"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Allah’ın (cc) dinine yardım etmek

Ali SANDIKÇIOĞLU
08 Mart 2017, Çarşamba
Hz. Allah’ın (cc) yeryüzünde ilk olarak yarattığı insan; Hz. Adem’dir (as). Aynı zamanda ilk peygamberdir Hz. Adem (as). Dünyanın kurulduğu günden bugüne kadar Cenâb-ı Hak sayısız peygamberler göndermiştir.

Bu peygamberlerin bazılarına büyük kitap, bazılarına da “Suhuf” verilmiştir. Bir kısım Resul ve Nebilere kitap ya da sahife verilmemiş, onlar da bir evvelki peygambere verilen kitap veya sahifelerle amel ederek insanlığı hidayete dâvet etmişlerdir.

Cenâbı Hakk, Kur’ân-ı Kerîm’indeki bir âyetinde şöyle buyuruyor: “Ey iman edenler eğer siz Allah’ın dinine yardım ederseniz, Allah da size yardım eder ve ayaklarınızı sabit kılar.” (Muhammed, 7)

Varlıklar içinde kimsenin yardımına kesinlikle hiç ihtiyacı olmayan mutlak kudret ve kuvvet sahibi Hz. Allah’tır (cc). Buradaki Allah’a yardım mecazi anlamda kullanılmaktadır. Yoksa Allah’ın kimsenin yardımına ihtiyacı yoktur.

Mevlâmızın dışında bütün melaike-i kiram ve mahlûkatın yardıma ihtiyacı vardır. Özellikle insanoğlu en çok yardıma muhtaç olan yaratıktır. Hz. Allah’ın (cc) insanlardan yardım istemesi biz kullarının dünya âleminde imtihan edilmesinden dolayıdır.

Hz. Allah (cc) Kur’ân-ı Kerîm’in bir başka âyetinde ise şöyle buyuruyor: “Her kim cihad ederse, ancak kendisi için cihad etmiş olur. Şüphesiz Allah, âlemlere (Hiçbir şeye) muhtaç değildir.”

Yaşadığımız bu devirde Allah’ın (cc) dinine yardıma ihtiyaç, dünyanın her yerinde çok lüzumlu bir hale gelmiştir. Günümüz dünyasında bir çok ülkede yaşayan Müslümanlar dinlerinin icaplarını, isteklerini rahatça, huzur içinde yapamamakta ve yaşayamamaktadırlar.

Unutmayalım ki, bizim ülkemizde de bir zamanlar “Allah-u Ekber” demek dahi suç sayılıyordu. Kur’ân-ı Kerîm’i okumak ve okutmak suçtu. Elde elif-be taşımak suçtu. Müslümanların bir evde toplanıp hiç kimseye zarar vermeden dinî kitap okumaları, tefsir ve hadisi şerif mealleri veya mevlidi şerif okumaları suç sayılıyordu. Her ne ise kim icat etmişse etmiş “Kamusal alanda” (!) başörtüsü takmak suçtu. Bu yüzden kız çocuklarımız ne göz yaşları döktüler?

Nice kardeşlerimiz bu yüzden mahkeme kapılarını aşındırdılar. Hizmet ehline yardımcı olabilmek için bir kısmı şu anda merhum olan avukatlar ücret almadan mahkemelerden mahkemelere koştular. (Ölenlerine Rabbim rahmet eylesin. Kalanlara da sıhhat, afiyet ve hayırlı ömürler ihsan eylesin.)

Burada gerçek iman ehlini üzecek bir gerçeğe de yer vermek istiyorum. Dünyanın bir çok yerinde yaşayan Müslümanlar İslâmın hakikatlerinden, daha doğrusu gerçek İslâm’dan çok uzakta yaşamaktadırlar. Bir kısım bidat ve hurafeler gerçek İslâm gibi insanlara enjekte edilmekte ve öyle kabul edilmektedir. Ne yazık ki, böyle hurafeler peşinden koşanlar bizim ülkemizde de vardır. Din-i celil-i İslâmı dünya menfaatleri için alet edip çıkar elde eden sözde hocalar (!) vardır. Peygamber Efendimiz (asm) bir hadis-i şerifinde; “(El ulemau veresetül enbiya) buyurmaktadır. Yani âlimler peygamberlerin varisleridir.” Efendimizin (asm) gerçek varislerine hürmetimiz sonsuzdur.

Allah’ın dinine hizmet etmeyi maddî çıkar için, dünyalık temini için kullananlar hakkında da Cenâb-ı Hak şöyle buyurmaktadır: “Allah’ın indirdiği kitaptan bir kısmını gizleyip O’nu az bir bedel ile değiştirenler (Var ya); Onlar karınlarına başka bir şey doldurmamışlardır. Kıyamet günü onlar için elem dolu bir azap vardır.” (Bakara, 174) Allah’ın dinini ticarete alet etmek ise en büyük günahlardan biridir.

Hiçbir hizmetlisinin din sayesinde (dini istismar ederek) zengin olma hakkı yoktur. Allah’ın dinine hizmet ihlâs ve samimiyetle olur. Hizmet ettikleri insanlardan; kendini insan üstü konumda zanneden bazı zavallı sözüm ona din adamları, güya idareciler, utanmadan, Allah’tan (cc) korkmadan şöyle söyleyebiliyor veya söyletiyor: “Ziyaretinize geleceğim. Bana iki kullanılmamış havlu ayarlayın. Ben kullanılmış havluya elimi, yüzümü süremem. Durumu müsait olan yerler istirahat edebilmem için bana süit daire hazırlasınlar” isteğinde bulunmak sizce dine hizmet midir? Hangi peygamber, hangi müçtehid, hangi Allah’ın dostu veli kullar en zor şartlarda dinimize hizmet eden bizleri okutanlar böyle bir talepte bulunmuşlardır?

Efendimiz (asm) bir hadisi şerifinde şöyle buyuruyor: “Din bilgilerini menfaat için öğrenenlere, ilmini paraya değişenlere kıyamette ateşten gömlek giydirilir.” (Deylemi) Bir başka hadisinde ise Peygamberimiz (asm): “Ahirzamanda menfaatları için dini alet eden riyakârlar çıkar. Sözleri baldan tatlıdır. Bunlar kuzu postuna bürünmüş birer kurttur.” (Tirmizi) 

Hz. Allah (cc) her fırsatta dini istismar eden, verdikleri sahte fetvalarla ümmeti Muhammed’in itikadını bozan çıkarcı, dini dünyaya alet eden ve Peygamberimizin (asm) “Ulema’us-su” dediği kötü âlimlerin şerlerinden inananları korusun. Amin.

Okunma Sayısı: 5719
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı