"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Demokrasi ne, cumhuriyet kimin rejimi?

Ahmet BATTAL
30 Temmuz 2021, Cuma
İki gündür demokrasiyi ve demokratları yazıyoruz.

Bir okuyucumuz demokrasi ile cumhuriyet arasındaki farkı ve ilişkiyi de yazmamızı istedi. Çok yazdık, ama yeniden yazalım. Cumhuriyet faziletmiş, doğru. Ama demokrasi de öyle!

Cumhuriyet devletin şekliymiş de demokrasi rejim şekliymiş. Ne saçma!

Demokrasi halkın kendi kendisini yönetmesiymiş. Tamam da cumhuriyet de bunu sağlar. Ne fark var o zaman?

Bu ve benzeri haklı tepkiler ve sorular gösteriyor ki bu iki kavram üzerinde ciddî bir kafa karışıklığı var. 

Giderebilmek için önce bazı bilgiler:

1. Demokrasi ve cumhuriyet arasındaki ilişki konusunu lise mezunlarının bile doğru tarif edememesinin birinci sebebi şu: 

Her cumhuriyet bayramında, sanki mecburmuşuz gibi, cumhuriyet, M. Kemal’e ve onun antidemokratik yönetiminin dönemine atıfla tarif edilip öğretiliyor. Yani sadece hamaset yüklenerek ya da “ortada kuyu var yandan geç” usûlüyle ve dolayısıyla “güya” öğretilen bir cumhuriyet var. 

Oysa aşağıdaki tariflerden de görüleceği üzere 1924-50 arası tek parti dönemi cumhuriyeti demokrasisiz olduğu için gerçek bir cumhuriyet değil. “İsim sevicilik” anlam kaymasına sebep oluyor. 

2. Bilhassa soyut kavramlar ancak zıddıyla bilinir.

Cumhuriyet ve demokrasi kavramlarının anlamını ve çerçevesini de ancak zıddına bakarak netleştirmek mümkündür. Aşağıda biz de bunu yapacağız.

Önce cumhuriyet:

Saltanatın zıddıdır. Devletin yönetiminde imtiyazlı şahısların ve ailelerin/sülâlelerin zayıf biçimde de olsa yer bulamaması demektir. Bu sebeple cumhuriyet devlet katlarında imtiyazsızlık ister ve gerektirir. (Yardımlaşma esaslı toplumsal tabakalaşma ve fazilete dayalı sosyal imtiyazlar cumhuriyete mani değildir.). 

Cumhuriyetin eşitlikle ve dolayısıyla seçimle alâkası şudur: En tepesinden başlayarak devleti temsil eden ve yönetenler bunu ya atadan babadan miras gelen bir hak olarak yapar ya da halk tarafından seçilip görevlendirilir ve dolayısıyla yine halk tarafından denetlenip devrilir. 

Hem saltanatçı hem cumhuriyetçi olunamaz. Padişahlıkçı ve dolayısıyla padişahçı cumhuriyetçi değildir. Krallık taraftarı cumhuriyet taraftarı olamaz.  Zira bu ikisi zıttır. 

Demokrasiye gelince:

Demokrasi halk tarafından çoktan seçme usûlüyle seçilen meclisli ve anayasalı rejimdir. Anayasa seçim sistemini de belirler. Kuvvet kanundadır. Kanuna rengini hukuk ve halkın iradesi verir.

Bir ülkede seçim sistemi ne kadar demok-ratça ise demokrasi o derece köklü ve güçlü olur. Demokrasi iki türlü olur (Kafa karışıklığı da burada başlar): Demokratik cumhuriyet ve demokratik krallık. Şöyle:

Birincisi: Anayasa sülâle imtiyazını reddediyor ve bütün yetkileri seçilmişlere veriyorsa demokratik cumhuriyet vardır. 

Başkan denilen tam yetkili ya da cumhurbaşkanı denilen sembolik yetkili birinci adamların seçimle geldiği ve tüm yetkilerin Anayasa ile belirlendiği ABD ve birçok Avrupa ülkesinin demokratik cumhuriyetleri böyledir.

İkincisi: Anayasa devleti temsil yetkisi başta olmak üzere bir kısım yetkileri krala / sultana / şaha yani imtiyazlı sülâlelere bırakmışsa demokratik saltanat vardır. 

İngiliz ve Osmanlı meşrûtiyetleri (meşrûtî monarşileri) böyledir. Meşrûtiyet (kralın meşrût yani şartlar ve kayıtlarla bağlı olması) meşrûiyetin kaynağıdır. 

Demokratik saltanatta kral ne kadar sembolik olursa demokrasi o ölçüde yerleşik olur. 

Özetle kral tacı demokrasinin temsildeki ve seçimdeki kusurudur. Bu sebeple cumhuriyet demokrasinin tacıdır. 

Yani demokrasi her şeyden önce çoktan seçmeli hür seçimdir ve seçimini yapamayan bir ülkede demokrasi de cumhuriyet de yoktur ve olamaz. (Tekten seçmek(!) zaten seçim değildir!) Bu sebeple demokratik olmayan cumhuriyet gerçek bir cumhuriyet değildir. Rakibi olmadan seçilen bir cumhurbaşkanı gerçek bir cumhurbaşkanı da değildir. Ona bu sebeple “manasız, isim ve resimden ibaret cumhuriyet” denilir. 

Ki, meselâ 1924-1950 dönemi tek parti cumhuriyeti “M. Kemal cumhuriyeti” olarak anılır. Ve gerçek cumhuriyetin ciddî bir defosudur. 

Okunma Sayısı: 1782
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ali Beydağlı

    30.7.2021 13:02:46

    Demokrası Dağdaki Çobanın evladının bakan cumhur başkanı olması demektir. Cumhuriyet Aydınlık beyinlerin rejimidir.

  • Halil İbrahim Karahan

    30.7.2021 02:45:36

    Allah razı olsun. Hakiki cumhuriyete kavuşmak ümidiyle .

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı