Gazetemiz açısından geçen haftaya damgasını vuran en önemli olaylardan biri, Genel Yayın Yönetmenimiz Kâzım Güleçyüz ve Sorumlu Yazıişleri Müdürümüz İbrahim Özdabak’a açılan davanın sonuçlanması ve Güleçyüz’e 1 yıl 8 ay, Özdabak’a 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezası verilmesiydi.
Mesnedsiz iddia ve suçlamalarla açılan ve mahkemenin daha baştan iddianamesini iade ederek bir tavır koyduğu davanın üç duruşmasında da heyetler ve başkanlar değiştirildi.
Karar böyle bir sürecin sonunda çıktı.
İlâveten son duruşmadan kısa süre önce 15 Temmuz sanığı bir generalin davasında yaşanan anormal gelişmeler, Cumhurbaşkanının “Hiçbir organ, makam, merci ve kişi yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez, genelge gönderemez, tavsiye ve telkinde bulunamaz” diyen anayasa 138/2. maddesindeki âmir hükme rağmen “Talimat verdim” ifadesini kullanması ve ardından 400 hâkim ve savcıya yönelik inceleme haberleri yargı üzerinde yeni bir baskı ortamı oluşturmuşken bu karar verildi.
Zaten var olan baskılara bunların da eklenmesi, karara ayrı bir gölge düşürdü.
28 Şubat’ta da DGM’ler eliyle benzer baskılara maruz kalmış; dönemin hukuksuzluklarına karşı çıktığımız ve 17 Ağustos depremini bu zulümlerle irtibatlandırdığımız için hedef olmuştuk.
Yönetim Kurulu Başkanımız Mehmet Kutlular “Deprem İlâhî ikazdır” dediği için mahkûm edilip 276 gün hapis yatmış; yazarlarımızdan da ceza almayan kimse neredeyse kalmamıştı.
Ama bu baskıları her zamanki gibi hukuk içinde ve müsbet hareket prensibi çerçevesinde verdiğimiz kararlı mücadele ile çok şükür aştık.
Şimdi de 28 Şubat’tan farksız, hattâ ondan çok daha şiddetli bir hukuksuzluk sürecinden geçiyoruz. Ve haktan yana, haksızlığa karşı duruşumuzu bu süreçte de aynı kararlılıkla ortaya koymuş olmamızın bedelini ödüyoruz.
Hukuk mücadelemiz yine devam edecek ve er-geç hakkın yerini bulacağından zerre kadar şüphemiz yok.
İnanıyoruz ki, zulüm devam etmez.
Son kararın duyulmasını takiben, hiç eksilmeyen dualarını her zaman yanımızda ve arkamızda hissettiğimiz ve o duaların verdiği manevî güçle yola devam ettiğimiz okurlarımızdan gelen yoğun destek mesajları için müteşekkiriz.
Allah razı olsun.
Geçmişte 12 Mart,12 Eylül ve 28 Şubat baskılarını hukuk ve demokrasi mücadelemizle nasıl bertaraf ettiysek, 20 Temmuz sürecinin hukuksuzluklarını da hukukla ve elbirliğiyle yine aşacağız inşaallah.
***
Neşriyat temsilcilerimizi bekliyoruz
Geçen hafta yazdığımız ve gazetedeki ilânlarda duyurulduğu gibi, genişletilmiş neşriyat temsilcileri toplantımız bu haftasonu, 1 Şubat Cumartesi günü İstanbul’daki gazete binamızda yapılacak. Bütün il ve ilçe neşriyat temsilcilerimizi toplantıya bekliyoruz.