"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Fıtrat penceresinden hayata bakmak

Yasemin GÜLEÇYÜZ
27 Eylül 2023, Çarşamba
“Eşref-i mahlûkat” olarak yaratılan insanoğlu zengin cihazatlarla, hislerle donatılmıştır

Kişide kalp ve vicdan hâkim olup fıtrata uygun hareket ettiğinde varlık âlemi ile ahenk içinde olurken, hayvanî hisler hâkim olduğunda fıtrat bozularak varlık âlemi ile dengesiz bir ilişki ortaya çıkabilmektedir. Bunu inanan insanlar olarak net söyleyebiliriz. Çünkü gaflet anlarımızda o dengesizliği hissederiz. Her şey düşman, her şey bize karşıdır. Gaflet anlarımız Rabbimizle olan iman bağını unuttuğumuz zamanlardır. Uykuların en derini olan gaflet zamanlarımızda, gariptir ki kendimizi herkesten uyanık zannederiz. Kalp ve vicdan nefsanî hislere yenildiğinden hırsımızın, öfkemizin karanlığında kalakalırız. 

Tâ ki imandan gelen güç desteğiyle uyanıp, hatamızı anlayıp tövbe ile temizlenme talebinde bulununcaya kadar devam eder bu halimiz. 

Uyanmışızdır artık…  

İman hayatımızı güzelleştirir, bizi günahların kirinden, pasından arındırır. İman varlık âlemindeki ahenkli frekansa uygun adım atmamızı sağlar. Hayata müsbet açılardan bakmayı, olan her şeyde hayırların hikmetlerin mevcudiyetini ihtar eder. Ne çare ki, iman hadis-i şerifte ifade edildiği gibi, “Bir gömleğin eskidiği gibi eskir” Yenilenmesi, tazelenmesi gerekir. 

Yardımlaşma iyileştiriyor

Olaylara imanî açıdan bakmak, fıtratımıza “eşref-i mahlûkat” olarak dercedilen duyguların en verimli şekilde kullanımı anlamına da geliyor. Kur’ân ve Sünnet-i  Seniyye  ölçüleri ile de bu hal tasdik ediliyor. Okuduğum bir araştırma haberi fıtrata uygun hareket etmenin insan psikolojisi üzerindeki etkileriyle ilgiliydi. 

Haber şöyle: “ABD’deki California Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma, olumlu davranışları günlük hayatın bir parçası hâline getirmenin insan psikolojisi üzerinde ‘iyileştirici’ etkisi olduğunu ortaya koydu. Araştırmaya göre, depresyon geçiren ya da depresyona meyilli kişiler, başkalarına yardım ederek, nazik davranarak, sahip olduklarına şükrederek ve hayata iyimser bakarak kendileri hakkında daha müsbet düşünceler edinebiliyor. Olumlu düşüncenin iyileştirici etkisi sayesinde depresyonun ‘ilâçsız’ tedavi edilebileceğine dikkati çeken araştırma, depresif kişilerin günlük hayatlarının 10 dakikasını bile müsbet davranışlara ayırmalarının onlara uzun vadede yarar sağlayacağını vurguluyor. Depresyonun en önemli sebeplerinden birinin ‘olumlu düşünce eksikliği’ olduğunu kaydeden uzmanlar, başkalarının sorunlarına odaklanmanın kişiye kendi dertlerini unutturduğunu ve kendisini iyi hissettirdiğini belirtiyor. “

Araştırmaya göre, dünya çapında yaklaşık 100 milyon kişi depresyonla boğuşuyor. Bu araştırma, size de bütün himmetimizle kendimiz için yaşamaya başlarken, uzaklaştığımız Sünnet-i Seniyyenin, toplumsal hastalıklarımıza ilâç olduğunu hatırlatmıyor mu?

Okunma Sayısı: 2645
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ömer

    27.9.2023 12:07:01

    İman hayatımızı güzelleştirir, bizi günahların kirinden, pasından arındırır. İman varlık âlemindeki ahenkli frekansa uygun adım atmamızı sağlar. Hayata müsbet açılardan bakmayı, olan her şeyde hayırların hikmetlerin mevcudiyetini ihtar eder. Ne çare ki, iman hadis-i şerifte ifade edildiği gibi, “Bir gömleğin eskidiği gibi eskir” Yenilenmesi, tazelenmesi gerekir. Binlerce tebrikler ediyoruz.

  • S.topuz

    27.9.2023 10:21:07

    ..." Ne vakit hasta olsa, o hastalıkta aczini ve fakrını anlar, lâyık-ı hürmet olan ihvanlarına ihtiram eder. Ziyaretine gelen veya ona yardım eden mü'min kardeşlerine karşı hürmeti hisseder. Ve rikkat-ı cinsiyeden gelen şefkat-ı insaniye ve en mühim bir haslet-i İslâmiye olan musibetzedelere karşı merhameti hissedip, onları nefsine kıyas ederek, onlara tam manasıyla acır, şefkat eder, elinden gelse muavenet eder, hiç olmazsa dua eder, hiç olmazsa şer'an sünnet olan keyfini sormak için ziyaretine gider, sevab kazanır." Bediüzzaman Said Nursi, Risale-i Nur Külliyatı Lemalar - 214

  • S.topuz

    27.9.2023 10:20:12

    "ONALTINCI DEVA: Ey sıkıntıdan şekva eden hasta! Hastalık, hayat-ı içtimaiye-i insaniyede en mühim ve gayet güzel olan hürmet ve merhameti telkin eder. Çünki insanı vahşete ve merhametsizliğe sevkeden istiğnadan kurtarıyor. Çünki اِنَّ الْاِنْسَانَ لَيَطْغٰى ٭ اَنْ رَاٰهُ اسْتَغْنٰى sırrıyla, sıhhat ve âfiyetten gelen istiğnada bulunan bir nefs-i emmare, şâyan-ı hürmet çok uhuvvetlere karşı hürmeti hissetmez. Ve şâyan-ı merhamet ve şefkat olan musibetzedelere ve hastalıklılara merhameti duymaz. Ne vakit hasta olsa..." Bediüzzaman Said Nursi, Risale-i Nur Külliyatı Lemalar - 214

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı