ama Allah (c.c) onun imân etmeyeceğini biliyordu. Bu da demektir ki Allah (c.c) geçmiş ve gelecekle ilgili her şeyi eksiksiz bilmektedir. Ben bu yüzden Müslüman oluyorum.”
Dipnotlar:
1- Elmalılı Tefsiri, 9/6255
2- Mektubat, s. 196