"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Fitne tuzaklarına düşmeden hizmete devam etmek

İbrahim ERSOYLU
22 Ağustos 2025, Cuma
İman – küfür mücadelesi, imtihan gereği Hz. Adem (as) zamanında başlamış, kıyamete kadar devam edecektir.

Bu mücadelenin bir tarafında peygamberler, asfiyalar, mezhep imamları gibi araştırıcı âlimler, evliyalar ve salih insanlar, müstakim müdeyyin insanlar; mukabil tarafta Nemrutlar, Firavunlar, ahirzamanda Süfyan komitesi mensubu zındıklar, dinsizler yer almaktadır.

İman cephesinde yer alıp orada cihad etmek pek kolay bir iş değildir. Mükâfatı, imanla kabre girip ahirette ebedî bir saadet olan bu hizmetin yolu tuzaklarla, engellerle doludur. Bu yolda kendi işine yoğunlaşmak, engellere takılmamak, sebat ve kararlılıkla yola devam etmek çok mühimdir.

Kur’ân’da adı geçen Hz. Nuh, Hz. İbrahim, Hz. Salih, Hz. Hud (as) gibi nice peygamberler, yıllarca ümmetlerini Allah’ın varlığı ve birliğine iman edip O’na kulluk yapmaya davet etmişlerdir. Ancak insanların pek azı hariç, çoğunluk onları dinlememiştir.

Bir kısmı dinlememekte kalmayıp, Allah’ın peygamberlerine eziyet edip onları incitmişlerdir. Ama peygamberler “Çoğunluk bizi dinlemiyor” deyip pes etmemişler, “Peygamberin vazifesi tebliğdir. Hidayet Allah’tandır”1  prensibi ile amel ederek, sonuna kadar vazifelerini sürdürmüşler ve peygamberliğin eşsiz mükâfatını kazanmışlardır.

Hz. Peygamber (asm) ve Sahabeleri, iman ve İslâm davasını ilân ve neşrederken imansızlık cephesini temsil eden Ebu Cehil, Ebu Leheb gibi mütecaviz kişilerin bunaltıcı saldırılarına maruz kalmışlardır. Ancak onlar bu saldırıları sabır ve metanetle aşarak yollarına devam etmişler, İslâm’ı dünyaya neşretmişlerdir.

Aziz Üstadımız Bediüzzaman ve saff-ı evvel Nur Talebesi ağabeylerimiz, zamanlarında iman ve Kur’ân hizmetini ifa ederken Süfyan komitesinin aralarına fitne – fesat sokarak ve tesanütlerini bozarak hizmetlerini sabote etmesine müsaade etmemişlerdir. 

Ancak onlar, uhuvvet ve tesanütlerini pekiştirerek ümitsizliğe düşmemişler, İman hakikatlerini özümseyerek okumakla kendi imanlarını taklitten tahkikî bir seviyeye yükseltirlerken, Risale-i Nur’u vatan sathına yayarak diğer insanların imanlarının kurtulmasına vesile olmuşlardır.

Dinsizlik komitelerinin günümüzdeki temsilcileri, Nur Talebelerini rahat bırakmadıkları müşahede edilmektedir. Bazı kişi ve grupları âlet ederek camianın içini karıştırmaya; vahdet ve tesanüdünü bozarak iman hizmetini etkisiz hâle getirmeye gayret etmektedirler.

Risale-i Nur Talebeleri bugün, Üstadın ve saff-ı evvel ağabeylerin yaptığı gibi, yolumuza kurulan tuzakları boşa çıkararak ihlâs, uhuvvet ve tesanüdümüzü muhafaza etmeye, imanî, içtimaî ve siyasî ölçüleriyle Nur mesleğini bir bütün olarak kıyamete kadar yaşayarak sürdürmeye inşallah devam edeceğiz.

İmtihan gereği hizmet yolunda ehl-i hizmet arasında sıkıntı ve problemler bitmez. Mehmet Kutlular Ağabey, Zübeyir Ağabeyimizin kendisine, “Kutlular! Maruz kaldığınız sıkıntı ve problemlere kafanızı takmayın, hizmetinize devam edin. Zira bu sıkıntıların sonu gelmez, biri biter, diğeri başlar. Siz işinize bakın, diliniz sussun, eliniz çalışsın”2 dediğini bize aktarmıştır.

Son söz: Fitne ve fesat zamanında bir Nur Talebesinin yapacağı en hayırlı iş; Üstada ve Risale-i Nur’a sadâkat gösterirken dilini gıybetten alıkoymak, ihlâsını muhafaza ederek bir buz parçası nevindeki enaniyetini naylona sarmadan şahs-ı manevî havuzunda eritmektir. Bunun açık tezahürü dava arkadaşlarıyla uhuvvet ve tesanüdünü koruyarak hizmete aktif bir şekilde katılmaktır. Bizi birbirimize düşürerek etkisiz hale getirmek isteyenlere vereceğimiz en doğru ve susturucu cevap bu olsa gerektir.

Cenab-ı Hak bu yolda bizleri muvaffak eylesin. Âmin.

Dipnot:

1- Maide Suresi: 99.

2- Mehmet Kutlular, İşte Hayatım, s.52. 

Okunma Sayısı: 1975
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • S. Pelin Kurukahveci

    23.8.2025 13:07:04

    Yani yazar istediği gibi yazıp çizsin ama okuyucu görüş bildiremesin! Bu devirde böylesi mümkün mü? Ahmet Battal hocamızın bir önceki yazısına bakın lütfen. İnteraktif okuyucu durumunu gayet güzel izah ediyor.

