(16. bölüm)
Abdülkerim'in Üstad'a ricası
Babasının itikadı ise bozuk
Üstad vazifeli, şeyhin rüyası
Paşa yola gelmez, size yazık
Ricasını kabul etti Hz. Üstad
Çileler zincirlerin ilk halkası
Kaderin tecellisi, İlahi murad
Yol çetin, Allah'a iman davası
Üstad Mardin’e doğru yolda
Yaşı onaltı, omuzda mavzer
Yolunu kesen şakiler, yolunda
Mavzerle mermi attı, tek nefer
Yolda ikinci grup çete çıktı
Çetenin sayıları hayli fazla
Çete Üstad'ın etrafını sardı
Hz. Allah’ın yardımı seninle
Çete işi; soygun ve öldürmek
Bu çetenin içinden birisi çıktı
Hz. Üstad'ı tanıdığını duyurmak
Çete reisi saygıyla çemberi açtı
"Ben Miran aşiretinde gördüm
Bu, bütün hocaları ilzam etti
Bilgi, kabiliyetini çok duydum
Hediye ve yardımları reddetti"
Çete Üstad ile yavaş yavaş
Adeta koruma altına alındı
Allah’ın inayeti; oldular yoldaş
Mardin yakınında çete ayrıldı
Bugüne değil, sen maziye git
Araç gereç yok, lazım olan sabır
Yaşı kaç ki, ne mal ne de servet
Birkaç günde Mardin’e varır
Mardin mollaları Said’i duymuş
Mollalar toplanmış, sorusu uyarı
Molla Said Mardin’e misafir olmuş
Muarazadan vazgeçme kararı
Mardin iline iki talebe gelmiş
Biri Cemalettin-i Afgani’ye bağlı
Biri Şeyh Sünusi’ye bağlı kalmış
Tarikatı yakından tanımış; kârlı
Said, korkuyla hiç tanışmamış
Mola Said, mavzeri nerede aldı
Hatırla, o mavzeri Paşa vermiş
Nemazı kılmazsan ölümdü vaadi
Vazifeli değilse, o bir çocuk
Paşayı nasıl tehdit edebilir?
Hz. Üstad vazifeli, ey insan
O tebliğ ve ikna eder