"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Toplumun temeli aile

Abdil YILDIRIM
21 Ekim 2025, Salı
Bir toplumu bir bedene benzetirsek, aile de o toplumun hücresi mesabesinde olur. Hücre için, “bir canlının temel taşı” denir. Toplumların da hücresi, yani temel taşı ailedir.

Nasıl ki bir bedende hücreler sağlıklı olursa, o beden de sağlam ve sağlıklı olur. Toplumun sağlam, güçlü ve huzurlu olması, için o toplumu meydana getiren ailelerin  sağlam, sarsılmaz, mutlu ve huzurlu olması lâzımdır. Ailede mutluluğun formülü de, aileyi meydana getiren anne, baba ve çocukların aralarında sevgi, hürmet, merhamet, sadakat ve feragat gibi duyguların yer almasına bağlıdır.

Son yıllarda aile yapımızda meydana gelen hastalıklar, toplum yapımızı da zaafa düşürüyor. Eşler arasında geçimsizlik, anlaşmazlık ve kavgalar, ailelerin dağılmasına ve  cinayetlere varan aile facialarına yol açıyor. Eşler mutsuz, çocuklar perişan oluyor. Toplumdaki bu yaraya parmak basmak ve bir nebze de çare aramak üzere, Eskişehir’de,  Eskişehir Sivil Yerel Oluşum Derneği, (ESYO) Eskişehir Yeni Asya Vakfı ve Bizim Aile Dergisi tarafından müşterek bir panel tertip edildi.

19 Ekim Pazar günü  “Toplumun Temeli Aile” başlığı altında “Ailede Mutluluk Formülü: Samimî Hürmet, Hakikî Merhamet” konulu panel, büyük bir rağbet gördü. Bir birinden değerli üç panelist; araştırmacı yazar Metin Karabaşoğlu, eğitimci yazar Abdulbâki Çimiç ve Osmangazi Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Doçent Dr. Nurcan Deniz, konuyla ilgili değerli fikirlerini dinleyicileri ile paylaştılar. 

İlk konuşmacı Nurcan Deniz, aileyi tarif  ederken, ailenin bir emanet esası üzerine kurulduğunu belirtti. “Allah eşleri bir birine emanet etmiştir. Çocukları da anne babaya emanet etmiştir. Peygamber Efendimiz’in (asm) ‘Siz kadınları, Allah emaneti olarak aldınız.’ Hadis-i şerifini hatırlatarak, mü’min ile münafığı ayıran en önemli göstergelerden birisi, emanete ihanet etmektir. Bizler de, Müslüman ve mü’min olarak, emanetlere sahip çıkmalıyız” şeklinde devam eden konuşmasını, güzel bir dua ile bitirdi.

İkinci konuşmacı olarak söz alan Abdulbaki Çimiç ise, Bediüzzaman Hazretlerinin ailenin önemini belirten sözleri ile başladı. Bediüzzaman’ın, “Nev-i beşerin hayat-ı dünyeviyesinde en cem’iyetli merkez ve en esaslı zenberek ve dünyevî saadet için bir Cennet, bir melce, bir tahassüngâh ise; aile hayatıdır.” dediğini nakleden Çimiç, aile saadetinin korunmasında samimiyet, hürmet ve merhametin yanı sıra, tesettürün de önemli olduğuna dikkat çekti. Bediüzzaman’ın idamla yargılandığı Eskişehir mahkemesinde, tesettür risalesinden dolayı 11 ay hapis cezasına çarptırıldığını anlattı. 

Son konuşmacı olan Metin Karabaşoğlu ise, ilk ailenin Hz. Adem ile Hz. Havva’dan meydana geldiğini, onun için ailenin de Cennet’den indiğini ifade etti. Ailenin Cennet kokusu taşıdığını belirtti. Karabaşoğlu, “aile saadetinin anahtarı meveddeddir” dedi. Meveddedin aşk ve muhabbetten daha derin bir mana taşıdığını söyledi. “aşk ve muhabbette bir karşılık beklenir, fakat meveddedde karşılıksız sevmek vardır” dedi.

Eskişehir’de tam “mevedded” meltemi esti. Bursa’dan, Balıkesir’den, Kütahya’dan, Uşak’tan, Bilecek ve Bozüyük’ten gelen misafirlerle, âdeta bir aile bayramı yaşandı.

Okunma Sayısı: 225
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı