"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Silâhların eşitliği ve âdil yargılanma hakkı meselemiz

Ahmet BATTAL
12 Ocak 2022, Çarşamba
Önceki gün ve dün Anayasa Mahkemesine bağlı Anayasa Yargısı Araştırmaları Merkezi AYAM’ın ve Ankara Üniversitesi’nin ortaklaşa düzenlediği bir sempozyum yapıldı.

Konu başlığı “Anayasal bir Güvence Olarak Silâhların Eşitliği” idi.

Yargının elinde “silâh” görmek korkutucu. Her ne kadar silâhları “eşitlemek”ten bahsedilerek iş yumuşatılsa da yargılama usûlü hukukuna ait olan bu kavramsallaştırma öteden beri bize hep riskli ve problemli gelir. 

Ama bu programda bizi asıl korkutması gereken şey Anayasa mahkemesi Başkanı Prof. Dr. Zühtü Aslan’ın açış konuşmasında dikkat çektiği şu tesbitler: 

“Hukuk devletinin olmazsa olmaz unsurlarından biri yargılamanın hakkaniyete uygun olarak yapılmasıdır. Yargılamanın makul sürede sonuçlandırılmasından silâhların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkelerine kadar âdil yargılanma hakkının tüm unsurlarıyla korunması gerekmektedir.

Bu noktada bireysel başvuru istatistiklerinin endişe verici olduğunu üzülerek belirtmek isterim. Bireysel başvurunun uygulamaya başlandığı 23 Eylül 2012 tarihinden itibaren yapılan başvuruların büyük bir kısmı âdil yargılanma hakkına ilişkindir. Mahkememize 2021 yılında yapılan 66 bin civarında başvurunun % 73’ten fazlasında âdil yargılanma hakkının ihlâl edildiği şikâyeti bulunmaktadır. 2012 yılından bu yana verilen toplam ihlâl kararları içinde de âdil yargılanma hakkı ihlâli yaklaşık % 77 ile birinci sıradadır.

Bu sayı ve oranlar bize âdil yargılanma hakkı konusunda önemli bir meselemiz olduğunu söylüyor. Bu sebeple Anayasa Mahkemesinin ihlâl kararlarında belirtilen gerekçelerin idarî ve yargısal mercilerimiz tarafından gereği gibi değerlendirilmesi, yeni ihlâllerin önlenmesine yönelik gerekli adımların vakit kaybetmeden atılması zorunluluğu bulunmaktadır.”

Âdil yargılanma hakkının ihlâlinin asıl muhatapları yürütme ya da başka sorumlular değil doğrudan doğruya mahkemeler. 

O halde Başkan özetle diyor ki “mahkemeler yeterince âdil çalışmıyor”. 

Ama Başkanın “ihlâl kararlarında belirtilen gerekçelerin yargısal mercilerimiz tarafından gereği gibi değerlendirilmesi, yeni ihlâllerin önlenmesine yönelik gerekli adımların vakit kaybetmeden atılması zorunluluğu”nun muhatabı sadece yargı değil. 

Aynı zamanda siyaset kurumu. 

Hem de iktidarıyla muhalefetiyle…

Gerçekten bize yeni bir yargı lâzım. 

Yeni kurallarla ve yeni bir zihniyetle. Ve hatta neredeyse yeni bir teşkilâtla. 

Okunma Sayısı: 2008
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • H.Bulat

    12.1.2022 08:49:42

    Sayın Ahmet bey yep yeni bir teskilat kurulabilir ama içini , ayni bu hukukcu geçinen hakim ve savcilarnan dolacak sa ne değişecek." Berlin" den hakimler getirilecekse onu bilmem işte.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı