Dünyanın gözü önünde bir dram yaşanıyor. 1948’den beri sistematik bir tecride tabi tutulan Filistin, temel ihtiyaçlardan mahrum hâlde. Elektrik yok, gaz yok, petrol yok, su yok… vs.
Hamas’ın askeri kanadı Kassam Tugayları’nın paramotor ve paraşütlerle başlattığı huruç harekatı sonrasında gelindi bu noktaya. Yaşam koşulları daha önce de iyi değildi ama bu sefer bir devlet dünyaya sırtını dayayarak terör estiriyor.
Filistin’in direnme kapasitesi ve dünyanın olaya yaklaşım biçimi nazara alındığında, sürecin ne yazık ki Filistin aleyhine sonuçlanacağı açık. İlk anda süratle İsrail’in içlerine doğru ilerleyen Filistin’in, bu bölgeleri elinde tutmak için güçlü bir teknolojiye ve düzenli bir orduya ihtiyacı var. O yüzden hızla gerilemek zorunda kalacak.
İşin İsrail tarafında ise şölen havası hâkim olmalı. Yeni bir işgal gerekçesi daha doğmuş oldu. Netanyahu’yu ipten alan, arz-ı mevuda bir adım daha yaklaştıran bu savaşı bir fırsat olarak görmekten çekinmeyecekler.
Filistinliler ise sadece “insan hakları” haberlerinin konusu olarak değerlendirilecek. Toprakları adım adım iç edilen bir devlete, dünyanın en insancıl muamelesi bu.
Bu süreçte ABD, İngiltere… vb. devletler ve küresel medya da algı için özel bir gayret içinde.
Örneğin, “Filistinlilerin canice katlettiği bebek videosu”nu izlediğini söyleyen Biden, Beyaz Saray tarafından yalanlandı. The Times, kullandığı görsel Gazzeli çocuklara ait olmasına rağmen, haberini “İsrail, sakatlanan bebeklerin fotoğraflarını yayınladı” manşetiyle duyurdu. Ya da bir dönemin gençlik idolü! Gazze fotoğrafı ile İsrail’e yardım çağrısı yaptı: Bir algı inşası.
Bu yüzden II. Avrupa’nın Twitter’a (X) ‘içeriklerini filtrelemezse’ soruşturma dayatmasını da pekala tehdit olarak yorumlamak mümkün. Filistin aleyhine ittifak etmiş bu kadar basın savaşçısının gayretine, gerçeği yansıtan paylaşımların gölge düşürmesi istenmiyor. İsrail İletişim Başkanlığının Gazze’deki internet erişimini kesmesi de yine aynı minvalde yorumlanabilir.
Ayrıca oluşturulan iklimde Hamas’ı kınamak falan da yetmiyor, düşmanlıkta her hücrenize kadar onlarla aynileşmelisiniz. Daha azına tahammülleri yok.
BBC geçtiğimiz gün bunun ceremesini çekti…
Savaşı tüm dünyaya, “Hamas saldırıları sonrasında Gazze’de 500’den fazla kişi öldü; 800 İsrailli, Gazzeliler tarafından öldürüldü” şeklinde servis ederek, “Haydut Devlet”i spot cümlede perdeleyen BBC, Hamas’ı terörist olarak nitelemediği için İngiliz Hükûmeti tarafından “küstahlıkla” itham edildi.
Bizde ise mesele hâlâ “dede-torun-toprak” satma başlığı üzerinden tartışılıyor.
Stratejik konumu, doğalgaz yatakları, arz-ı mevud davası, ABD-İran-Rusya denklemi, İsrail iç politikası… vs. onlarca iç ve dış denge unsurunun analizi sonrasında değerlendirilmesi gereken bir savaşı, bu derece sathileştirmek, ancak jelatini açılmamış bir aklın ürünü olabilir.
O yüzden Filistin çok cephede savaşıyor: İsrail’le savaşıyor, İsrail’i destekleyenlerle savaşıyor, kendilerini destekleyenler içerisindeki İsraillilerle savaşıyor ve bütün bunlara karşı da başarması gerekiyor.