"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Özerk YÖK nerede?

Ahmet BATTAL
23 Haziran 2020, Salı 00:01
Haber şöyle: “Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu üniversitelerin yeniden yapılandırılması konusunda hazırladığı raporu Cumhurbaşkanına sundu.”

Raporun içeriği ile ilgili değerlendirmeyi sonraya bırakalım. Önce usûl meselesi: 

Bu rapor gösteriyor ki devlette bir çok alanda artık ayyuka çıkan türden bir yetki gaspı var. 

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi denilen yenilik Anayasa değişikliği ile geldi. Ama YÖK’ün Anayasal statüsü ve özerkliği kâğıt üzerinde de olsa yerinde duruyor. Bu konuda bir Anayasa değişikliği yapılmadı. 

Anayasanın 131. maddesine göre özerk bir kurul olarak YÖK’ün görevi “Yükseköğretim kurumlarının öğretimini planlamak, düzenlemek, yönetmek, denetlemek, yükseköğretim kurumlarındaki eğitim - öğretim ve bilimsel araştırma faaliyetlerini yönlendirmek, bu kurumların kanunda belirtilen amaç ve ilkeler doğrultusunda kurulmasını, geliştirilmesini ve üniversitelere tahsis edilen kaynakların etkili bir biçimde kullanılmasını sağlamak ve öğretim elemanlarının yetiştirilmesi için planlama yapmak.”

Yani yüksek öğretimi planlamak Anayasa gereğince halen de YÖK’ün görevi. Ve YÖK, Anayasaya göre, yürütme organından yani eski ve şimdiki Cumhurbaşkanından, eski Başbakandan ve eski ve şimdiki Millî Eğitim Bakanı’ndan bağımsız. Kendi adına ve kendi başına bir Anayasal Kurul. Harcayacağı parayı da doğrudan genel bütçeden alıyor. 

Özetle anaokulundan liseye eğitim, Millî Eğitim Bakanı’nın ve onun amiri olan Cumhurbaşkanının ve onun danışma meclisi olan Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulunun işi. Tamam. 

Ama üniversite (evrensellik) eğitimi hükümetin ve cumhurbaşkanının işi değil. Hükümeti aşan, onu dışarıda bırakan (öyle olduğu varsayılan ve öyle olması istenilen) bir üst kurulun işi. 

Hal böyle iken Anayasada yer bulmayan ve Anayasadan güç almayan “elit” bir Kurul her nasılsa diğer bir Kurul olan ve hem de Anayasal bir kurul olan YÖK’ü baypas ediyor ve eğitim politikaları belirliyor. Hem de aynı iki kurulun bütün üyeleri aynı hükümetin Cumhurbaşkanı tarafından seçilmiş ve atanmış ve görevlendirilmiş olduğu halde.

Neden? 

Sebep belli: 

Anayasayı filan bir kenara bırakıp, meslek örgütlerine (barolara vs.), özerk kuruluşlara (üniversitelere, YÖK’e vs.), bilhassa basına ve diğer herşeye ve herkese kendi biçtiği ameliyat gömleğini giydirmeye çalışan bir zihniyet uzun süredir işbaşında. 

Türkiye’nin idarî yapısını kafasına göre kesip biçiyor, takıp dikiyor. “Nasıl olsa ölü” muamelesi yaparak ve otopsi sonrası titizliğiyle! 

Beş on sene önce kim olduklarını bilemezdik. 

Şimdi hiç değilse -tarihe not düşmek için biliyoruz: Maskeli Balo Kurulu ve onun sahte yüzleri!

Özetle “YÖK’ü kaldıracağız” diyerek gelenler öyle bir kaldırdı ki nereye gittiğini hepimiz şaşırdık. 

Okunma Sayısı: 1945
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı