"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Yaygın üniversitesi modeli: Medresetüzzehra

Ali FERŞADOĞLU
08 Mayıs 2021, Cumartesi
Ortaçağ Kilisesi’nin (engizisyonuna) karşı asırlarca mücadele sanayi devrimi ile birlikte modernizm, Medresetü’z-Zehra Bediüzzaman’ın, “din ilimleriyle fen ilimlerinin bir arada okutulacağı” bir medeniyet projesidir.

“Vicdanın ziyası, ulûm-u dîniyedir. Aklın nuru, fünun-u medeniyedir. İkisinin imtizacıyla hakikat tecellî eder. O iki cenah ile talebenin himmeti pervaz eder. İftirak ettikleri vakit, birincisinde taassup, ikincisinde hile, şüphe tevellüd eder.” (Bediüzzaman, Münâzarât, Enstitü/internet, s. 127) 

Başta İslâm âlemi, Müslümanlar olmak üzere insanlığı kurtaracak muhteşem bir eğitim modelidir.  

Medresettüzzehra projesini hayata geçirmek için 1907 Kasım’ında İstanbul’a gider. “Her suale cevap vermesi, soru sormaması ve her müşkülü” halletmesi ve yöneticilere karşı pervasız hitap (yazılı) ve konuşmalarıyla Pay-ı tahtı ve dolayısıyla Osmanlı ülkesini sarsar... II. Meşrûtiyet döneminde, Sultan Reşad’ın da projesini takdir edip 20.000 altın vermesi üzerine Van-Edremit’te medresesinin temelini atar. Ancak I. Dünya Savaşı başlamış ve bölgenin savaş alanı haline gelmesiyle de gerçekleşmesi mümkün olmaz.  

Millî Mücadele sırasında İstanbul’da faaliyet gösteren ve TBMM’nin takdirini kazanan Bediüzzaman, dâvet üzerine 1922 yılında Ankara’ya gider.  

Medresetüz-zehra’nın açılışı için yine faaliyetlerine devam eden Bediüzzaman, 200 milletvekilinden içlerinde Mustafa Kemal Paşa’nın da bulunduğu, 163’ünün reyi ile Doğu’da bir üniversite kurulmasını kabul ettirmişti. Ancak bir ikinci yapım kararında inşaatına bile başlanamamış, kâğıt üzerinde bir karar olarak kalmıştı. (İhsan Kasım Salihî, İslâm Önderlerinden Bediüzzaman Said Nursî ve Eseri, s. 11-12) 

Bediüzzaman Medresetüzzehra projesini, bütün engellere rağmen takip etmekten vazgeçmez: “Esaretten kurtulduktan sonra İstanbul’a geldim. Hareket-i Milliyeye hizmetimden dolayı Ankara’ya çağırdılar. Ben de gittim. Sonra dedim: ‘Bütün hayatımda bu darülfünunu takip ediyorum. Sultan Reşad ve İttihatçılar 20 bin altın lirayı verdiler. Siz de o kadar ilâve ediniz.’. Ben dedim: ‘Bunu mebuslar imza etmelidirler.’ (Bediüzzaman, Emirdağ Lâhikası, Enstitü/internet, s. 402) 

Kanun teklifi Meclis’e sunulur. 

“Bir sonraki aşamada ise Meclis başkanı kanun teklifini Genel Kurul’a sunar ve Genel Kurul’da da kabulünün ardından gündeme alınarak 12.09.1923 günü 2. Dönemin 17. oturumunda Şer’iye ve Maarif komisyonlarına gereği yapılmak üzere gündeme alınarak gönderilir.”  

Okunma Sayısı: 1461
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı