"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Evliyaları da mihenge vurmalı!

Ali FERŞADOĞLU
15 Eylül 2021, Çarşamba
Herkes iyidir, hüsn-ü zan etmeli. Çünkü, “Hüsn-ü zan asıldır.” Yani, insanlar iyidir.

Ancak, yersiz, gerçekçi olmayan hüsn-ü zan zararlı: “Fakat şu hüsn-ü zannınızı kabul etmem. Zira bir müfside, bir dessasa hüsn-ü zan edebilirsiniz. Delil ve âkıbete bakınız.” (Bediüzzaman, Münâzarât, 59-60) 

Evet, hüsn-ü zanda da bir problem ortaya çıkabilir. Cahil/bilgisiz olanlar âlimleri/bilginleri nasıl hangi ilim/bilgi ile mihenge vuracaktır? 

“Sual: Nasıl anlayacağız? Biz câhiliz, sizin gibi ehl-i ilmi taklit ederiz.  

“Cevap: Gerçi cahilsiniz, fakat âkılsınız (akıllısınız). Hanginizle zebib, yani üzümü paylaşsam, zekâvetiyle bana hile edebilir. Demek cehliniz özür değil... (...) Öyleyse, benim ve onların fikirlerimizin neticelerine bakınız.” (Münâzarât, internet, s. 48-50) 

Evet, cahil, yani bilgisiz ise, âlimleri, evliyaları, büyük zatları bile mihenge vurmalıdır aklıyla. Yani, “câhil/bilgisiz” bir insan bir bilginin yanlış bir hareket yaptığını anlaması için “âlim” olması gerekmez. Yemeğin lezzetsiz, tatsız, tuzsuz olduğunu anlaması için aşçı olması şart değildir. Bir binanın estetikten yoksun olduğunu anlaması için mimar olması icap etmez. Akıllarıyla meselenin ne olduğunu anlarlar ve karar verebilirler.  

Ki, “Müslüman” olmanın şartlarından birisi “akıl sahibi ve baliğ” olmaktır; âlim olmak değil!  

“Biz cahiliz, hikmet-i hükümeti bilmiyoruz” deyip yöneticilerin, siyasetçilerin veya kişilerin tatlı ve demogojik sözlerine bakıp aldanmasına özür beyan etmemeli. Kim olursa olsun, “Mihenge vurmalı, delil ve akıbete” bakmalı. Meselâ, yolsuz, rüşvetçi, hırsıza dair bir delil, bir belge yoksa, “akıbete bakmalı.” Yani, bir memur, bir çalışan kazancından fazla harcamalar yapıyorsa; çokça paraya, arabaya, elbiseye veya değerli şeylere sahip olursa işte bu “akıbet, bu sonuç” onun çaldığını veya rüşvet yediğini gösterir.  

Hatta, velileri, şeyhleri ve makamı yüksek kişileri bile mihenge vurmalıyız. İşte ölçüsü: 

Sual: Bir büyük adama ve bir veliye ve bir şeyhe ve bir büyük âlime karşı nasıl hür olacağız? Onlar meziyetleri için bize tahakküm etmek haklarıdır. Biz onların faziletlerinin esiriyiz.      

Cevap: Velâyetin, şeyhliğin, büyüklüğün âlâmeti tevazu ve mahviyettir; tekebbür ve tahakküm değildir. Demek, tekebbür eden sabiyy-i müteşeyyihtir. Siz de büyük tanımayınız. (Münâzarât, internet, s. 60) 

Okunma Sayısı: 1861
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ali R. Yardimoglu

    15.9.2021 02:39:59

    Mükemmel yazı!!...., barekAllah, peki, müteşeyyih nedir? İşte veciz, ezberlenmeye müstehak, açıklaması: "Veli olan şeyhin, müddeî olan müteşeyyih ile farkları nedir? ---- Eğer hedef-i maksadı, İslâmın ziya-yı kalb ve nur-u fikriyle ittihad ve mesleği muhabbet ve şiârı terk-i iltizâm-ı nefis ve meşrebi mahviyet ve tarikati hamiyet-i İslâmiye olsa; kabildir ki, bir mürşid ve hakikî şeyh olsun. Lâkin, eğer mesleği, tenkîs-i gayr ile meziyetini izhar ve husumet-i gayr ile muhabbetini telkin ve inşikak-ı âsâyı istilzam eden hiss-i taraftarlık ve meyelân-ı gıybeti intaç eden kendine muhabbeti başkasına olan husumete mütevakkıf gösterilse; o bir müteşeyyih-i müteevviğdır, bir zi'b-i mütegannimdir. Din ile dünyanın saydına gider. Ya bir lezzet-i menhuse veya bir içtihad-ı hatâ onu aldatmış; o da kendisini iyi zannedip büyük meşâyihe ve zevât-ı mübarekeye su-i zan yolunu açmıştır."

  • Ali TAM

    15.9.2021 01:29:17

    Merhum ve muazzez Zübeyir Gündüzalp Agabeyi düsünüyorum da kac evliya bir zatta cem olabilir cözemedim. Hem veli olmayan bir hizmetkar talebesi bilmiyorum mümkün mü. Biz kim Üstada layik olmak kim diyen birine yoo öyle deme kardesim bu zamanin zorluklarinda sizin herbiriniz diyen Veli Sungur mu? Basimizda Vav mi dal mi var bilemedik!

  • Abdullah Tunç

    15.9.2021 01:01:38

    Evet,delil ve akibete bakmalı.Şu anda ülkemiz maddi ve manevi büyük sıkıntılar yaşıyor.Bu sıkın tıların müsebbibi iki akım, iki cereyandır.Dindar görü nimlü bu iki siyasi akımın bütün fiilleri meydana çık tı.Akibetleri net olarak bel li oldu.Gizli hiçbir şeyleri kalmadı.Bu iki siyasi ce reyan topluma,acı ve ızdı raptan başka ne verdi.Bun ların yüzünden insanlar dinden soğudu.Dini cema atlara güven kalmadı.Artık herkes şüphe ile bakmaya başladı.Gençler arasında deizim diye bir batıl düşün ce türedi.Tarihte batıl mez hepler;siyasi ve ilmi baskı lar sonucunda doğdu.Ve sayısız insan ebedi haya tını kaybatti.Tarih tekerrür ediyor.Bu iki siyasi akımın herşeyleri gün gibi açık ortada iken,akibetleri bütü nüyle meydana çıkmışken bunlardam ders almayıp, hâlâ bunlara olan destek lerini sürdürenlere ne de meli? Buyurun sizler karar verin.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı