"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Billurdan blura geçeni kim bulur?

Ahmet BATTAL
29 Ekim 2022, Cumartesi
Başlıktaki soru biraz zor görünebilir ama aslında cevabı kolay: Aklı başında ve vicdanı yerinde olan bulur.

Türk Tabipleri Birliği Başkanı Şebnem Fincancı Korur’un fikirlerini ve beyanlarını savunacak değiliz. 

Ama “hükümet eşittir devlet” yaklaşımını bu vesileyle biraz daha pekiştirmek isteyenleri bu vesileyle teşhis ve teşhir etmek de bizim bu vesileyle görevimiz. 

“Kutsal devlet”çiliği özetleyen şu cümleleri hepimiz biliriz:

-Devlet ne yaparsa doğru yapar. Yanlış gibi görünenlerde de elbette bir hikmet bulunur. 

-Devlet eleştirilmez. Devlet dediğin iktidardır. 

-İktidar dediğin devlettir. İktidarı eleştiren devleti eleştirmiş sayılır. 

-Devleti eleştiren devlete düşman sayılır. Devlet düşmanının cezası bellidir. 

Devletçilik denilen şeyin zirvesi olan “kutsal devlet”çiliğin iktidardaki AKMHP tarafından sahiplenilip muhalefetteki CHP tarafından eleştirileceği günleri de görecekmişiz. Dikkatli izleyelim, bakalım başka neler göreceğiz! 

Önceki akşam bir hemşehri derneği toplantısında sözünü dinlediğimiz bir “dindar” emekli jandarma albayının gözüne bakıp kalbinde gördüğümüz yakıcı “devlet kutsayıcılığı”, “muhalefet düşmanlığı” ve bütün bunlardan doğan gerçek bir “kardeşlik hukuku riski”ni tarif etmemiz zor.

Fincancı üzerinden yeniden görünen gerginliğin sebebi sadece bazı zevzek muhaliflerin lüzumsuz çatışma çıkarması ve kamuoyunu meşgul etmesi değil. Aynı zamanda iktidarın elaltı medyasını da kullanarak gerilim pompalaması. Ve bir zamanlar var olan “iktidara ve hükümete ve hatta devlete şüpheyle bakma” geleneğini hepi topu yirmi senede hem de bile isteye tarumar etmeyi başarmış dindar muhafazakarların saçma devletçiliği.

Şebnem Fincancı’nın, terör örgütü propagandisti olarak yargılanmak üzere -ve görünüşte kaçması engellenmek amacıyla ama aklı başında herkesçe bilinir ki aslında peşinen cezalandırılmak üzere- tutuklandığı açık. 

Davet üzerine ifade vermek için yurt dışından kendi iradesiyle gelen Şebnem Fincancı’nın evinde yapılan aramada ele geçirilen bir kitabın iktidar medyasında yasak kitap ve hatta “teröristin el kitabı” muamelesi yapılarak karartıldığını (blurlandığını) biliyorsunuz. 

Ama çok geçmeden şunu da öğrendiniz:

Tutuklamaya sebep olan delillerden biri olarak görülüp gösterilen ve güvenlik bürokrasisince basına “servis edilen” videolarda ve fotoğraflarda karartısı görülen “Dağın Ardına Bakmak” adlı bu kitabı Bejan Matur yazmış ve 2011 yılında Timaş Yayınları’ndan çıkmış. 

Daha da önemlisi yazar ve kitabı, gazeteci Derya Sazak’ın TRT 1’de sunduğu “Politik Açılım” programına misafir olmuş ve yazarı bu kitabı özellikle devlet bürokratlarının okuması için yazdığını söylemiş.  

On yılda ne değişti ki “billur gibi” tarif ve takdim edilen bir kitap on sene sonra “blurlu kitap” haline geliyor. 

Cevabı o kitapta saklı: “Gerçeği aramanın anahtarı vicdandır.” 

Yani gerçek karanlık medyada değil. Hakikat hür düşüncede, şüphe kasında ve vicdanlarda. 

Karanlık medyanın diktiği tüyü de anlatalım ki tam olsun:

TRT’nin haberlerinde “Altılı Masa’da Fincancı Korur krizi” başlığıyla bir haber var. Ama haberin devamında sadece Altılı Masanın bir partisinin genel başkan yardımcısının Korur’un gözaltına alınmasını ve tutuklanmasını usulü ve amacı yönünden eleştiren cümlelerine yer verilebilmiş. 

Okuyan akıl sorar: Bunun neresi kriz? 

Cevabı, hayatı okuyan akıl verir: Mesele Fincancı değil iktidar. Ve pis siyasetin önünde o bir amaç ise eldeki her şey araç edilebilir. 

Okunma Sayısı: 1597
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • ahmet

    31.10.2022 11:30:06

    Elaltı medya ve elaltı siyasetçilerle kurgulanan oyun ne kadar deşifre edilir ve buna alet olanların maskeleri de düşürülürse kurulmak istenen tuzak o ölçüde boşa çıkar diye düşünüyorum.

  • Mehmet FIRAT

    29.10.2022 13:23:13

    Tebrikler ahmet Hocam. Düşünce özgürlüğüne vurgunuz için. İfade özgürlüğü, iktidar ve devletlüleri rahatsız etmeyen düşüncelerin yüksek sesle ifadesi olduğunu zanneden devlet kutsayıcıların bildiğinin aksine; ''İfade özgürlüğü ortalama fikirlerin açıklanması ve biteviye tekrarlanması değildir. AİHM içtihatlarına göre şok edici, rahatsız edici, resmi doğruları reddeden ve yalanlayan görüşlerin açıklanması da ifade özgürlüne girmektedir. Hatta ifade özgürlüğü bilhassa bu tür görüşlerin dile getirilebilmesi ve savunulabilmesiyle ilgili'' AİHM'e göre tarif edilen ve iktibas edilen tarifi anlamak ve kabullunmek bakalım ne zaman nasip olacak.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı