"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Toplumsal güven çöküyor!

Ahmet BATTAL
21 Aralık 2025, Pazar
“Teyit.org” geçen gün “Toplumsal güven araştırmasında Türkiye listenin sonunda” başlıklı bir araştırma/teyit haberi yayınladı. Çok vahim bir tablo paylaşan araştırmanın özeti şöyle:

“Pew Research Center’ın küresel güven araştırması, Türkiye’yi en düşük toplumsal güven seviyesine sahip ülkeler arasında gösteriyor. Örneğin İsveç’te ‘çoğu insana güvenilebilir’ diyenlerin oranı yüksekken, Türkiye’de bu oran yüzde 14’te kalıyor. Türkiye’de ‘İnsanlara güvenilmez’ diyenlerin oranı ise araştırmada yüzde 84 olarak aktarılmış. Yazı, güvenin eğitim, gelir ve yaş gibi değişkenlerle nasıl farklılaştığını, düşük güvenin kutuplaşma, demokratik uzlaşma ve ekonomik işlem maliyetleri gibi alanlarda toplumsal sonuçlar doğurabildiğini tartışıyor.”

“Bu sonuç külliyyen hatalıdır, bizim toplumumuzda insanlar birbirlerine yüksek ölçüde güvenir” diyecek kimse yoktur.  

“Yüzde 14 doğru değildir” denilebilir. Ama bu oranın bir parça daha yukarıda olması, bu vahim sonucu değiştirmez.

İnsan kalitesinin bu ölçüde bozulmasının anlamını ve sebeplerini herkes kendi çevresinden teyit ve tahlil edebilir. 

Güvenmeyenler aynı zamanda güvenilmezler grubundalar. Bu da açık. 

Bu sosyolojik veriyi herkesin doğru şekilde tahlil etmesi ve çözüm araması lazım. Bilhassa siyasetçilerin ve bilhassa TBMM üyelerinin.

Neden bu hale geldik?

Araştırmadaki “düşük güvenin kutuplaşma, demokratik uzlaşma ve ekonomik işlem maliyetleri ile ilişkili olduğu” tesbiti de aslında sonucun doğruluğunun teyidi. 

“Bizde kutuplaşma yok” denemez.

“Bizde demokratik uzlaşma kuvvetlidir” diyecek olanlara yanlış düşündüklerini göstermek için delil çok. Ama TBMM’deki muhalefet önergelerinin iktidar grubunca sebepsiz reddinin alışkanlık haline geldiğini örnek olarak göstermek dahi tek başına yeterli. Milletvekillerinin itibarının diplerde olması da cabası.

Ekonomik işlem maliyetlerinin artışı ve bilhassa yüksek vergi oranları ve bütçe harcamalarının denetimsizliğinin vergi kaçırma isteğine etkisi gibi hususlar da herkesin bildiği doğrular. 

Bize göre son on beş senede yaşanmış ve yaşanmakta olan ve kitlesel hale gelen yargı operasyonları bu sonucun en önemli sebebi. Yargının siyasallaşmasının birer göstergesi olan ve ETÖ, FETÖ ve EİTÖ gibi akla ziyan çerçevelere oturtulan operasyonlar yargıya güveni yok etmiş durumda. Suçlularla masumların aynı torbaya doldurulduğu her olayda her seferinde torbanın dibi yırtılıyor ve masumların yanında suçlular da cezasız kalıyor. Olan, sivil topluma ve “cemaat” kavramının itibarına oluyor. Bu ayrı bir bahis ve ayrı yazı konusu…

Elbette adi suç oranlarının artması, uyuşturucu ve kumar bağımlılığının çoğalması gibi sebepler de buna katkı yapıyor.

Ancak bizce Türkiye toplumunu bu ölçüde güvensiz insanlar toplumu haline getiren asıl sebep eğitimin kalitesinin hızla düşmesi.

Dinî eğitim kurumlarının ve öğrencilerinin sayısını arttırmanın çözüm olmadığı anlaşılıyor. Din adamlarına bir dokunan bin ah işitiyor.

Güven eksikliğinin ahlâk eksikliğinden kaynaklandığı açık. 

Ahlâk eksiği de aslında denetim eksiğinin bir sonucu. Zira devlet demek öncelikle denetim demek ve o yok. 

İnsanlar gibi toplumlar da düştüğü yerden kalkar. Başka birçok toplum gibi biz de “küllerinden yeniden doğan bir toplum” olabiliriz. 

Külliye’nin Eğitim Politikaları Kuruluna, AKMHP’nin Millî Eğitim Bakanlığına, CHP’nin gölge Milli Eğitim Bakanlığına, bütün eğitim sendikalarına ve sivil topluma “ACİL” koduyla çağrımızdır. 

Hukuka dönüş şart ama yetmez. Ahlak eğitiminin bir seferberlik projesi haline getirilmesini teklif ediyoruz. 

2026 senesi bir “ahlâk ve güven eğitimi yılı” olarak ilân edilmeli. Siyasî tartışmaların dışında kalınarak yeniden ahlâk ve güven tesisi arayışına girilmeli. 

Okunma Sayısı: 216
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı