Rahmet yağdırılmadı barajları dolduracak kadar! Hangi günahımızla fetva verdirdik ki, belâ ve musîbetler sıraya girdi?
“Ey Âdemoğulları!.. yiyin, için, fakat israf etmeyin. Çünkü Allah israf edenleri sevmez.” (A’raf Sûresi, 31) Bu âyeti, bütün çeşmelerin başına yapıştırmalıyız! En önemlisi dimağ, kalp ve vicdanlarımıza yapıştırmak! Bu da yetmez! Ayrıca, “İktisat Lem’a’sını… mabeyninizde beraber okumalısınız!” direktifince ev, okul, iş yerinde beraber müzakere, mütalâa etmeli. Niçin?
İşte şu ve benzeri haberlerden ders almak için: “İstanbul’un barajlarındaki su oranı istenilen seviyeye ulaşmadı.
Uzmanlar su tüketimi konusunda uyarılara devam ediyor. İSKİ ise İstanbulluların büyük ölçüde uyarıları dikkate aldığını söylerken, “Bize destek verin” dedi ve 11 teklifte bulundu:
“Bulaşık makinenizi tamamen dolduğunda çalıştırınız. Makine kullanarak bir yılda ortalama 40 ton suyu kurtarırsınız. Çamaşır makineleri her yıkamada 176 litre su harcar. Makinenizi tamamen dolduktan sonra çalıştırmanız halinde yılda 9 ton suyu kurtarmış olursunuz. Sebze ve meyveleri akan suyun altında yıkamak yerine, bir kap içinde yıkayabilirsiniz. Duş sürenizi kısaltabilirsiniz. Bu süreyi 1 dakika azaltmanız yılda 5 ton su tasarrufu yapmanız demektir. Aracınızı yıkarken hortum yerine kova kullanmanız her defasında tam 40 litre suyun israf olmasını engellemeniz demektir.” (Yeni Asya, 19 Ocak 2021)
Korona salgınının başımıza gelmesinin birinci sebebinin “adaletsizlik, haksızlık, zulüm ve işkencelerden dolayı” bir ikaz-ı İlâhî olarak geldiğini unutmayalım! Bundan gerçek ders ve ibreti almaz adaletsizliğe devam edersek bu sefer susuzluk salgını gelmesin! Susuzluk koronaya benzemez; canlılar dahil hepimizi kırar geçirir!
“Elbette ibâhanın (Bir şeyin yasak, haram olmaktan çıkması, izin verilmesi.) düsturuyla hareket etmek lâzımdır. Yani, nasıl bir zat, ziyafete misafirleri dâvet eder. Onlara, meclis ziyafetindeki eşyadan ve ziyafetten istifadeyi ibâha ediyor, temlik etmiyor (mal sahibi yapmıyor). İbâha ve ziyafetin kaidesi ise, mihmandarın rızası dahilinde tasarruf etmektir. Öyleyse israf edemez. (Bediüzzaman, Barla Lâhikası, Risale-i Nur Enstitüsü /internet, s. 194)