İnsanın en önemli özelliklerinden birisi de “kelâm” sıfatıdır. “Söz”ün olumlu-olumsuz sihirli/büyüleyici etkisi Kur’ân’dan sonra en beliğ söz olan hadislerde de belirtilir:
“Bir bedevî geldi. Dikkat çekici bir üslûpla konuşmaya başladı. Efendimiz (asm): Şurası muhakkak ki beyanda sihir vardır, şiirde de hikmetler vardır’ buyurdu.” 1
Ve bir başka zaman şâir Hassan İbnu Sâbit (ra) için, “Allah (cc) Hassan’ı, Resulullah’ı (asm) müdafaa ettiği veya onun adına mufâhara yaptığı müddetçe Ru- hü’l-Kudüs’le takviye etmektedir’ dedi.” 2
“Resulullah (asm) bir ara bana, “Hafızanda Ümeyye İbnu Ebi’s-Salt’ın şiirinden bir şeyler var mı?” diye sordu. “Evet!” deyince, “Söyle!” dedi. Bir beyt okudum. “Devam et!” dedi. Bir beyt daha okudum. “Söyle!” emretti. Böylece kendisine yüz beyit okudum.” 3
“Resülullah (asm)-kafilenin yürüyüş temposunu ezgileriyle-canlı tutan bir kölesi vardı, adı Enceşe idi. Bu zat güzel sesli birisiydi.
Resülullah (asm) ona: “Ey Enceşe ağır ol! Şişeleri kırma, şişeleri sevk ederken ağır ol’ dedi. Şişe ile zayıf kadınları kastediyordu.” 4
“Resulullah (asm) Kureyza gü- nü, şâiri Hassân İbnu Sâbit’e: “Müşrikleri hicvet, zîra Cebrâil seninle beraberdir!” dedi.” 5 Hassân onları, müşrikleri hicvetti, hem şifa verdi, hem de şifa buldu.” 6
“Hem meşhur şair Nâbiğa’nın kıssa-i meşhuresidir ki, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın yanında bir şiirini okumuş:
‘Şerefimiz göğe çıktı; biz daha üstüne çıkmak istiyoruz.’ Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, mülâtafe (lâtifeleşmek) suretinde ferman etti: “Nereye ey Leyla’nın babası?’ dedi, ‘Cennete ya Resulellah (asm)!’ Lâtife olarak dedi: ‘Gökten öbür tarafa nereyi istiyorsun ki, şiirinde orayı niyet ediyorsun?”
Nâbiğa dedi: “Göklerin fevkinde Cennete gitmek istiyoruz.”
Sonra bir mânidar şiirini daha okudu. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm duâ etti:
“Senin ağzın bozulmasın.”
İşte, o duâ-yı Nebevînin bereketiyle, o Nâbiğa, yüz yirmi yaşında bir dişi noksan olmadı. Hattâ bazı bir dişi düştüğü vakit, yerine bir daha geliyordu. 7
Dipnotlar:
1- Ebu Dâvud, Edeb 95, (5011). 2- Buhârî, Edeb 91. 3- Müslim, Şiir 1, (2255). 4- Buhârî, Edeb 90. 5- Buhârî, Edeb 91. 6- Müslim, Fezâilu’s-Sahâbe 157. 7- Bediüzzaman Said Nursî, Mektubat, s. 145-146.