"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Müslümanlara ne oluyor?

Ali FERŞADOĞLU
20 Eylül 2022, Salı
“Su yolun ol kûyundan toprak olup tutsam gerek/ Çün rakîbümdür dahi ol kûya koyman vara su” 12. beytin Türkçe meâli: “Toprak olup suyun yolunu mahallesinden kesmeliyim, çünkü su benim rakibimdir, o yere varmaya bırakamam!” Bu mealden ne anladınız?

Edebi sanatlar: “Kinaye: Toprak olmak, ölmek, öldükten sonra toprağa karışıp suyun önüne set olmak. Teşhis/kapalı istiare: Suyun şairin sevgilisine âşık olması… 

Kısa bir izah, açıklama ve tefsiri: Bir önceki beyitte suyun serviye âşık olduğu söylenmişti. Divan şiirinde âşık aşkta rakip tanımaz. Daha önce suyu ferahlatıcı bir unsur olarak gören Fuzûlî, bu beyitte suyu sevgiliye ulaşmaması gereken bir rakip olarak düşünmektedir. Bu sebeple toprak olup onun yolunu kesmeyi istemektedir. Bunun için suyun yolunu kesmek için toprak olmak istiyor. Çünkü suyun yolunu ancak toprak keser. İnsan ise ancak öldüğünde toprak olabilir. Yani şâir rakibe engel olmak için sevgilinin uğrunda öleceğini söylüyor. 

“Hâk-i pâyine yetem der ömrlerdir muttasıl/ Başını taşdan taşa urup gezer âvâre su.” 23. Beytin meâli: “Su, ayağının toprağına ulaşayım diye başını taştan taşa vurarak ömürler boyu, durmaksızın başıboş gezer.” Bu mealden de bir şey anlamadık!  

Edebi sanatları: Kişileştirme: Suyun peygamberimize olan aşkı, ona kavuşamadığı için kendini taşlara vurması. Hüsn-i Talil: Suyun gezmesinin sebebi olarak. Yine Suyun taşların arasında onlara çarpa çarpa gitmesini şair “üzüntüsünden, pişmanlığından dolayı suyun başını taştan taşa vurduğu” Kapalı İstiare: Su insana benzetilmiş. Sadece su söylenmiş. Tezat: Ayak ve baş kelimeleri arasında.” Şimdi geçelim kısa bir izah ve tefsirine:  

Şâir önceki beyitlerde Dicle’nin Medine’ye doğru aktığını söylüyordu. Hz. Muhammed’e (asm) ulaşmak, ayağına ulaşmak için ömürler, yüzyıllardır kendini yıpratarak Hz. Muhammed’e doğru akıyor. Irmakta su başını taştan taşa vurarak akıyor. İnsanlar bunu yapmıyor. Ömürler boşa gidiyor. Dicle Hicaz’a doğru akıyor. Hacılar da her yıl Hicaz’a gidiyor. Su da oraya hacı olmaya gidiyor. İnsanlar da su olmak, rahmet almak, rahmet olmak için gidiyor. Burada suyun taştan taşa vurmasıyla çektiği sıkıntılar, insanların hacca giderken çektiği sıkıntılardır. Tüm bu taştan taşa vurmalar, çekilen sıkıntılar sevgilinin ayağının toprağını öpmek için.” (www.edebiyatvedil.net) 

İşte Türkçe metinler bile tefsirsiz anlaşılmazsa, “Kur’ân’ın bir harfinden (çıkan) bir sayfa kadar esrar...” (Sözler, s. 407.) nasıl tercümeye yansıtılabilir! 

Okunma Sayısı: 1602
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Cenk Çalık

    20.9.2022 10:56:09

    Allah razı olsun...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı