"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Alarm zili kimin için çalıyor?

Faruk ÇAKIR
06 Ağustos 2025, Çarşamba
Pek çok sektörde sıkıntı var, ama milletin birinci derecede hissettiği sıkıntı ekonomideki krizdir.

Elbette asıl sıkıntının ‘hak, hukuk ve adalet sahasında’ olduğunun bilinmesini isteriz. Fakat sosyal hayattaki aşınma sebebiyle adalet sahasındaki kriz görülmek istenmiyor.

İstanbul Sanayi Odası Başkanı Erdal Bahçıvan, gerilemeye devam eden PMI Temmuz 2025 verilerinin (imalat ve hizmet sektörlerinde faaliyet gösteren satın alma müdürlerinin mal ve hizmet satın alma grafiğini gösteren endeks) belli olmasının ardından yaptığı açıklamada sanayici için durumun çok ciddi olduğunu söylemiş. 

Bahçıvan “İSO Türkiye İmalat PMI verileri, uzun bir süredir eşik değer olan 50’nin altındaki seyriyle; sanayi ve üretim hayatımızdaki tahammül edilemez koşullara işaret ediyordu. Temmuz PMI verisi de bu zorlu sürecin 16. aya uzanarak sanayi sektörümüzün içinde bulunduğu faaliyet koşullarının ciddiyetini ve vahametini bir kez daha ortaya koymuştur. Sanayiciler olarak ülkemizin enflasyonla mücadelesine en güçlü ve fedakâr desteği verirken, bu sorumluluğun ağır bedelini ödemekte olduğumuzu daha önce ifade etmiştim. Son PMI verilerinin de ortaya koyduğu gibi bugün geldiğimiz noktaya bakarak; sanayimizin bedel ödeme sınırlarını aştığını artık görmeliyiz. (...) Ezberlerle, alışılmış istek ve taleplerle üretim hayatımızdaki sorunların çözülemeyeceğini de artık herkes kabul etmeli” demiş. (bloomberght.com, 1 Ağustos 2025)

İSO Başkanı Bahçıvan sanayi için alarm zillerinin çok güçlü bir biçimde çaldığını da tespitlerine ilave etmiş.

Uzun süre sessiz kalan sanayicilerin “alarm zillerinin çok güçlü bir biçimde çaldığını” söylemesi elbette önemlidir. Bununla birlikte alarm zillerinin çalmaya başladığı ilk günlerde idareciler ikaz edilseydi çok daha isabetli olmaz mıydı? Maalesef sanayicilerin ekserisi büyük ölçüde “Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” tavrı sergilediler. Bu tavır, Türkiye’nin aleyhinde oldu ve dün cılız çalan ziller, bugün “çok güçlü biçimde” çalmaya başladı.

Sanayiciler “ziller bizim için çalıyor” dese de asıl ziller fakir ve fukara için çalmış oluyor. Çünkü hemen her kriz döneminde esas bedel ödeyenler “en alttakiler” oluyor. Türkiye’yi idare edenlerin de “en alttakiler”in dertleriyle pek dertlendikleri yok.

Sanayi için alarm zilleri güçlü bir şekilde çalıyor denilse de esas alarm Türkiye’yi hukuksuzluk yoluna itenler için çalıyor...

Okunma Sayısı: 1499
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Hüseyin İlhan

    6.08.2025 12:43:24

    Bursa ilimizin mobilya şehri olarak bilinen İNEGÖL ve şehrimizdeki tekstil,oto yan sanayii,makina sanayii sektörlerinde konkordato ilanları her gün basında yer almaya başladı.Amma tarafgirliğin,partizanlığın esareti altındaki akıl,vicdanlar bunu görmek istememesi ile bunlar önlenmiyor.Neticede ülkenin her köşesinden bu tarz müteessir eden haberler ve işsiz kalan,işini terkeden hatta bazıları yarım asırlık firmaların dahi kapandığı ülke basınında da haber olunca yavaş yavaş yahu hakikaten pazar yangın yeri 1000'lirharcadım amma hala arzu edip alamadığım çok diyenler var. İTİBARDAN TASARRUF OLMAZ deyüveren devletlünün itibarı kaldımı .

  • Yıldız AVCI

    6.08.2025 10:22:14

    Yapıp ettiklerimiz yani saylerimizle elde ettiklerimiz arasında keramete varan uçurumlar vardır.bir çifti tarlaya kazar tohumu atar.aldigi ürünün yaptiği hareketle hiç bir alakası yoktur.eğitim artikça yaptığı iş ile ücreti arasında uçurumlar artar.o sayı ile hiç bir zaman kendisinin yapamayacağı peynir,zeytin,ekmek alabilir.çünkü dünya simulasyonunda bereket vardır.işcilerin sıkıntısı maslovun ihtiyaçlar hiyerarşisinin fevkindedir.ekl,şurub,ilkah yeterlidir.ve devlet ilkel sosyalizm olan doğa ortamındaki berekete engel olmayıp idealizme göre zihinle çalışanlara bereketi artirmalidir.çünkü onlar ahiretin delilidir.yazilariniza felsefe katmanizi rica ediyorum sevgili abim.selamlar

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı