"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Siyaseti sokaktan dizayn etmek

Yasir Özer
16 Aralık 2021, Perşembe
Türkiye kritik günlerden geçiyor. Dolar/TL paritesi her an yeni seviyeleri test ediyor.

Pandeminin getirdiği küresel daralmadan herkes gibi biz de etkileniyoruz. Fakat Türk lirası, sadece pandemiyle izah edemeyeceğimiz şekilde değer kaybediyor. Emsalleri ile kıyaslandığında makas çoktan açılmış durumda.

Yeterli açıklama olmayınca, ekranlar, bunun yeni bir model olduğuna inananlar ile inanmayanların kavgasına sahne oluyor.

Bildiklerimiz, cumhurbaşkanının ayaküstü demeçlerinden ve gazetecilerin ‘üst düzey’ bir bürokrata istinaden söyledikleri iyimser cümlelerden ibaret. Görünen o ki iktisat teorilerinin bilmediği yollara sapmış vaziyetteyiz.

Altı ay sonra ekonominin rayına gireceği söyleniyor. İşler istenildiği gibi gitse dahî, üretici firmalar ve milleti zor günlerin beklediği açık

Sürecin millet tarafında, gözler asgari ücrete kilitlenmiş durumda. Çünkü kayıtlı çalışanların yüzde kırk ikisini asgari ücretliler oluşturuyor. Şu anki hâli ile asgari ücretlinin bir günlük yevmiyesi 5 lt’lik yağı almaya yetmiyor.

Üretici kesim ise kur oynaklığı sebebiyle sabit bir fiyatlandırma yapamaz halde. Bazı marketlerde etiket görevlileri tayin edildiği söyleniyor. Satılan her mal, etiket fiyatı değişecek olan bir sonraki mala göre zararına veriliyor. Bu süreçte stok yapmanın satmaktan daha kârlı olduğunu düşünenler hiç de az değil. 

Fakat işin en acısı, bazı vekillerin halka, “iki kilo et yerine yarım kilo et yeme, kombiyi 1 derece dağa düşürmekle tasarruf etme” şeklindeki sözüm ona nasihatleri. Vekilin, asgari ücretin sekiz buçuk katı olan maaşında göstermediği feragati, millettin zaten alamadığı et için beklemesine ne denir bilemiyoruz.

Mutfakta çıkan yangını ve buna dair yorumları gazete köşelerinden ve röportajlardan okuyorsunuz, okuyoruz. Fakat mesele ne zaman sokağa taşma eğilimine girse bir korkudur kaplıyor içimizi...

Bunun doğru yolunun sokak olmadığına dair düşüncemiz, “ama demokrasilerde bu tür eylemler en tabii hak” cevaplarında boğuluyor. Evet öyle, ama demokrasinin soyut tanımı içerisinde gayet makul duran ‘haklar’, eyleme döküldüğünde özellikle de bizim gibi ülkelerde teorideki şeklini muhafaza edebiliyor mu?

Bizce hayır.

Sokak eylemleri bizde devamlı olarak bir teyakkuz halini ifade ediyor. Basit bir hak talebi için sokağa çıkan küçük bir grup, kısa sürede devletin hürriyet-güvenlik dengesinin bozulmasına yetebiliyor.

Bu eylemlerin istikametini kaybetmesinde; demokrasinin sağladığı imkânların nasıl kullanılma noktasındaki tecrübesizliği, kalabalık olmanın getirdiği gücün şehveti, akıl-öfke dengesini muhafaza edememe...vb. bir çok sebep sayılabilir. Burası meselenin bir kısmı.

Meselenin diğer ve daha önemli kısmı ise radikal örgütlere bakıyor. Eylem organize etme ve katılmakta gayet mahir olan radikal gruplar, çok masum bir toplantıyı bile kısa sürede kamusal güvenliği tehdit edecek bir hale sokabiliyor.

Gezi olaylarında, bir projenin iptalini istemek gibi basit bir mesele, işe, sorunu çözemeyen siyaset ve radikal yapılar da eklemlenince fatura büyüdü. Benzer durumu Boğaziçi protestolarında da gördük. Eylem fazla geçmeden, toplanma amacından sapmaya, şiddete sahne olmaya ve bazı örgütlerin gövde gösterisi yaptığı zeminlere dönüşmeye başladı. Hatırlayacaksınız gazetemiz de o günler de “Atama da yanlış şiddet de yanlış” manşetiyle çıkmıştı.

Bundan dolayı çoktandır zedelenmiş olan toplumsal huzurun, daha da bozulmaması adına her kesimin dikkatli olması, sükûneti elden bırakmaması gerekiyor.

İşin nirengi noktasını da devasa meseleler ortada çözümsüz dururken, yıllardır bitmeyen kavgalarıyla, tansiyon yükselten açıklamalarıyla kimin değirmenine su taşıdıklarının farkında olmayan siyaset oluşturuyor.

Okunma Sayısı: 1176
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı