Cumhurun yani millet olmaya yönelen halkın cumhuriyetini dün yazdık. Bugün “halk biziz” diyen elitlerin cumhuriyetten ne anladıklarına bakalım:
1- Halka güvenilmez. Demokrasi tehlikeli sonuçlar doğurabilir.
Demokrasi ile cumhuriyet çatışırsa demokrasiyi feda edip cumhuriyeti sahiplenmek gerekir.
2- Halk beğenilmez. Köylüsü, terlisi, takkelisi, sarıklısı, çemberlisi, çarıklısı çok olan bu halkın değiştirilmeye ihtiyacı vardır, ama farkında değildir.
Mümkünse fark ettirmeden -ama fark eder ve direnirse zorla- değiştirmek gerekir.
3- Halk yanlışa sürüklenebilir. Halk korunmaya muhtaçtır.
Bilhassa din motifi altında halkın duygularını istismar edecek olan kişilere karşı halkı kendi kendisinden korumak gerekir.
4- Halk cahil bırakılmış olabilir. Yanlış şeyleri doğru sanıyor da olabilir.
Ne okuyacağını, neye inanacağını halka söylemek ve hatta dayatmak gerekir.
5- Devrim gereklidir ve süreklidir.
Halkın “doğru yönde” değiştirilebilmesi için sürekli bir devrim hali içinde olunmalıdır.
6- Değişim halk içindir. Halk değişime direnirse direncini devlet gücüyle kırmak gerekir.
Değişim “ancak halka rağmen halk için” olabiliyorsa öyle olmalıdır. Ama mutlaka olmalıdır.
***
Yukarıdaki sebeplerle Kemalistler cumhuriyet dönemi ve sistemi derken aslında inkılâp zulümlerinin en şiddetli yaşandığı yılları yani tek parti dönemini kastederler.
Demokrasiyi reddeden, manasız, isim ve resimden ibaret bu cumhuriyete cumhuriyet demek de ancak milleti vatan için feda ederken kendisine vatansever diyenlere yakışır.
Tek partici antidemokratik cumhuriyetçilerin cumhuriyetinin cumhuriyet olmadığı o cumhuriyetin cumhursuzluğundan ve seçkinciliğinden (elitistliğinden) bellidir.
Bu sebeple, hep yazdığımız gibi, demokrasiye gerçekten inanan ve değer veren bir kişi Kemalist cumhuriyetçi yani tek parti dönemi özlemcisi olamaz. Kemalist cumhuriyetçiden de demokrat olamaz. Bu ikisi birbirine zıttır.
Kemalistim ve cumhuriyetçiyim diyenler olsa olsa kendince hoş bakışla şunu söyler: “Mustafa Kemal tek parti uygulamalarını gerçekte istemedi, demokrasiye geçmeyi denedi, ama halk hazır değildi, demokrasisiz cumhuriyete mecbur kaldı”.
Bunu söyleyenler buna gerçekten inanıyorlarsa delil istemek lâzımdır. Delilleri varsa, söz, biz de inanacağız.
Delil getiremeyenleri de demokratik cumhuriyete dâvet etmek lâzım.