"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“İntiHAARP”

Adnan NACİR
12 Ocak 2020, Pazar
Ortadoğu kart dağıtım merkezinin fazla mesai yaptığı günlerdeyiz. Gün geçmiyor ki kartlar yeniden dağıtılmasın. Devletler arası karşılıklı tehditler, saldırılar, analizler, komplo teorileri havada uçuşuyor.

Ülkelerin iç-dış politikaları birbirine geçmiş durumda: Azil soruşturması geçiren ve genel olarak atmosferin ülkesinde aleyhine döndüğü Trump, bugünü kurtarmanın yanında yakında gireceği seçimin de hesaplarını yaparak İran’la dalaşa giriyor. Aylardır halk hareketlerinden ve protestolardan bunalan İran için, şeytan ABD’yi işaret edip kitleleri bu ortak düşmana karşı galeyana getirmek zamanında Hızır gibi yetişen çok kullanışlı bir tablo. Siyasî darboğaza giren, kendine yapay bir kanal açıyor demek ki...

Böyle bakınca komplo teorilerinin ardı arkası gelmiyor. İran’ın aslında Süleymani’den kurtulmak için yem ettiğini söyleyenler, halkının gazını almak için ABD ile danışıklı olarak boş üslere füze saldırısı düzenlediğini iddia edenler, daha neler neler... Süleymani’nin cenazesi sırasında izdihamdan ölen 80 kişi var ve Irak’taki ABD üssüne füzeler gönderen İran 80 askeri öldürdüğünü söylüyor, bu sayıların eşitliği de komplocuların ekmeğine yağ sürüyor. Üstüne, nasıl düştüğü belirsiz olan bir Ukrayna uçağı gelmesin mi? Kimi İran’ın düşürdüğünü söylüyor, kimi de ABD’nin vurduğunu... 

Peki, nükleer santral yakınlarında meydana gelen depremlere ne demeli? Az daha unutuyordum, İran’da devrilen otobüs de oldu aynı günlerde. Saydığımız olayların her birisinde onlarca insan öldü. 

HAARP

Ne zaman böyle alışılmadık olaylar meydana gelse, gündeme getirilen bir HAARP projesi var. HAARP, ABD’nin Alaska eyaletinde konuşlandırdığı ve atmosferin iyonosfer tabakasına elektro manyetik dalgalar göndermek suretiyle çalıştığı söylenen bir istasyon projesi. Dediklerine göre Amerikalılar, bu dalgaları dünyanın istediği noktasına düşecek şekilde yansıtabiliyorlar. Dalgalar, düştükleri yerde deprem tetiklemekten tut, insan zihinlerini uzaktan kontrol etmeye kadar pek çok maksat için kullanılabiliyormuş. 

İran’daki olayların da arkasında HAARP projesi var diyenler çıktı. Aklıma takıldı, madem ABD’nin elinde böyle bir silâh var, neden istediği yerde ve istediği zaman kullanmıyor da, pahalı ve meşakkatli olan asker ve silâh sevkiyatı yapıyor, operasyonlar düzenliyor? 

Öyle ya, gönder dalgaları uzaktan, kendini yormadan ortalığı birbirine kat! Dalga cihazını kullanmak masraflı mı acep, ne kadar yakıyordur ki? Hep elli dolarlık çalıştırdıkları için mi cılız depremler oluşturuyorlar? 

Zaman zaman ülkemiz üzerinde de HAARP tekniklerinin kullanıldığı iddia ediliyor. İster misiniz, son zamanlarda dalga dalga gelen intihar olaylarının arkasında HAARP olsun? Böyle bir durum varsa HAARP tekniklerini kullanarak insanları intihar ettirmek suretiyle girişilen harp manasında buna “intiHAARP” diyebilir miyiz?

PSİKOLJİLER... PSİKOLOJİLER...

Kimi tek tek, kimi de ailece gelen intihar olaylarını hükümet ve ona yakın medya açıklarken meselenin bozuk ekonomik durum ile ilgili olmadığını, müntehirlerin ruhî ve psikolojik bozuklukları olduğunu söylüyorlar. İntiharın eşiğine gelmiş bir insanın ruhen çok sağlıklı olmayabileceğini söylemek mümkün, ama o hâle nasıl gelindiği de sorgulanmayacak mı? 

Silâhla vurulmuş bir insanın ölüm sebebi için sadece kan kaybı ve organ zedelenmesi tesbiti yapmak gibi bir şey. Sorgulamak isteyenleri de ölüm vak’alarını muhalif siyasete alet etmekle suçluyorlar. İyi vallahi, işlerine gelmeyen her konu, siyaset üstü olup, tartışılmamalı. 

Hele “beka” ile ilgiliyse herkes bir safta durmalı, fakat muktedirler tabutların başında durup elini üstüne koyarak konuşup siyaseten nemalanabilmeli. 

Vakt-i zamanında Erdoğan, ABD’de katledilen üç Müslüman genç hakkında sessiz kalan Obama yönetimini topa tutarak “...bizler yani siyasiler halkın oylarını alarak ‘ki halk o oyları can güvenliklerini, mal güvenliklerini sağlanılsın’ diye veriyorlar. 

Eğer ki siz siyasîler, bu tür olaylar karşısında sessiz kalırsanız bütün dünya da sizlere her zaman sessizliklerini koruyacaklardır...” demişti. Dileriz, bu haklı çıkışının hakkını, işsizliğin zirvelere çıktığı, kepenklerin kapatıldığı, iflasların ve konkordatoların ardı ardına geldiği ülkemizde versin, psikolojisi bozuk insanların sayısının neden arttığını araştırsın...

Okunma Sayısı: 2812
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı