Mehmet KARA |
|
Kayseri örnek bir şehir! |
![]() |
Cumhurbaşkanlığı tarafından her yıl bilim, kültür ve sanat alanlarında önemli başarılara imza atanlara verilen kültür ve sanat büyük ödülleri sahiplerini buldu. Bu yıl tarih alanında Harvard Üniversitesi tarih bölümünde öğretim üyeliği yapan Prof. Dr. Cemal Kafadar, resim alanında Prof. Dr. Ergin İnan ve İstanbul Modern Sanat Müzesi adına Yönetim Kurulu Başkanı Oya Eczacıbaşı’na ödüllerini Cumhurbaşkanı Abdullah Gül verdi. Her yıl olduğu gibi gazetelerin ve televizyonların Ankara temsilcilerinin de davetli olduğu ödül töreninin ardından yapılan resepsiyondaki konuşmalar ödül töreninin önüne geçti. Gazeteciler özellikle CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun Kayseri Büyükşehir Belediyesindeki yolsuzluk iddialarına devleti yönetenlerin nasıl baktıklarını öğrenmeye çalışıyorlardı. Öncelikle resepsiyondaki manzarayı bir tasvir edelim. Gül, törenden sonra resepsiyonun yapıldığı bölüme geldiğinde misafirleri ile tek tek ilgilenir. Programın sonuna doğru da gazetecilerin olduğu bölüme gelir ve soruları cevaplandırır. Bu yıl da böyle oldu. Gazeteciler de bu arada diğer yetkililerle sohbet ederler ve sorularla “haber” ya da “yazı” konusu çıkarmaya çalışırlar.
«««
YORUM YOK DERKEN… Bizim de aralarında olduğumuz gazeteci grubu Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin’e bir takım sorular yöneltti. Öncesinde Fenerbahçe’nin durumunu sorup biraz ortamı ısıtmaya çalışan gazetecilerin, o gün Akşam Gazetesi’nde yayınlanan ve Kemal Kılıçdaroğlu’nu büyük bir masada küçük gösteren (yani makamını dolduramadı mesajı verilerek) çizilen karikatürü hatırlatması üzerine, “Günün karikatürü. Çok tartışma meydana getirir. Bence çok önemli mesajı var” dedikten sonra “Yorum yapmak istemiyorum” diye cevaplamasına gazetecilerin, “Yorum yaptınız bile” şeklinde mukabele etmeleri karşılıklı tebessümlere yol açtı ve sohbet böylece devam etti... Esas soru da bundan sonra geldi zaten. Kılıçdaroğlu’nun Kayseri belediyesindeki yolsuzlukla ilgili iddiaları hatırlatılınca, sözlerine “Hukuken baktığımızda ortada sonuçlanmış ve Yargıtay’ca onaylanmış bir dâvâ var” diye başladı Şahin. “Ben Meclis Başkanı olarak `şöyle yapın böyle yapın diye yol gösterecek, inceleyin, incelemeyin` diye akıl verecek pozisyonda değilim. Meclis’te böyle bir konu olursa inceleyip bakın’ derim” sözleriyle devam etti. “Siyasî bir dâvâ mı?” sorusuna ise “Siyasetçilerin getirdiği her konu siyasidir” diyerek derin bir açıklama getirdi. TBMM`de BDP’li milletvekillerin Kürtçe konuşmasına ilişkin olarak da Almanya’dan örnek verdi. Almanya’da 6-7 Türk kökenli milletvekilinin olduğunu ama bu vekillerin, parlamentoda Almanca konuştuklarını anlattı. Anayasa ve yasalarda resmî dilin Türkçe olduğunu hatırlatıp, bu durumda Meclis çatısı altında herkesin Türkçe konuşmasının zorunlu olduğu söyledi. Bu tür zorlamaların gerginliğe sebep olacağı ikazında bulunurken, herkesin akl-ı selimle hareket etmesi gerektiğini de vurguladı.
«««
KENDİNİ ZOR TUTUYOR Şahin’le sohbetimiz bittiğinde Cumhurbaşkanı Gül yanımıza geldi ve bütün gazeteciler olarak etrafını sardık. Gül ilk sorularda az önce verilen ödüllerle ilgili fikirlerini uzun uzun anlattıktan sonra Kılıçdaroğlu’nun Kayseri Belediyesindeki yolsuzluk iddiaları soruldu. Önce “cevaplarsam taraf olurum” dedi sonra hem Kayseri’yi en iyi bilenlerden birisi olduğunu, hem de Belediye Başkanı’nı en iyi tanıyanlardan birisi olduğunu söyledi bir Kayserili olarak. “Her şey şeffaf oluyor zaten” demesinin ardından, taraf olmamak adına “Kayseri örnek bir şehir” derken hem kendisi güldü, hem bizleri güldürdü. Peşinden de aslında söylemek istediği çok şey olduğunu ortaya koyan şu cümleyi sarf etti: “Siyasetçi olsam çok şey söylerim, ama kendimi tutayım…” Meclis’teki Kürtçe konuşmalar Gül’e de soruldu: “Kanunlar, anayasa belli. Mecliste Türkçe konuşulur. Kitapta, tiyatroda, Kürtçe olur” diye cevapladı. Her yıl olduğu gibi bu yıl da ödül töreni gündemin gölgesinde kaldı. “Özel amaçlı” bir toplantıda farklı konuların konuşulmasından rahatsızlık duyulsa da, ülke yöneticilerini görünce gündemdeki konularla ilgili soru sormak isteyen gazeteciler de mazur görülebilir pek tabiî ki… 17.12.2010 E-Posta: [email protected] |