Geçtiğimiz 10 Aralık 2020 tarihi Dünya İnsan Hakları ve Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 1948 yılında İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni kabul edişinin yıl dönümü idi.
Ülkemizdeki ABD Büyükelçisi de Dünya İnsan Hakları Günü vesilesiyle bir açıklama yaptı.
Ülkemizde toplumun farklı kesimlerinden sivil toplum kuruluşlarıyla yaptıkları ortak çalışmalardan bahsetti. Dünya İnsan Hakları Gününü kutlama faaliyetleri çerçevesinde yaptığı hizmetler dolayısıyla Canan Güllü’yü ABD Dışişleri Bakanlığı olarak “2021 yılı Uluslararası Cesur Kadınlar Ödülü”ne aday olarak gösterdiklerini belirtti.
(Kaynak: https://tr.usembassy.gov/tr/buyukelci-satterfieldin-dunya-insan-haklari-gunu-dolayisiyla-yaptigi-aciklama/)
Canan Güllü Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı. Aynı zamanda İstanbul Sözleşmesi’nin ve LGBT haklarının ateşli bir savunucusu. Önceleri amansız başörtüsü yasağından yana çalışmaları ile bilinirken şimdilerde iktidara mensup başörtülü hanımlarla kolkola çalışıyor, onlara ilham kaynağı oluşturuyor.
Geçtiğimiz Şubat ayında Sümeyye Erdoğan Bayraktar ve KADEM Kurucusu Sare Aydın ile birlikte kadın çalışmaları ve TCE (Toplumsal Cinsiyet Eşitliği) faaliyetleri konusunda birlikte ödül aldılar.
(https://www-dha-com-tr.cdn.ampproject.org/v/s/www.dha.com.tr/amp/istanbul/turkiyede-ilk-kez-toplumsal-cinsiyet-esitliginde-farkindalik-odulleri-verildi/)
ABD Büyükelçisi’nin sözleri bu önemli çalışmaların ödüllendirilmesi gerektiği yönünde…
Malûmunuz, küresel yapılanmaların İslâm âleminde hele de ülkemizdeki kadın meseleleri konusunda çok hassas olduklarına tarih şahitlik ediyor! Kadınlara hürriyet, ama her şeyden önce cesaret lâzım (!)
CESUR BİR DÜNYA GÜZELİ
Keriman Halis 1932’de Belçika’daki Dünya Güzellik Yarışması’na Türkiye Güzeli olarak katılır. Değerlendirmeye alınmadan Dünya Güzeli olarak ilân edilir. Jüri Başkanı’nın yaptığı konuşma ibretlidir: “Bir zamanlar Fransa’da oynayan dansa müdahale eden Kanunî Süleyman’ın torunu mayo ile aramızdadır. Bu kızı beğendik” sözleriyle ödülünü verirken onun cesaretini de takdir eder...
CESARETİN ZEHİRLİ MEYVELERİ
Sefih medeniyetin kadınları esir etmekte kullandığı temel kavramlardan biri cesarettir. Modası, sineması, TV dizileri, reklâmı, müziği, romanı gibi aklınıza gelen her yöntemle kadınlar cesarete dâvet edilir. Tarihteki savaşçı kadınlar Amazonları hatırlatırcasına nihayetinde “Erkekler korksun bizden!” denir.
Kadınlara cesaret aşılamanın zehirli meyveleri, gayrimeşrû çocuklar, kürtajlar, boşanmalar, çeşitli cinsel hastalıklar, cinsel sapkınlıklar, cinayetler, şiddet olayları olur.
HÜLÂSA
Kur’ân’daki tesettür âyetlerini tefsir ettiği için cezalandırılan Bediüzzaman Hazretleri’nin “şefkat kahramanı ahiret hemşirelerim” ifadelerini farklı pencerelerden meselâ “Cesaret penceresi”nden de tefekkür etmek gerektiğini düşünüyorum.
Ne dersiniz!