"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

II. Dünya Harbine tam girecektik ki…

M. Latif SALİHOĞLU
06 Ağustos 2025, Çarşamba
GÜNÜN TARİHİ 6 Ağustos 1945

Dünya ve insanlık tarihinin en büyük ve en kanlı boğuşması İkinci Dünya Savaşıdır. Tam altı sene (1939-1945) devam etti. Ölü, kayıp ve yaralı sayısı net değil. Şehirler ve ülkeler harabeye çevrildiği için, kayıtlar tam tutulamamış. Tahminlere göre, elli milyon ile yüz milyon arasında insan kaybına dair rakamlar veriliyor. Ki, elli milyon da az değil ve dünya savaş tarihinde bu ölçekte bir kaybın olduğu vaki değil.

İşte, böylesine dehşetli bir dünya savaşına 1945’te Türkiye de tam girecekti ki, Japonya’da patlatılan atom bombaları sebebiyle savaş son bulmaya başladı.

***

Evet, II. Dünya Harbini bitiren atom bombaların birincisi 6 Ağustos 1945’te Japonya’nın Hi­ro­şi­ma a­da­sı­na a­tıl­dı. Üç gün son­ra Na­ga­za­ki’ye a­tı­lan i­kin­ci bir a­tom bom­bası­ ile her iki adada da hayat cehenneme döndü.

Bu bombalardan sonra Ja­pon­ya mağ­lû­bi­ye­ti­ni i­lân et­ti. İkinci Dün­ya Sa­va­şı bu su­ret­le önce Doğu’da, ardından Batı’da sone ermiş ol­du.

Japon adalarına atılan bu atom bombalarının insan ve sair canlılar üzerindeki öldürücü, yakıcı ve sakat edici tesiri yıllarca devam etti. 

Ha­va­da pat­la­tı­lan her bir bom­ba 20.000 TNT (di­na­mit) gü­cün­de idi. Yak­la­şık 10 km. ka­re­lik a­la­nı yer­le bir e­den bom­ba­nın et­ki­siy­le 66.000 ki­şi öl­dü, 69.000 ki­şi de ya­ra­lan­dı, yahut sakat kaldı.

***

Gelelim Türkiye hükûmetinin savaşa katılma kararına…

Tek parti sultanının hükümrân olduğu 1940’lar Türkiyesi, önce savaşın dışında ve tarafsız kalacağını duyurdu. Ne var ki, daha sonra bu kararından caydı ve İngilizlerin oyununa gelerek savaşa katılmaya karar verdi. 

İşte bunun ispatı: 23 Şubat 1945’te tek partili Meclis’ten “resmî olarak” Türkiye savaşa katılma kararı çıktı. CB İsmet Paşa’nın isteği doğrultusunda hareket eden Meclis’in, o gün itibariyle aldığı karar, kâğıt üzerinde yazılı olarak “Türkiye’nin İngiltere, Rusya ve Amerika’nın yanında, Almanya ve Japonya’nın karşısında savaşa katılacağı” şeklinde resmiyet kazandı.

Bu kararın gerçekleştirilmesi için, uygun zaman, imkân ve fırsatın çıkması beklentisi içine girildi. Ne var ki, Türkiye fiilen de savaşa tam girmek üzere iken, hiç umulmadık bir sebeple savaş sona ermiş oldu. Bu umulmadık gelişme, yukarıda sözünü ettiğimiz atom bombalarının Japon adalarına atılmasıdır. Yoksa, savaş normal şartlarda devam etseydi, Türkiye’nin de bir şekilde bu savaşa katılması kaçınılmaz olacaktı.

***

Üstad Bediüzzaman, savaşın alabildiğine kızıştığı bir zamanda, “Vel-Asr Sûresi”ndeki ayetlerin bu asra bakan yönünü tefsir ederken, “Anadolu’nun meydan-ı harb” olmayacağına” dair müjdeli manalar çıkardı. 

Kastamonu Lahikası isimli eserin “Karadağ’ın bir meyvesi” başlıklı tahlilde, savaşın seyri ile ilgili olarak şu ifadeleri kullanıyor:

Teşrin-i Sâni otuzuncu gün, bin üç yüz elli sekizde [1942 yılı sonu], Karadağ başına çıkıyordum. “İnsanların, hususan Müslümanların bu teselsül eden helâketleri ve hasaretleri ne vakitten başladı, ne vakte kadar devam eder?” hatıra geldi. [...]

O hasâretlerden, bâhusus manevî hasâretlerden kurtulmanın çare-i yegânesi iman ve âmâl-i saliha olduğu gibi ve mefhum-u muhalifiyle, o hasâretin de sebeb-i yegânesi küfür ve küfran, şükürsüzlük, yani imansızlık, fısk ve sefahet olduğunu gösterdi. “Sure-i Vel-Asr”ın azametini ve kudsiyetini ve kısalığıyla beraber gayet geniş ve uzun hakaikin hazinesi olduğunu tasdik ederek Cenab-ı Hakka şükrettik. [...] Ve Anadolu’nun bir meydan-ı harp olmamasının sebebi, “İllellezine âmenu” kelime-i kudsiyesinin hakikatini fevkalade bir surette yüz bin insanın kalblerine tahkikî bir tarzda ders veren Risale-i Nur olduğunu, pek çok emareler ve şakirtlerinden binler ehl-i hakikat ve dikkatin kanaatleri ispat eder.

Okunma Sayısı: 239
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı

    En Çok Okunanlar