"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Vakıf Köy’de görüp dinlediklerim

Ali SANDIKÇIOĞLU
25 Ağustos 2017, Cuma
Bir süredir Edirne’ye bağlı Enez ilçesinin Vakıf Köyü’nde ikamet etmekteyim.

(Rahatsızlığım sebebi ile dinlenmek için) 120 hane kadar olan köy, arazi bakımından zengindir. İyi sayılabilecek hayvancılık vardır. (Büyük ve küçük baş olarak) Arazinin büyük bir kısmında mevsimine göre buğday, pirinç, mısır ve ayçiçeği ekilmektedir. Yeni yeni çeşitli meyveler de yetiştirilip pazara sunulmaktadır. Birçok ailede arıcılık yapıyor. Ayçiçeği balı katkısız köyde müstahsilden kilosu 20 TL’ye alabiliyorsunuz.

Daha önceleri köyde DSİ ve Köy Hizmetleri’nin kampları vardı. Köylünün % 90 erkekleri bu iki kurumdan emekli. Hemen hemen Türkiye’mizin her köyünde olduğu gibi, Vakıf Köy’de de özellikle kışın gençler yok gibi. Ya tahsil, ya da iş için büyük şehirlere kaçıyorlar. Şu an köyde Başakşehir Belediyesi’nin gençlik kampı var. İki yüze yakın genç (Belki daha fazla) hafta sonları ve tatillerde belediye yetkililerince kampa otobüslerle getirilip tekrar geriye götürülüyorlar. Köy meydanında bakkallar, kahveler az sayıda da kiralık pansiyonlar vardır. Yaz aylarında köy kahveleri ve bakkalları bayağı canlı.

Büyük bir firmanın arabaları her gün köyden belli bir noktadan köylünün sütlerini alıyor. Firma oraya bir buzhane yapmış herkes üzerine ismi yazılı süt kabını oraya getirip bırakır. Firmanın yetkilisi büyük tankerlerle sütleri alır. Aybaşı kooperatif kanalı ile herkesin parası kendine ödenir. Ancak yakın zamana kadar 90 kuruş olan sütün kilosu kısa bir süre önce 110 kuruşa çıkmış. Durumdan müstahsiller hiç de memnun değil. Çünkü yem parası çok pahalı gelir gideri karşılamıyor diyorlar.

Pirinç müstahsillerinin bazıları ile konuştum. Onlar da mazotun, ilâçların ve gübrenin pahalı olduğundan şikâyet ettiler. Elde edilen ürün yapılan masrafı ve emeği kurtarmıyor diyorlar.

Köyün herkes tarafından sevilen çalışkan bir muhtarı var. Oldukça efendi, misafir perver, köyü iyi bir seviyeye çıkarmak için uğraşıyor. Muhtar; Alaattin Arıcı gerçekten gayret gösteriyor. Köyün yolları çok bozuk. Muhtarın gayretleri ile Edirne vilayetinden ilgili kurum mensupları eski asfalta bir yamalama faaliyeti başlattılar, ancak yeterli değil.

Şu an muhtarın gayretleri ile caminin önünde çok güzel dizayn edilmiş bir gençlik parkı, köy dışında da köyün kanalizasyonu için bir arıitma tesisi yapılmaktadır. (İnşaatlar halen devam ediyor.)

Köyde deniz kenarında vakıflara ait bir motel var. Kiraya verilmiş. Çok güzel bir sahil, çok güzel deniz. Ne yazık ki, deniz kenarı maalesef bir çöplük gibi. İçki şişeleri, pet şişeleri, yere atılan çöpler, naylonlar bir rezalet.

Şu an Enez’de hanım bir kaymakam görev yapmaktadır. Muhtardan dinlediğimize göre; sahilin temiz tutulması için çok büyük gayret gösteriyor. Hatta Cumartesi ve Pazar günleri deniz kenarında dinlenen insanların çöplerini bulundukları yerden almak için köyden birisini işçi olarak görevlendirdiler.

Buna rağmen millet olarak gereken titizliği ve temizliği yapamıyoruz. Yiyip içip çöpleri kumlar üzerinde bırakmakta bir sakınca görmüyoruz. Etraf uzun yıllar tabiatta erimeyecek birçok maddelerle dolu. Cumartesi ve Pazar günleri Edirne, Tekirdağ ve İstanbul’dan aşırı derecede arabalar deniz kenarına gelmektedir. (Su çok temiz, yüzerken balıkları görebiliyorsunuz.) Park ve yol müsait değil. Bazen yol verme dâvâsından kavgalar bile oluyor. Kaymakamlık kanalı veya Orman Bölge Müdürlüğü tarafından mutlaka sahile inen yol genişletilmelidir. Burada da İnşallah karşımıza mevzuat karmaşası çıkmaz. Muhtarlık bir şeyler yapmak istiyor, ancak yer Orman İdaresi’nin… O bakımdan devlet adına konuya Kaymakamlığın el atması gerekiyor. Denizden çıkan insanların duş alabilmeleri için birkaç duşun konulması ve ihtiyaçlar için uygun görülecek yerlerde tuvaletlerin yapılması çok elzemdir. Yörede bilindiği gibi fazlaca içki içenler de vardır. Diyelim ki, siz çocuklarınızla deniz kenarında dinlenirken birilerinin hemen yanı başınızda içki içip avaz avaz bağırması, müstehcen konuşmalar yapması kabul edilir mi? 

Yaklaşık bir buçuk ay kaldığım Vakıf Köy’de görüp dinlediklerimi kaleme aldım. Bu süre zarfında bize güler yüz ve misafirperverlik gösteren köyün bütün esnaflarına, muhtarına, imamına teşekkür ederim. Yazlık komşularımıza teşekkür ederim. Hastalığım sebebiyle  ziyaret için gelen dostlarıma teşekkür ederim. 

İnşallah gelecek sene Allah ömür verirse hastalıksız bir halde daha güzel, yolları ve deniz kenarı olan düzgün bir Vakıf Köy ve oradaki dostlarımızla buluşmak, kavuşmak üzere cümleniz Mevlâ’ya emanet olunuz.

Okunma Sayısı: 14042
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Demokrat

    25.8.2017 23:14:11

    Ne kadar sade ve içten.Bir edebiyatçı olarak tebrik ediyor,sağlık ve mutluluklar diliyorum.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı