"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Gelişmiş ekonomilerin prensibi: Faizi sıfırlama

Ali FERŞADOĞLU
04 Haziran 2022, Cumartesi
Kur’ân’da, “Fâiz yiyen kimseler ise, Kıyamet gününde kabirlerinden, şeytan çarpmış kimsenin kalkışı gibi kalkarlar. Bunun sebebi, onların, ‘alışveriş de fâiz gibidir’ demeleridir. Halbuki Allah alışverişi helâl, fâizi haram kıldı...” denir. (Bakara Sûresi, 275.) Ve keza mealen, “Allah, fâizin bereketini giderip onu mahveder, zekâtı verilen malı ise çoğaltır” (Bakara Sûresi, 276.) buyurulur. Hâdiste de fâizciler şiddetle uyarılır: “Fâizi alana da, verene de, şahitlerine de, kâtiplerine de lânet olsun.” (Müslim, Müsâkât: 105.)

İslam alemi faize boğulurken, gelişmiş ekonomilerde “sıfır”a çok yakın olan faiz nazariyeleri ve imkânları geliştirilmiştir. Faizin şüphesiz ki, daha başka zararlar da vardır: “İlk Dünya Savaşında Hindistan İhraç Bankası’nın harpten evvel resmî iskonto haddi yüzde 3 olduğu halde, harbin beşinci yılında bile aynı nisbeti muhafaza etmiştir. Birleşik Amerika’da Federal İhraç Bankasının iskonto haddi sadece yıllık yüzde birdir. Hindistan Hükûmeti bile, hazine istikraz tahvillerini yıllık yüzde bir faiz haddiyle neşretmiştir. ‘Call rate’ ise, hemen hemen ihmal edilebilecek miktardadır, yâni yüzde 1.4. Bunun mânâsı, para gayet kısa devreler için ödünç alınabilir. İngiltere’de umûmiyetle cârî hesaplara faiz uygulanmamaktadır. Faiz nisbetlerinin düşüklüğü, tasarruf hesaplarına tesir etmemekte ve aksine banka tasarrufları artmaya devam etmektedir. Ödünç para, gereği gibi teminat altına alınabilmiş olsa, meselâ devletin temin edeceği bir garanti ile ödünç para faizsiz olabilecektir. Amerika Birleşik Devletlerinde Hükûmet eliyle girişilen kontrol neticesi, faiz nisbetinin yüzde bire düştüğünü nazar-ı itibara alırsak, sulh zamanında da aynı yoldan hareketle aynı nisbetin, yüzde ‘0’a, yahut yüzde ‘0’a çok yakın bir nisbete düşürülebileceği tezini savunacak olsam, fazla iyimserlikle itham edilmem zor olacaktır.” (Prof. Dr. Anwar İqbal Qureshi, Fâiz Nazariyesi ve İslâm, s. 31-32) 

Meşhur iktisatçı Keynes, Marshal doktrininin aksine, faiz hadleri düşük olduğu nisbette yatırımların daha da artacağını savunmaktadır. Ona göre, halkın faizden bir geliri, bir tasarrufu olmamakta, ama, yatırımlar artmaktadır. 

İşte İslâmda yasaklanmasının sebeplerinden birisi de, yatırımlara olan bu temel itici unsurdur. Yâni, fâiz yoluyla tasarruf yapamayan halk, paralarını erimek ve harcamaktan kurtarmak için, yatırıma yönelecektir. Küçük meblâğlarla yalnız yatırım yapmak mümkün olmadığına göre, bir araya gelip ortaklıklar kurulacak. Böylece güven, dayanışma, kontrol ve yatırım gerçekleşir. Birlikte çalışmak, hârika sonuçlar verir: Yalnız başına çalışan bir iğne ustası, günde üç iğne yaparken, bir araya gelen 10 kişi, üç iğneye bedel üç yüz iğne elde edebilir. 

Okunma Sayısı: 1381
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Mustafa yasar cetin

    4.6.2022 05:11:07

    Bankalarin vermis oldugu promosyon paralarini almak harcamak helalmi?

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı