İlimler dallanıp budaklanmış; problemler dağlar gibi yığılmış.
“Şahıs ne kadar dâhi ve hattâ yüz dahi derecesinde olsa” bunların altından kalkamaz ve şahs-ı maneviyi dalalet karşısında “mağlûptur” (Mektubat, s. 425.) tek başına altından kalkamaz! Öyle ise, “Zaman cemaat zamanıdır!” hakikatince meşveret etmeli. Peki, meşrutiyet/ meşveret/ demokrasi nedir? İstişare; Ortak akıl, Kollektif şuur, Cemaate, şahsi maneviye, efkâr-ı ammeye, kahir ekseriyetin kararlarına saygı, Katılım, Mihenge vurma, Sorgulama ve şeffaflıktır.
Bediüzzaman, “Bundan sonra her meselemizde emir, Risale-i Nûr’un şahs-ı mânevîsini temsil eden has şakirtlerin ve sizlerindir. Benim de şimdi bir reyim var. (Hizmet Rehberi, s. 175.)
“Mesleğimizin esası uhuvvettir. Peder ile evlât, şeyh ile mürid mâbeynindeki vasıta değildir. Belki hakikî kardeşlik vasıtalarıdır. (Lem’alar, s. 166.) Kardeş kardeşe emredemez! Mürşit vaziyetini takınamaz. Öyle ise şahs-ı manevi ve meşveret lazımdır.
Neden meşveret etmek, meşvereti kurumsallaştırmak zorundayız? Çünkü, “Ve işlerde onlarla istişare et. (Al-i İmran, 159), ‘Onların aralarındaki işleri istişare iledir. (Şura, 38) mealindeki ayetlere göre farz, Sünnet-i Seniyye, icma-ı ümmettir… “Meşveret saadet sebebidir” (Münâzârât, s. 47) “Nur cemaatinde istişare ve şer’i meşveret esastır. (Hizmet Rehberi, s. 175.)
“Meşveret-i şer’iyye istibdat ve tahakkümün belâsından kurtarır.” (Divân-ı Harb-i Örfî, s. 59),
“Meşveretin hüküm sürdüğü yerde, bâtıl hak sûretini giymekle fikirleri aldatamaz” (Muhâkemât, s. 33).
“Medâr-ı nizâ [tartışma sebebi] bir mesele varsa meşveret ediniz.” (K. Lahikası, s. 181.)
“Meşveret-i şer’iyeyle reylerinizi teşettütten (dağınıklıktan, bir anlamda kafa karışıklığından) muhafaza ediniz.” (Age, s. 183.)
Her meselemizde emir, Risale-i Nur’un şahs-ı manevisini temsil eden has şakirtlerin ve sizlerindir. Benim de şimdi bir reyim var. (Emirdağ Lahikası, s. 195.)
Siz, aranızda münakaşasız bir meşveret ediniz. Kararınızı kabul ederim… (Şualar, s. 289.)
Bu kudsi hizmette teenni ile, meşveretle, ihtiyatla çalışmak lazımdır. (Şualar, s. s. 73.)
Aranızdaki samimi tesanüt ve meşveret-i şer’iye, sizi öyle şeylerden muhafaza eder. İçinizdeki şahs-ı manevinin fikrini, o meşveretle bildirir. (Kastamonu Lahikası, s. 91.)
Medâr-ı nizâ (tartışma sebebi) bir mesele varsa meşveret ediniz.” (Age, s. 181.)
Peygamberimiz (asm), kendi düşüncelerinin aleyhinde de olsa meşveret kararlarına uyardı. Bediüzzaman da istişareye uyardı. Bize ne oluyor ki…