Önce şu tesbiti yapalım: Hemen her dönem ehl-i tahkik olmayanlar olur. Kur’ân’da Kadir, Mi’raç ve Berat kelimeleri ismen zikredilir. Regaib ile Mevlid gecelerine dair direkt bahis yoksa da Cuma Suresi 9. ayette meâlen, ”Cuma günü Allah’ı zikretmeye koşun” buyurulmuyor mu? Regaib, Receb’in ilk Cuma gecesidir. Böylece ona da işaret edilir. Ayrıca, Peygamberimiz (asm), “Beş gecede duâlar geri çevrilmez: Recep ayının ilk Cuma gecesi, Şaban ayının yarısı geldiği gece, Cuma, Ramazan ve Kurban Bayramı gecesidir.”2 buyurmuş.  

Anayasalar birkaç yüz maddeden oluşur. Maddeler kanunlarla, kanunlar tüzük ve yönetmeliklerle açıklanır. İşte-tabiri yerinde ise-İlâhi bir anayasa olan Kur’ân’da iman esasları, İslâm şartları, ibadetler, ahlak gibi temel hükümler ve prensipler maddeler halinde yer alır. Peygamberimiz (asm), Kur’ân’ın ilk, en geniş açıklayıcı ve yorumcusudur. Bunun adı, hadis ve Sünnet-i Seniyyedir. Bu yetkiyi ona yüce Rabbimiz vermiştir:  

“Kim peygambere itaat ederse Allah’a itaat etmiş olur.”3 “Peygamber size ne verdiyse onu alın, size neyi yasakladıysa ondan sakının.”4 “Ey iman edenler! Allah’a itaat edin. Peygamber’e itaat edin ve sizden olan ulu’l-emre (müceddid, müçtehidlere) da. Herhangi bir hususta anlaşmazlığa düştüğünüz takdirde, Allah’a ve ahiret gününe gerçekten inanıyorsanız, onu Allah ve Resûlüne arz edin...”5 O mübarek gün ve geceyi de bize Peygamberimiz (asm) verdi; alacağız; “itaat edeceğiz!” Çünkü bu Rabbimizin fermanıdır!  

“Kur’an’la tanışın!” yaklaşımına gelince: Galiba meâli Kur’ân sanıyor! Meâl de tefsir de Kur’ân değildir! Meal çok nakıs, güdük, kimi yerde şüphe ve vesveselere sebep olan bir tercümedir. Kur’anla hakiki tanışma tefsir ile olur. Zamanımızın en muhteşem tefsiri de Risale-i Nur’dur. Bakan, görür! 

Dipnotlar: 

1-Duhan Sûresi: 2, 3, 4.; 

2-Beyhaki, Sünen, Şuabül-İman, 3/342.; 

3-Nisa Suresi, 80.; 

4-Haşr Suresi, 7.; 

5-Nisa Suresi, 59.; 6-Al-i İmran 49.