  • S. Pelin Kurukahveci

    23.8.2025 13:05:10

    Mehmet bey, bu gazetenin asıl sahipleri okuyuculardır. Okuyucusunu dikkate almayan bir yazar olabilir mi? Okuyucusunu dikkate almayacaksa kendi şahsi mecrasında yazıp çizmelidir bir yazar.

  • Mehmet Türeli

    22.8.2025 20:09:35

    Yazarlar arasında ayırım yaparak ve akıl verircesine ukalalık edip yorum yapanlar da fitne çıkarmasına sebep oluyorlar. İnat ile bu tür yorum yapanların egolarını tatmin etmemek için yorumlarına özelden ilgililer tarafından cevap verilmesi gerekir.

  • Yıldız Fırtına

    22.8.2025 19:17:11

    30-40 yıllık koltuk sahiplerinin cemaati nasıl fitne ateslerine verdigini esefle seyrediyoruz. Bir koltugu birakmak bir nur talebesi için bu kadar zor olmamalı. Eğer maksat gerçekten hizmetse! Mesveretle hareket eden bir cemaat olarak diğer gruplardan farkımız işlerimizi istisare ile yapmamızdı. Görülüyor ki bizdenimsi görünüp meşveret filan takmayıp şahıs odaklı hareket edenler olmuş. Kendini cemaatin "patronu" sanmış❗ Allah mühlet vermiş sonunda da ihmal etmeyip geregini yapmış. Bizim unutmamamız gereken önemli ölçü şudur: mademki mesveretle hareket ediyoruz kararları tenkit etmeden, fitne fesad çıkarmadan tabi olmaktır. Karar yanlışsa bir sevab dogruysa iki sevabımı alıp sadakatle yolumuza devam etmeliyiz. Bu yol kıldan ince kılıçtan keskin. Birde bukalemun hesabı bünyeye sızmış hainlere de takılmamak lazım. Onların işini Allah'a bırakmalı günü gelince temizliyor Rabbim. Yeni Asya okyanus gibidir; pisliği içinde barındırmaz, kenara atar. ✌️

  • Yıldız Fırtına

    22.8.2025 10:54:12

    30-40 yıllık koltuk sahiplerinin cemaati nasıl fitne ateslerine verdigini esefle seyrediyoruz. Bir koltugu birakmak bir nur talebesi için bu kadar zor olmamalı. Eğer maksat gerçekten hizmetse! Mesveretle hateket eden bir cemaat olarak diğer gruplardan farkımız işlerimizi istisare ile yapmamızdı. Görülüyor ki bizdenimsi görünüp meşveret filan takmayıp şahıs odaklı hareket edenler olmuş. Kendini cemaatin "patronu" sanmış❗ Allah mühlet vermiş sonunda da ihmal etmeyip geregini yapmış. Bizim unutmamamız gereken önemli ölçü şudur: mademki mesveretle hareket ediyoruz kararları tenkit etmeden, fitne fesad çıkarmadan tabi olmaktır. Karar yanlışsa bir sevab dogruysa iki sevabımı alıp sadakatle yolumuza devam etmeliyiz. Bu yol kıldan ince kılıçtan keskin. Birde bukalemun hesabı bünyeye sızmış hainlere de takılmamak lazım. Onların işini Allah'a bırakmalı günü gelince temizliyor Rabbim. Yeni Asya okyanus gibidir; pisliği içinde barındırmaz, kenara atar. ✌️

  • A. Yılmaz

    22.8.2025 07:45:40

    Uyarıcı bir yazı. Allah razı olsun. Tuzaklara düşmemek için en önemli kural tuzaklı alanlardan uzak durmaktır. İktidardan uzak durulduğu gibi chpden ve fetöden de uzak durulmalıdır. Maalesef "Yeni Asya yazarı" etiketi olan bazıları bu mesafeyi korumamaktadır. Bu tür durumlar fitne fesada sebep olmaktadır. Bu tür alangirli işlerden el etek çekip hizmetlerimize kafayı verirsek inşallah firne fesatlardan da uzak durmuş oluruz.

  • Halil Elitok

    22.8.2025 06:12:35

    Allah razi olsun. Rabbim kaleminizi güçlenfiesin. Selamlar.

  • Abdullah

    22.8.2025 03:56:29

    "Bazı kişi ve grupları alet ederek camianın içini karıştırmaya; vahdet ve tesanüdlerini bozarak iman hizmetini etkisiz hale getirmeye gayret göstermektedirler." Cümlesi bir adresi gösteriyor.Camianın içini karıştırıp, vahdet ve tesanüdü bozan kişi kimdir? Hangi gruptur? Bunları açıklayın ki ce maatımız bu kişi ve gruba karşı tedbiri ni alsın.Çünkü bu fevkâlâde ciddi bir iştir.Eğer bu karıştırıcı kişi ve grup deşifre olmazsa, bunlara karşı gerekli tedbirler alınmaz, birlik ve beraberliği miz bozulmaya devam edecektir. İbrahim bey, yazınızdan aktardığım cümleyi açın, açıklayın, karıştırıcılar belli olsun ki; tahribatlarına mani olalım Öyle kapalı bir şekilde işi geliştirmeyin.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı