"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ümide, şevke, coşkuya sarılmak

Ali FERŞADOĞLU
01 Nisan 2011, Cuma
Dünkü yazımızda değindiğimiz gibi maddî rahatsızlıkları da doğuran yeis/ümitsizlik, hayatımızı anlamsız yapar ve çekilmez hâle getirir. Yeis terakkî ve ilerlemenin de en büyük ayakbağı olduğu gibi, huzuru baltalar, tahrip eder. Yeis, ümidin ölümüdür, heyecan, şevk ve enerjinin yok olmasıdır.

Toplum hayatını alt üst eden yeis, ferdi, toplumu düşünmekten koparıp, şahsî menfaatlerine yöneltir.
Bediüzzaman, yeis hastalığının teşhisini ve ondan kurtulmanın yollarını, yüksek üslûbu ve veciz ifadeleriyle gösterir:
* Ferd ve milletlerin en dehşetli bir hastalığı olan yeis, yâni ümitsizlik, âcizlik ve korkudan kaynaklanır.
* Çalışmaya muvaffak olamayanlar yeise düşer.
* Yeis, terakkî ve kemâle en büyük engellerdendir.
* Yeis insana “nemelâzım” dedirtir.
* Yeis, Müslümanların geri kalmalarının sebebidir.
* Yeis, saadetin tahripçisi ve hayatın katilidir.
* Yeis tembelliği netice verir.
* Avrupa’yı canlandıran emeldir, bizi öldüren yeistir.
* Çabuk yeise dönüşen hamiyet, hamiyet değildir.
* Kadere imân yeis ve hüznün ilâcıdır.
* Merak duygusunun yerinde kullanılmaması, insanı tehlikeli bir yeise düşürür.
* “Tamamı elde edilmeyen şeyin, tamamı kaybedilmez” hadîsi, yeisin belini kırar.
* Ümit, yeisle öldürülen mânevî ve moral gücümüzü hayatlandırır.
* İ’lây-ı Kelimetullah, Allah’ın dini yayma, yeisin ölmesiyle mümkündür.
* Yeis, İslâmiyetin inkişâfına set çeker, perde olur.
* Yeise karşı, “Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyiniz!” 1 kılıncı kullanılmalı. Şu halde ümit, imanın bir özelliğidir ve tevekkül ile yakından ilişkilidir.
* Gebersin yeis, yaşasın sıdk!
***
İşte Bediüzzaman, herkesin ümitsizlik, dolayısıyla bir takım ruhî hastalıklara yakalandığı; kıyameti beklediği bir devrede ümide, şevke, coşkuya, gayrete, “el-emel”e sarılır ve bunun yollarını gösterir. Kesin deliller ortaya koyarak istikbalde Kur’ân hakikatlerinin hakim olacağını haykırarak ümit aşılar.
Doğru söyleyen tarihi şahit göstererek; Müslümanların İslâmiyete sarıldıkları zaman ilerlediklerine, ilimde, teknikte, hukukta, sanatta, mimaride şaheser harikalar ortaya koyduklarına, mutlu ve huzurlu toplumlar oluşturduklarına dikkat çeker.
Yeisi yok edecek, ümidin yanında, yardımcı kuvvet olarak tevekkül, sabır, sebat, kadere, âhirete imân gibi dağlar kuvvetinde hasletleri de nazara verir Bediüzzaman.

Dipnot:
1- Zümer Sûresi: 53.

Okunma Sayısı: 4617
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı