Beyin üzerine ilginç araştırmaların yapıldığı günümüzde uzmanlar şimdilerde “ahlâkî zeka” kavramı üzerinde çalışıyorlar.
Öyle ya matematiksel, sözel, görsel zekâsı süper ama kendinden başkasını düşünmeyen ahlâksız bir insan toplum için ne anlam ifade edebilir ki?
Eğitimde ahlâkî zeka
Ahlaki zekânın anlamı şu: Doğruyu yanlıştan ayırma kapasitesi, doğru ve izzetli davranmak için güçlü bir ahlâkî inanca, donanıma sahip olup bu doğrultuda hareket etmek.
Konu ile ilgili araştırma yapan uzmanlardan biri de eğitim psikoloğu Dr. Michele Borba. Borba, ebeveynlerin özellikle 3-15 yaş arasında yedi erdemi çocuklarına mutlaka yerleştirmesi gerektiğini, bunların hayat boyu “doğruluk pusulası” gibi çocukları etkileyeceğini belirtiyor.
Yedi erdem şöyle: Empati, vicdan, öz kontrol, hürmet, nezaket, hoşgörü ve hakkaniyet.
Empati sayesinde çocuklar şiddet ihtiva eden davranışlardan kaçınırlar. Arkadaşça davranırlar, başkalarının üzüntülerinden etkilenirler. Ebeveynlerin çocuklarına bu konuda örnek olmaları, onları şiddet muhtevalı görüntülerden uzak tutmaları gerekir.
Vicdan çocuğun doğruyu yanlıştan ayırmasını sağlayan, yanlış yaptığında suçluluk duymasına yardım eden iç sestir. Bazı faktörler vicdanın sesini zayıflatır: Cinsel muhtevalı yayınlar, madde bağımlılığı, şiddet, bazı şarkı sözleri, video oyunları, internette sayıları gittikçe artan nefret muhtevalı siteler vicdanın sesini cılızlaştırır.
Ebeveynler nezaketi özendirmeli, çocuğa “lütfen, teşekkür ederim” gibi iyi davranışları kazandırmalıdır. Farklılıkları takdir edecek telkinlerde bulunmalı, önyargılı olmamayı öğretmelidir. Haklının yanında olmayı, haklı olanın güçlü olduğunu, adil davranmayı, haksızlık karşısında dik durma erdemini yaşayarak göstermelidir. (kaynak: www.kemalsayar.com)
Evet, bir eğitim psikoloğunun ahlâklı çocuklar yetiştirmek için anne babalara yaptığı tavsiyeler bunlar. Görülen o ki ahir zamanda bilim ve din buluşuyor!
İlmin kapısı
Peygamberimizin (asm) “İlmin kapısı” olarak tanımladığı Hz. Ali’den bir tavsiye (ra) okuduğum ilk andan itibaren zihnimden hiç çıkmıyor.
Şöyle diyor Hz. Ali: “Çocuğunuzun 7 yıl oyun oynamasına müsaade ediniz ve yedi yıl ona hayatın edebini öğretiniz.“
Bir baba olarak Hz. Hasan, Hz. Hüseyin, Hz. Zeynep gibi, zalimlere boyun eğmeyen, her zaman hakkın ve haklının yanında olan, gerekirse bu uğurda başını veren, karıncayı incitmekten çekinen evlâtlar yetiştiren Hz. Ali Efendimiz (ra) demek ki, hayatın edebini onlara çok güzel öğretti.
Hülâsa: “Rabbim beni edeblendirdi” diyen bir Peygamberin ümmetine edep yaraşır. Hele de ahlâksızlığın, zulmün binbir türlüsünün kol gezdiği günümüzde!