Telifi yirmi üç senede tamamlanan Risale-i Nur’un büyük bir kısmı Barla’da telif edilmiş, buradan bütün beşerin imdadına yetiştirilmiştir. “Risale-i Nur’un telif ve neşriyatı, şimdiye kadar misli görülmemiş bir tarzdadır. Üstad Bediüzzaman, Kur’ân’dan başka hiçbir kitaba müracaat etmeden ve telifat zamanında yanında hiçbir kitap bulunmadan Nur Risalelerini telif etmiştir.” 1 Müellif-i muhterem, çok zor şartlarda ve sıkıntılar ve tazyikler altında telif ve neşrine muvaffak olmuştur. Sekiz buçuk senelik çileli Barla hayatında Risale-i Nur’un en temel eserleri yazılmıştır. “Risale-i Nur, Asr-ı Saadette İslâm’ın cihanı fetih anahtarları hükmünde olan Bedir, Uhud muharebelerinin ehemmiyeti nevinden bir kıymeti ihtiva eden bir zamanın mahsulüdür ki, vesile olduğu hizmet-i imaniye ve ifasında bulunduğu manevî cihad-ı diniye, tarihte Asr-ı Saadetten maada hiçbir zamanda görülmemiş bir azamettedir.” 2 

“Sözler’deki hakaik ve kemalât, benim değil Kur’ân’ındır ve Kur’ân’dan tereşşuh etmiştir. Hattâ Onuncu Söz, yüzer âyât-ı Kur’âniyeden süzülmüş bazı katarattır. Sair risaleler dahi umumen öyledir.” 3 diyen Üstad Bediüzzaman Hazretleri, Risale-i Nur’un “doğrudan doğruya bir inayet-i İlâhiye ve bir ikram-ı Rabbanî ve bir keramet-i Kur’âniye olduğunu” 4 açıkça belirtmektedir. Bu derece kıymettar bir eserin ekseriyetinin yazıldığı yer olan Barla’nın da kıymeti elbette yüksek olacaktır. Çünkü küfrün beli, Barla’da tulu eden manevî güneşle kırılmıştı. 

Bu sebeple, Üstad Bediüzzaman Hazretleri, “Barla ile kendi Nurs Köyü’nden ziyade alâkadardı. Çünki, hayat-ı maneviyesi olan Risale-i Nur burada te’lif edilmeye başlamıştı. Kur’ân-ı Hakîm’in hidayet nurlarını temsil eden “Sözler” ve “Mektubat” ve “Lemaat-ı Nuriye” buradan etrafa yayılmıştı. 

Bu itibarla Barla, Risale-i Nur dershanesinin ilk merkezi idi. Barla’daki hayatı gerçi nefiy ve inziva içinde ve tarassud altında geçmekle acı idi; fakat Risale-i Nur hakikatlarının te’lif yeri olduğundan Üstad’ın en tatlı ve şirin hayatı da yine Barla hayatıdır denilebilir.” 5 Barla hayatı, aynı zamanda Üstad Bediüzzaman Hazretleri’nin İkinci Said döneminin başlamasıdır.

Üçüncü Said döneminde de Barla’yı unutmamış, Isparta’da ikamet ettiği zamanlarda “bazen Emirdağ’ına, bazen Barla’ya gider. Buraları, Risale-i Nur’un telif ve inkişaf merkezleri olduğu için ruhen çok alâkadardır” 6 Bu sebeple, Risale-i Nur Talebelerinin de Barla’ya olan alâkadarlıkları yükselen bir tempoyla artmaktadır ve artmalıdır. Her Nur Talebesi, ömründe bir defa da olsa mutlaka Barla’yı ziyaret etmelidir. Onun maddî ve manevî feyizli, sırlı havasını terennüm etmelidir. 

Taşıyla, toprağıyla, dağları, bağları ve bahçeleriyle mübarek olan Barla, ilk Medrese-i Nuriyesiyle, Cennet Bahçesiyle, Cennetlik ağaç “Şeceretün mübareketün” olan asırlık çınarıyla, Karakavak Bölgesiyle, büyük kabristanıyla, Barla Deniziyle ve Muhteşem Çam Dağı’yla Nur’a mensub ve müştak Nur Talebelerini beklemekte ve gözlemektedir. 

Bu manada, Barla’ya gelen her ziyaretçi, Üstad Bediüzzaman Hazretleri’nin bir nevi misafiridir. Barla’da inşa edilmiş olan ve yıllardır hizmet veren Yeni Asya Vakfı Barla Sosyal Tesisleri, bu güzide misafirleri ağırlamaktan şeref duymaktadır. Barla’daki bu tesisimiz sizleri beklemektedir. Bu vesileyle, bilhassa bütün Yeni Asya Nur Talebeleri, sahibi oldukları bu güzel tesisi aile ve talebe programlarıyla şenlendirmeleri lâzım ve elzemdir. Bu hususta, müşahede ettiğimiz kadarıyla Düzce, İzmir, Eskişehir, İzmit, Ankara ve Bursa gibi illerimiz numune-i imtisaldir. Temennimiz, Bütün beldelerimizin bu gibi programlar yaparak her yaz sezonunda Barla’yı ve Yeni Asya Tesislerimizi şenlendirmeleridir. 

Bekliyoruz inşaallah.

Dipnotlar:

1- Tarihçe-i Hayat 177. 2- age.172. 3-age. 212. 4- age. 218. 5- age. 694. 6- age. 695.

Fotoğraf: Erhan Akkaya