Yıl 1944. İktidarda tek parti CHP var. Zamanın Valisi Nevzat Tandoğan, “Sizin milliyetçilikle, komünizm ile ne işiniz var? Milliyetçilik lâzımsa bunu biz yaparız. Komünizm gerekirse onu da biz getiririz” dediğinden beri 72 yıl geçti. Âmâ zihniyet değişmedi.
Şimdi de yönetim, memlekete manevî hizmet verilecekse onu biz veririz, cemaat olunacaksa onu da biz tesis ederiz, diyor.
Şimdi devlet Türkiye’deki cemaat ve tarikatların yerini Diyanet ve Türgev ile doldurabileceğini hesap ediyor. Böylece dindarları devlet ve sosyal alanda teslim alabileceklerini düşünüyorlar. Ama yanılıyorlar.
Temel amaç iktidara bağlı bir dindar kitle oluşturmak. Kendisinin dine ve dindarlara saygılı olduğunu iddia eden hükümet, neden kendisine karşı duran demiyorum, desteklemeyenlerin üstünde bile baskı uyguluyor?
Destekleyenlere imkânlar sonuna kadar açılırken, desteklemeyenlere baskılar, karşı duranlara zulümler devam ediyor.
Destekçilere bu imkânların verilme nedenlerinden biri de diğer gruplara yapılan haksızlık ve zulümlere ses çıkarmamalarını sağlamak. Aynı zamanda diğer yandaşlara dağıtılan geniş imkânları sorgulamamaları için ağıza bir parmak bal çalmak.
Deniliyor ki, bakın dindarlara baskı olsa size de olurdu, siz rahattasınız, demek ki onlar hatalarından dolayı bu muamelelere maruz kalıyor.
İyi de itiraz sadece bu değil ki... Velev ki bu insanlar hatalı, bunun hiç mi hukukî dayanağı ve uygulanış usulü olmaz, sadece bir iddia ile bu kadar şiddetli ve hukuksuz muameleye nasıl rıza gösterilir ki?
Ayrıca suçun şahsiliği yok mu, suç işleyen bir grubun içinde bazı kişiler var ise onları bulup, adilce yargılayıp, cezalandırmak var iken neden topyekûn, bir grup mensupları ve kurumları cezalandırıyor ki? Hem de intikam alırcasına, devlet ne zamandır kin tutar oldu?
Ama bilin ki, sorgusuz sualsiz yönetime itaat etmeyen tüm grupların başına bunlar gelecek. Önce itibarsızlaştırılacaklar, sonra haklarında inanılmaz iddialar ve iftiralar sonra hukuk eliyle davalar, cezalar, tutuklamalar…
Cennet sandıkları yönetimin nasıl bir cehennem zebanisine dönüştüğünü görecekler…
Yönetim topyekûn bir cephe açmaktansa adım adım zamana yayarak bunu yapıyor. Şu an tepki çekmek ve genişletilmiş planın anlaşılmasını istemiyorlar. Yönetim bugün sırtını sıvazladığı bu grupları yarın kendi siyasi cemaatini oluşturup artık bu gruplara ihtiyacı kalmadığında hepsini bitirmeye uğraşacak. Şimdilik kendi siyasi cemaatlerini oluşturana kadar diğer cemaatlere ve tarikatlara ihtiyaçları var. Yönetim Türkiye’de TÜRGEV, dünyada TİKA vasıtasıyla kendi hizmet ağını ve cemaatini oluşturmayı hedefliyor. Ondan sonra düğmeye basılacak. Emin olun, bu grupların tamamı istihbarat örgütü tarafından kişi kişi fişlenmiş, yapılanmaları, dernekleri, kurumları bilinmekte. Yarın operasyonlar başladığı zaman sıra ile alınacaklar. Operasyon zamanı ise büyük ihtimalle meşhur tarih 2023.
Doğu Perinçek: “Cemaate yönelik operasyonları başlatan biziz, Erdoğan bizi destekliyor!” diye açıklama yapıyor.
Eğer dindar topluluklar uyanmazsa, derin devlet 70 senede yapamadığı bitirme operasyonunu siyasal İslamcı yönetim üzerinden tüm grup, cemaat ve tarikatlara yapacak…