Recep Bayraktaroğlu: “Mesnevî'de geçen Saffet Efendi kimdir: Ermenekli Saffet Efendi midir? Yoksa Urfa Mebusu olan Saffet Efendi midir?”
Takriz
Önce Mesnevî-i Nuriye’de yer alan Takriz’i buraya alalım:
“TAKRİZ: Fâzıl-ı muhterem Meclis-i Mesahif ve Tetkik-i Müellefat-ı Şer’iye Reis-i Âlisi Şeyh Safvet Efendi Hazretlerinin takrizidir:
Cenab-ı Hakka hamd ve kendisine Kur’ân nâzil olan Peygamberimize ve dinin binasını tahkim ve temhid eden Âl ve Ashabına salât ve selâm olsun. Tevhid Denizinden Bir Katre namındaki risale gözüme tecellî etti.
O denizle bu katre arasında bir fark göremedim. Çünkü, o katre hakikatte o denizden geliyor ve o denize dökülüyor. Tevhid denizinden avuçla su içmekte ve İslâmiyet memesinden süt emmekte kardeşimiz olan allâme Bediüzzaman Said Nursî’nin sa’yinden dolayı Cenab-ı Hakka hadsiz şükürler olsun. El-fakir, türabu akdâmu’l-ulemâ Safvet (ra)1
Mustafa Saffet Efendi (Yetkin)
Aynı dönemde yaşayan iki adet Saffet Efendi vardır. Birisi Urfalı, diğeri Ermenekli.
Urfalı olanı Mustafa Saffet Yetkin’dir. 1908, 1912 ve 1914 yılarında Şanlıurfa mebusudur. 1866’da doğmuş, 1950 yılında vefat etmiştir.
Önce Meclis-i Meşâyih reisliğine getirildi. Hazırladığı tâlimatnâmelerle Meclis-i Meşâyih’e yeni bir düzen vermeye çalıştı.
Ardından, Mustafa Sabri Efendi’nin şeyhülislâmlığı sırasında Meclis-i Meşâyih reisliğinden alındı, şeyhülislâmlığa bağlı Tedkik-i Mesâhif-i Şerîf ve Müellefât-ı Şer‘iyye Meclisi reisliğine tayin edildi. Büyük bir âlim ve şeyhti. Kadiriye tarikatı Halisiye şeyhi idi.
1922 yılında Dârü’l-Hikmeti’l-İslâmiye üyeliğine getirildi.
1923 seçimlerinde Urfa’dan Milletvekili seçildi. Umûr-ı Diyâniyye, İrşâd, Şer‘iyye ve Evkaf, Nizamnâme-i Dâhilî, Umûr-ı Tasarrufiyye, Diyanet ve Evkaf ve Me’mûrîn Encümen-i Mahsûsu heyetlerinde görev yaptı.
İlginç olan; milletvekili, âlim ve şeyh olan bu zat, 3 Mart 1924 tarihinde elli üç arkadaşıyla birlikte hilâfetin kaldırılması ve Osmanlı hanedanının Türkiye dışına çıkarılması için kanun teklifi verdi. Ve bu kanun, Türkiye Büyük Millet Meclisinde yasalaştı.2
III. Dönem seçimlerinde de artık bu şeyh, meclis dışı kaldı.
Ermenekli Mustafa Saffet Efendi (Aysu)
1877 yılında Ermenek’te doğdu. 1905 yılında Bayezıd Camii’nde ders vermeye başladı. 1920 yılında Dâru’l-Hikmeti’l-İslâmiye üyeliğine atandı. 1922 yılında memuriyetten ayrıldı. Eser verdiği bilinmiyor. Büyük bir âlimdi ve çok cesurdu.
Arapça’nın yasaklandığı o günlerde Saffet Efendi Arapça okutmuştur. Komiser ona, “Efendim ben Emniyetten geliyorum. Arapça okutuyormuşsunuz. Hakkınızda şikâyet var.” demişti. Saffet Efendi:
“Bu bir emir midir yoksa rica mıdır?” dedi. Komiser:
“Ricadır efendim” dedi. Saffet Efendi:
“Madem rica ediliyor, üç günlüğüne tatil ediyorum. Emir olsaydı, etmeyecektim. Ama rica edildiği için üç gün tatil ediyorum.” dedi. Ve üç gün sonra derslerine yine başladı. Korkusuzdu.
Çok takip edildiğini anlayınca talebeleriyle bir Ermeni mahallesine taşındı. Orada takipten kurtuldu.
1964 yılında İstanbul’da vefat etti.
Her iki Saffet Efendi de yaklaşık aynı sıfatlarla görev yapmış olmalarına rağmen, Urfalı Saffet Efendi’nin “Meclis-i Mesahif ve Tetkik-i Müellefat-ı Şer’iye Reis-i Âlîsi” sıfatı ve “şeyh” unvanı bulunuyor. Bu sıfat Mes-nevî’deki Takriz’in giriş kısmında da yer alıyor. Diğer Saffet Efendi ise âlimdir.
Dolayısıyla söz konusu takrizi yazanın Urfalı Saffet Efendi olduğu tahmin edilmektedir.
Dipnotlar:
1- Mesnevî-i Nuriye, s. 77.
2- İslam Ansiklopedisi, Diyanet, Yetkin Mustafa Saffet maddesi