"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hayal duygusu eğitildiğinde

Yasemin GÜLEÇYÜZ
02 Şubat 2022, Çarşamba
Hiç hayal kurmayan insan var mıdır? İyi, kötü herkesin hayalleri vardır mutlaka.

Hayal duygumuzu yerinde zamanında kullanabilmeyi başarabilirsek, kendimizi eğitmek konusunda büyük bir adımı da atmış oluruz. İçimizdeki söz dinlemez görünen o küçük yaramaz çocuk, bunu başarabilir mi dersiniz? Evet, başarabilir.

Sadece güzel sanatlar ve edebiyat değil, bilim tarihi de bunun sayısız örnekleriyle doludur: Yerçekimini keşfeden Newton’u başına düşen elma kendine getirdi!

Arşimet su üzerinde yüzen tas sayesinde suyun kaldırma kuvvetini keşfetti!

Sobanın üstünde kaynar suyun etkisiyle hareket eden demlik kapağı bir bilim adamına buharın itme kuvvetini keşfettirdi…

Daha önce kim bilir kaç kez insanlar elmanın düştüğünü, tasın su üzerinde yüzdüğünü, buharın hareket ettirme özelliğini gördü, ama neticelerini hayal edemediler… Bilim adamları bütün çalışmalarını, duygularını konu üzerinde yoğunlaştırdıklarından sadece deneylerinden değil, hayallerinden, rastlantılardan, hatta rüyalarından bile istifade edebildiler.

Zira onlar, varlık âlemini birbirini tamamlayan bir bütün olarak algıladılar. Araştırmaları tıpkı puzzle’ın parçasını bulup yerleştirmeye benziyordu.

SAHABE MESLEĞİ VE HAYÂL

Risâle-i Nur’da “kuvve-i hayâliye” olarak zikredilen bu duygunun eğitilip yönlendirildiğinde, ibadet hayatımızı zenginleştirebilir olduğunu öğreniyoruz.

Bediüzzaman Hazretleri “Hayâlî hikâyeler değil, doğru hakikatlerdir” dediği misâllerle okuyucuya çok derin hakikatleri çocukların bile kavrayabileceği hikâyelerle anlatır. Evet, Kur’ân-ı Kerîm’in eğitim tekniklerinden biridir kıssalar…

Bazen “Gel, bu zamandan tecerrüd edip, fikren Asr-ı Saadet’e ve hayâlen Ceziretü’l-Araba gidiyoruz!” diyerek okuyanları dinleyenleri hayâlen Peygamber Efendimizin (asm) huzuruna çıkarır…

Sahabeler, Peygamberimiz’den (asm) aldıkları derslerle bütün lâtifelerini, hislerini hatta vehim, hayâl ve sır gibi duygularını bile uyandırmışlar, sohbet-i Nebeviye’den “iksir” gibi istifade etmişlerdir.

27. Söz’de Sahabeler Bahsini okuduğumuzda, onları en büyük makamdaki velinin bile erişemediği ibadet mertebesine çıkaran bir eğitim sistemidir bu. Bediüzzaman Hazretleri, Sahabelerin veliler gibi nefislerini öldürmeyip, “tezkiye ve tathir” ederek “nefsin mahiyetindeki cihâzât-ı kesîre ile ubudiyetin envâına ve şükür ve hamdin aksâmına daha ziyade mazhar olduklarını” ifade eder. (Sözler, 27. Söz, Yeni Asya Neşriyat, Ocak 2001, s. 454)

Bediüzzaman Hazretleri “kuvve-i hayaliye”yi, “Levh-i Mahfuz ve âlem-i misâlin iki hücceti ve iki küçük nümûnesi ve iki noktası”ndan biri olarak tanımlar. (Sözler, s. 149)

Kuvve-i hayaliye “aklın bir hizmetkârı ve tasvircisi”dir. İnsan havassının en genişi olduğu halde, akıl ve aklın semerelerini ihata edemez. (Mesnevî-i Nuriye, s. 119)

“Hakikî terakkî, insana verilen kalp, sır, ruh, akıl, hatta hayal vesâir kuvvelerin yüzlerin hayat-ı ebediyeye çevirerek, her biri kendine lâyık hususî bir vazife-i ubudiyet ile meşgul olmaktadır” der.

HÜLÂSA

Evet, gelişimin ilerlemenin yolu kabiliyetlerimizi inkişaf ettirmekten geçiyor. Hayal duygusu da bu yolda bize hizmet eden en büyük yardımcılardan biri! 

Not: Karşılamakta olduğumuz mübarek üç ayların çekirdekler hükmünde olan bütün duygularımızı istikamet üzere geliştirmesi duasıyla Regaib Kandili’nizi tebrik ediyoruz.

Okunma Sayısı: 1683
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı