"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“İstidad-ı habise ve kabil-i ıslah olmayan adamlar”

Yasemin YAŞAR
13 Haziran 2021, Pazar
İnsan bünyesinin çalışma sistemi ile cemiyetin çalışma sistemi, birçok noktada birbirine benzemektedir. Nasıl insan bedenindeki bozuk hücreler hızla artarak kanserleşip, bedeni işlemez hale getiriyorsa, devletin ve küçük ölçekte toplulukların ve hatta cemaatlerin bünyesindeki “habis istidatlar ve kabil-i ıslah olmayan yapılar da” sistemleri işlemez hale getirir.

Küçük, ama yıkıcı unsurlar nasıl bedeni, devleti, cemaati işlemez hale getirir?

Risale-i Nur satırlarında rastladığım bu kavram, yani “habis istidatlar, kabil-i ıslah olmayan yapılar” nasıl yapılardır diye merakımı celbetti. Önce basit bir mantıkla pis istidat, yani kabiliyeti iyiliğe müsait olmayan, adavetten beslenen, yılan gibi ısırmaktan zevk alan, bölen, bozan, ötekileştiren gibi manaları düşündüm. Nitekim pis istidat 1 veya pis fıtrat 2 Bediüzzaman’ın fasıklar ve münafıklar için muhtelif yerlerde kullandığı bir tabirdir.

“Cemiyetin içerisinde kabil-i ıslah olmayan bu yapılar nasıl teşhis edilecek?

“Kabil-i ıslah olmayacağı nasıl anlaşılacak?

“Velev bu insan bir şahs-ı manevinin içindeyse ne yapılacak?” diye düşünürken, devamında gelen cümleler, tam da aradığım cevabı veriyordu. “… cism-i devlet, def-i tabiî ile ifraz edecektir.” Yani bünyeye uymayan yapıları sistem kendi içerisinde zaten dışarı atacaktır. “Fakat bu, bu kadar kolay mıdır? Yani bütün fesada, şerre habis istidatların iğfallerine rağmen bünyeye uymayan yapılar, sistem içerisinde dışarı atılacaktır” deyip beklemek mi lâzımdır? Elbette hayır. Kelimelere dikkatli bakınca aslında çözüm bir kez daha tebarüz etmektedir. Yapılması gereken bünyeyi sağlam tutmak, sistemi doğru işletmekle ancak bünye def-i tabiî ile ifraz edecektir.

Bediüzzaman’ın hürriyetin bidayetinde istibdattan sonra devletin içine sızmış habis istidatların ve kabil-i ıslah olamayan adamlar için söylediği bu durum, daha küçük topluluklarda, hatta cemaatlerin içerisinde dahi olabilmektedir. Bunların olmamasını düşünmek “cism-i bedende nefis olmasın” demek gibi bir şeydir. Fakat, manevî olarak, kalbin ve aklın zayıf anlarında nasıl nefis hükmeder, akıl ve kalbe rağmen hükmünü icra ederse, topluluklar ve cemaatler bünyesinde de durum böyledir. Eğer cemaatin kalbi hükmünde olan meşveret, fikri mesabesinde olan istişare sistemi sağlıklı ve doğru işlerse, habis istidatlar da bir süre orada olsa bile güçsüz ve hükümsüz kalacak ve daha sonra da sistem bu yapıyı temizleyecektir. Lâkin işin tabiatı gereği bünye içerisinde tekrar oluşumlar olabilecektir.

Eğer sistem doğru işlemez ise, kabil-i ıslah olmayan yapılar kanserleşecek ve belki bunun için de ciddî bir ameliyat-ı cerrahi gerekecektir. Allah muhafaza (Fabrika Sahibi bütün bütün dağıtmazsa).

İlginçtir, bünyede oluşan bu habis tümörlerin gelişmesi bedende gelişen habis tümörler gibidir. Nasıl, tümörlerin bünyesinde iki temel doku bulunur, birisi tümörü yapan asıl doku, diğeri ise bu dokuyu besleyen destek dokudur. Toplum bünyesinde bulunan tümörlü dokularda da bir asıl dokuyu oluşturan habis istidatlar, bir de onları fark edemeyen basiretsiz destek dokular vardır. 

Üstelik habis tümörler, diğer organlarda olduğu gibi, beslenebilmek için kan dolaşım sistemlerini de kendileri geliştirirler. Negatif iletişim birbirlerinin hislerini okşamak, muzır madenleri ve damarları işletmek gibi negatif tahşidatla tümörü beslerler. Üstelik habis tümörler hızla çoğalmak için sağlıklı hücrelerle bağlarını azaltırlar, hatta hücre eritici enzimler salgılayarak çevre dokuyu da yıkıma uğratır. Gıybet gibi, yalan ve iftira gibi…

Hasılı; devletin ve cemiyetin hastalanması gibi geniş dairedeki büyük meseleleri anlamak, algılamak için küçük bünyeye bakmak yeterli olacaktır. 

O zaman yapılması gereken sağlıklı bünyelere ve doğru işleyen sistemlere sahip olmaktır vesselâm.

Dipnotlar:

1- ESDE, s. 180.

2- İşaratü’l-İ’caz, s. 223.

Okunma Sayısı: 2224
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Karameşe

    13.6.2021 18:13:47

    Allah razı olsun ihtiyaca binaen geldi

  • Züleyha

    13.6.2021 18:06:12

    İstifadeye medar bir yazı Allah razı olsun.

  • Ali

    13.6.2021 16:39:36

    Allah razı olsun. Çok ince ve esaslı bir meseleyi güzel anlattınız.

  • Ayşegül

    13.6.2021 16:16:08

    👍👏👏👏

  • Muzaffer Erol

    13.6.2021 15:09:54

    Kısa bir yazı içersinde büyük ve külli hakikatlar, ölçüler, düsturlar, işaretler ifade edilmiş... Risale-i Nur penceresinden hayatın en geniş dairesinden kademe kademe cemiyet ve fertlere kadar ışık tutup yol gösteren bu ölçüleler manzümesinden hemen hissemizi alabilmemiz için en küçük dairede kalbimiz murakabe ve vicdanımızda muhasebele başlamalıyız. Bulunduğum yer neresidir? Hayır ve sırat-ı müstakım üzeremiyim? Dinimin, inancımın, davamın bana verdiği mesuliyeti bihakkın taşıyabiliormuyum? Bütün bu sorulara kalbim, aklım, insafım, vicdanım ve insanlık şerefim ve haysiyetim!.... Bakalım ne diyecek... Yazar Kardeşimizi tebrik ederiz... Bizlere bir çok manaları çağrıştıran tefekkür ufku açtı... Selam ve dualar...

  • Hıdır Yıldırım

    13.6.2021 12:22:52

    Günümüz meselelerine ışık tutan bir bir yazı olması hasebiyle sizleri tebrik ediyoruz. İnşallah istifadeye medar olur

  • Orhan Ali YILMAZ

    13.6.2021 10:41:05

    Teşhis-i illete dair harika bir yazı ve de fotoğraf... Kaleminize, zihnimize sağlık...

  • Ömer

    13.6.2021 08:44:16

    Nasıl insan bedenindeki BOZUK hücreler hızla artarak KANSERLEŞİP, bedeni işlemez hale getiriyorsa,devletin ve küçük ölçekte toplulukların ve hatta cemaatlerin bünyesindeki" Habis İstidatlar Ve Kabil-i Islah Olmayan Yapılar da" Sistemleri İşlemez Hale Getirir."Geniş Dairedeki Büyük Meseleleri Anlamak,Algılamak İçin Küçük Bünyeye Bakmak Yeterli Olacaktır". Bir sistem, Risale-i Nur' la böyle güzel izah edilebilirdi.Tebrikler Yasemin Yaşar.👏👏👏👏👏

  • Recep ziftci

    13.6.2021 08:03:00

    Maşallah.............

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı