Hadislerde musîbetlerin sebebi nasıl anlatılır? Kur’ân’ın ilk tefsiri hadis-i şeriflerde musîbet sebepleri ve müsebbipleri nasıl nazara verilir? Peygamberimiz (asm), “Zulmedenlere meyletmeyin; sonra size ateş dokunur!” (Hud Sûresi 113) âyetini şöyle tefsir etmiş:
“Bir toplulukta bir takım günahlar işlenir, işlemeyenler o günahları işleyenlerden daha güçlü ve daha çok oldukları halde engel olmazlarsa, mutlaka Allah hepsine birden cezâ verir.” (Ebû Dâvûd, Melâhim, 17; vd)
“Birgün Peygamberimize (asm), ‘içimizde iyi insanlar varken, helâk olur muyuz?’ diye sorulmuş. O da, ‘Evet, ahlâksızlık ve günah çoğaldığı zaman helâk olursunuz?’ buyurmuşlardır.” (Buhârî, Fiten 4; Müslim, Fiten 4)
İnsanların, idarecilerin hatalarını düzeltmek, hakikatleri yüzlerine karşı söylemek bir yana, onların yanlışlarını müdafaa edersek, akılların muallimi, kalblerin terbiye edicisi Peygamberimizin (asm) dikkat çektiği şu dehşetli hale maruz kalmaz mıyız?
“Hayatımı kudreti elinde tutan Zat’a yemin ederim ki, ya ma’rufu emredecek, münkeri yasaklamaya çalışırsınız veya Allah size, tarafından bir azap gönderecektir. Sonra siz O’na duâ edeceksiniz, fakat duânız kabul olunmayacaktır. Bir kötülük gizli kaldığı vakit, zararı yalnız sahibine olur; açıktan yapılıp çevre tarafından değiştirilmediği vakit ise, zararı umuma şâmil olur” (Tirmizi-Riyazüssalihin-173)
Sadece yangın faciaları değil, hadisin diliyle başka musîbetlerin geleceği haber verilir:
“Fuhuş yaygınlaştıkça yer sarsıntısı olur.” (Feyzü’l-Kadir 1:401) “Bir yerde zinâ açıkça işlenip, açıkça faiz yendiğinde yer sarsıntıları olur.” (Hakim, Müstedrek 2/37)
Kur’ân’ı anlamada, yaşamada, tebliğ etmede, yaşatmada Resul-i Ekrem Efendimizi (asm) örnek almamak, hayatı onun rehberliğinde sürdürmemek, Sünnet-i Seniyye’ye ittiba etmemek belâ ve musîbetlere sebebiyet verir:
“Ey mü’minler! Peygamber’i, kendi aranızda birbirinizi çağırır gibi çağırmayın. İçinizden, birini siper edinerek sıvışıp gidenleri muhakkak ki Allah bilmektedir. Bu sebeple, onun sünnetine aykırı davrananlar, başlarına bir belâ gelmesinden veya kendilerine çok elemli bir azap isabet etmesinden sakınsınlar.” (Nûr Sûresi, 63)