"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Okumak, okumak, yine okumak...

Abdil YILDIRIM
19 Eylül 2022, Pazartesi

Kâinat kitabı herkese açık,

Okuyana her hecesi güzeldir.

Günde iki sayfa yazılıyor bak,

Hem gündüzü, hem gecesi güzeldir.

Bediüzzaman Hazretleri, “İnsan bu âleme ilim ve duâ vâsıtasıyla tekemmül etmek için gelmiştir” diyor. İlmin yolu da okumaktan geçiyor. Onun için İslamiyet okumaya, öğrenmeye ve anlamaya çok önem vermiştir.  Rabbimizin de ilk emri “Oku” değil midir?

Cenab-ı Hak’tan “oku” emrini alan Allah Resulü (asm) “Ben okuma bilmem ki” deyince “Yaratan Rabbinin adı ile oku” diye emir tekrar edilmiş, bunun üzerine o Ümmî Zât (asm), hem kendisine indirilen âyetleri, hem de kâinat kitabını okumaya başlamıştı. Böyle bir Peygamberin ümmeti olan bizlerin de ilk işimiz okumak olmalıdır. 

“Ben okuma bilmiyorum, okuduğumu anlayamıyorum, okumaya vaktim yok, okuyacak bir şey bulamıyorum” gibi bahanelerin hiç birisi geçerli değildir. Herkes okuyabilecek bir kaabiliyette yaratılmıştır.  Harflerle, kelimelerle okumasını bilmeyenler de mânayı harfi ile okuyabilir. Yani, bir çiçeği, bir kelebeğe, bir ağaca, veya bir meyveye bakan insan, her bir varlığın yüzündeki hikmetleri, gayeleri, güzellikleri okuyabilir. Her yaratılmışın üzerinde Yaratanın mührünü görebilir. Aynanın karşısına geçip, kendi yüzüne bakan bir insan, o yüzdeki yüzlerce hikmetleri görebilir, mânalarını okuyabilir. 

Demek ki okumak için illâ mekteplerde, medreselerde uzun yıllar tahsil yapmaya gerek yokmuş. Cesetten ruha açılan göz penceresinden şöyle bir baktığımız zaman, önümüze kocaman bir kitabın açılmış olduğunu görürüz. O öyle bir kitap ki, her sayfasında binlerce cilt, her satırında binlerce sayfa, her hecesinde ve her harfinde yine sayısız kitaplar iç içe yazılmıştır. Kâinat kitabı denilen bu kitabı, ümmîler ve âmiler okuduğu gibi, âmâlar da okuyabilirler. Beden gözünden mahrum olanlar kalp ve gönül gözü ile taallüm ederek tekâmül edebilirler.

Dünyada âmi âlimler olduğu gibi, âlim cahiller de vardır. Ebu Cehil de zamanın ileri gelen, saygı duyulan, şair ve aristokrat bir insanıydı. Ama onun bu özellikleri, onu “Cahillerin babası” olmaktan kurtaramamıştır. Çünkü yanıbaşında olan ve âlemlere rahmet olarak gönderilen rahmet Peygamberini (asm) ve O’nun getirdiği hakikatleri anlamamış, kabul etmemişti. Bugün de isminin önünde prof titri bulunan bir çok insan, Allah’ı ve Peygamberi bilmedikleri için zamanın Ebu Cehili olmaktan kurtulamışlardır. Okuma yazması olmadığı halde, çevresindeki olup bitenleri kalp gözüyle görüp, gönül dili ile okuyan çok insan vardır. Böyle insanlara “arif insan” diyoruz. Mektep medrese görmemiş öyle arifler var ki, âlim geçinen bir çok insana hayat dersi verecek bir donanıma sahiptir. 

Bugün, mâna-yı harfi ile okuyanların sayısı az olduğu gibi, mâna-yı ismi ile okuyanlar da çok azalmış bulunuyor. O kadar okullar açılıyor, cehaleti yendik diye nutuklar atılıyor ama, bugün okuyanların sayısı dünden daha fazla değildir. Eskiden bu kadar okuma imkânı olmadığı halde, insanlar daha fazla okuyorlardı. Şehirlerarası yolculuklarda, yanında bir kitap bulunduran ve kitap okuyarak yolculuğu tamamlayan çok insan vardı. Vapurlarda, metrolarda, şehiriçi ulaşım araçlarında, insanlar ceplerinde veya çantalarında bir kitap bulundurur, okuyarak yolculuk yaparlardı. Şimdilerde ise, herkesin elinde bir cep telefonu, bakışlarını ekrana gömmüş vaziyette, ya bir video seyrediyor, ya müzik dinliyor, veya bir arkadaşıyla mesajlaşarak vakit geçiriyor.

Bugün bir çok aile, çocuklarının kitap okuma alışkanlığı olmadığından şikayetçidir. “Siz evinizde kitap okuyor musunuz” diye sorsanız, onlar da çeşitli bahanelerle okuyamadıklarını itiraf edeceklerdir. Halbuki, çocukların kitap okuma alışkanlığı aileden başlar. Her akşam aile büyükleri, televizyonlarını kapatsa da, zamanlarının küçük bir parçasını kitap okumaya ayırsa ve çocuklarının gözü önünde bir miktar kitap okusa, çocuklar da onlara özenerek okuma alışkanlığı kazanacaklardır.

Okunma Sayısı: 1987
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı